23 Ağustos 2011

Tül ve Keçe

Son birkaç gündür yoğunluktan ve de yorgunluktan yaptığım birsürü güzellikleri yayınlayamamaktan muzdaribim. Akşamları ufak tefek ciciler yapıyorum ama hazırlayıp yayınlayamıyorum.


Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dün arayıp evleneceği için evi boşaltmamızı isteyen evsahibimizde cabası. Biz bu evi tutarken uzun yıllar oturabileceğimizi, asla bu evde oturmayı düşünmediğini, bu evin artık hep kiralık bir ev olarak kalacağını endişemiz olmaması gerektiğini söylemişti, defalarca. Dün arayıp evleneceğini söylediğinde üzüldüm. Evleneceğine değil tabiki. Dört yıllık evliliğimiz boyunca üçüncü evimizde oturuyoruz. Dördüncü eve taşınmakta neyin nesi!!!


Anladım ben çok dertlenmişim, ama çok haklıyım. İşler çok yoğun, hem yetiştirme telaşı, hem de yorgunluğu... 


Uzun bayram tatili çok işime yarayacak. Bayramda İstanbul'dayız. Eşimin ailesinin yanına gidiyoruz. Orada dinleneceğimden hiç kuşkum yok. Evin gelini gibi değil, şımarık kızı gibiyim. Yediğim önümde, yemediğim arkamda misali günler geçiriyorum her gittiğimde. Bize misafir muamelesi yapıyor annemiz ve babamız. Sağolsunlar, sağlıklı ve her daim enerji dolu olmalarını diliyorum. Güçleri ve kuvvetleri eksilmesin.


Bu kadar şikayet ve de teşekkürden sonra geçengünlerde burada gördüğüm ve hemen uyguladığım ciciyi sergilemenin zamanı;)) Kullanılan malzeme keçe ve tül. Birarada çok güzel oldu. Buna benzer çok şeyler yaptım:)) Hatta bunun gibi 3 tane daha var:) Ara ara onlarıda yayınlarım, yorgunum dinlenme vakti artık:))





15 Ağustos 2011

Kalburabastı

Günaydın, iyi haftalar herkese...

Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeniyle, elimde epey bir malzeme olmasına rağmen hiçbirşey yayınlamamış olmam tembellik olarak düşünülmesin lütfen:)) Ben aslında çok güzel şeyler yaptım, yapıyorum da aslında ama yayınlamak için fotoğraf çekmem lazım. Sıraya dizildiler fotoğraf çekmemi bekliyorlar:))
Araya daha fazla ayrılık girmesin diye uzun zaman önce eşimin yoğun isteği üzerine yaptığım şekerpare tarifini vereyim:))

Çok güzel olduğu halde birdaha yapmadım çünkü eşim istiyor, ben yapıyorum, o yemiyor, ben yiyorum böyle bir durum sözkonusu:))
Üç yılı geçmiştir tatlıyı yapıp, fotoğrafını çekmiş olmam. O zamanlar ne bir blogum, ne de blog açma niyetim vardı ama yaptığımız herşeyin fotoğrafını çekme alışkanlığımız vardı Allah'tan.
Bu güzel ve hafif tatlıyı yapıp sofralarınızı şenlendirin:))

Tatlı yiyip (ölçüyü kaçırmadan), tatlı tatlı konuşun:))


Şekerpare malzemeleri:
1 paket yumuşak margarin
3 su bardağı un
1 veya 2 kaşık yoğurt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi


Şerbet malzemeleri:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu



Şekerpare şerbetinin hazırlanışı:
2,5 su bardağı suyu ve 2,5 su bardağı şekeri tencereye alın. 
Kaynamaya başladıktan 10-15 dakika sonra 1/4 limon suyunu ekleyin. 
Bir taşım daha kaynatıp soğumaya bırakın.


Şekerpare hazırlanışı:
1 paket yumuşak margarin ile 3 su bardağı unu birbirine yedirin. 
Bu karışıma sırayla 1-2 kaşık yoğurt, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 1 yumurta ve 1 paket kabartma tozu ekleyerek hamur yapın.
Bu hamurun üzerini bezle örterek 10 dakika dinlendirin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın. 
Bu parçaları bir kevgirin üzerinde elinizle bastırarak avcunuzun ortası kadar açın. Hamurun içine 1 tatlı kaşığı ceviz koyun ve her iki ucunu birbirinin üzerine getirin.
Kalburabastıları katlanan kısmı altta kalacak şekilde fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 180C'de  10-15 dakika pişirin. 
Sonra ısıyı 200˚C'ye getirip üzerinin kızarmasını bekleyin. 
Üzerleri kızarınca fırından çıkarın. 
Sıcak tatlıların üzerine soğumuş şerbeti dökün.





***Kepçe (kevgir kepçe) üstünün toptoplarını yapmak için iyi fikir, çok eğlenceliydi:))


Kaynak: http://www.portakalagaci.com