Dekoratif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dekoratif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2015

Evimizde Yeniyıl Dekorasyonu...

Aralık ayının başından beri evde yeniyılı karşılamak için dekorasyonda ufak tefek değişiklikler, ilave birşeyler yapıyorum kendi çapımda. Evde beyaz renk ağırlıkta. Birkaç tane kırmızı obje çıkardım o bile fazla geldi:) Ayın ortalarında bir kısmını kaldırdım.
Değişiklik en çok da küçücük evimizde konsolun üzerinde ve duvarlarda oluyor. Tekstil ürünlerinde kırmızı birşeyim olmadığını farkettim:)
Bu arada evde boş durmayıp doğal malzemelerden birşeyler yapmayı da ihmal etmedim;)
İnstagram takipçilerim bunlardan anında haberdar olabiliyor. Dilerseniz instagramdan da asortik adıyla takip edebilirsiniz.

Aralık ayı boyunca evimizden birkaç fotoğraf yeniyıl dekorasyonuna dair...


Siz hiç sokaklarda budanmış çam dallarını toplayıp evinize getirdiniz mi? Sonrada onları boş bir çerçevenin içine yerleştirip duvara asıyorsunuz. Çok keyifli oluyor:)) 
Yılbaşı ağcının üstündeki süsleri bir dal parçasına asmıştım. birkaç gün sonra onlarında yeri değişip...
...budadığım begonvilimin dallarından yaptığım çam ağacına asıldılar:)


Ben düzenlerim, bıdık oğlumda karşısına geçip hayran hayran bakar:))
Bazende önünde durup poz verebilir:)
Kırmızı yıldız mumluğu bit pazarından aldım:))
Gecede ayrı bir keyif:)
Ve çam ağaçlarım. ortadakiler keçeden geçenyıl yapmıştım, dallarla olanlar yeni yapılanlar.
Soldaki çorap ve eldiven geçen yıllarda yaptıklarım. bu şirin ve yaramaz geyik ise sevgili fatoş'un marifetli ellerinden çıkıp geldi. çok seviyorum onu, aşık oldum galiba:))
fatoş'un bloğuna bakın derim daha neler yapıyor, neler:) 

Umarım bu coşkumuz yıl boyu sürer ve güzel bir yıl geçiririz.

Şimdilik hoşçakalın...


15 Aralık 2014

Renkli Mahallemden Sevgiler...




Uzun ara oldu yine. Sebebi evdeki ve işyerindeki yoğunluk. Hep bu bahanenin arkasına sığınıyorum, ama gerçek olan bu. Birazı da tembellik tabiki. Bunu da her defasında belirtiyorum. Takip edenler çoktan anlamışlardır bunu:) 

Evde basit birşey denemeye başlarken kendimi ufak çaplı bir tadilatın içinde buldum, haftalardır bitmeyen. Kendi kendime başladığım tadilatın içine ustalar da dahil olunca mecburen süre uzadı da, uzadı. Yoruldum, hem de çok. Eşim de yoruldu ve sıkıldı. Bundan sonra lütfen hiçbirşey yapmadan durabilir misin? Hem ev, hem de ben çok yoruldum artık diyor. Haklı. Bir süre hiçbirşey yapmadan uslu uslu durmayı planlıyorum. Umarım başarabilirim bunu. 
Farkettiyseniz bu kadar zamandır neyle uğraştığımdan hiç bahsetmedim. Bu fotoğraf ufak bir ipucu olsun, heyecan olsun birazcık:))



Fırsat buldukça dolanıyorum takit ettiğim veya yeni keşfettiğim blogları yorum yazıyorum. Farkettim ki bazı yorumlar yayınlanmıyor. Özellikle yayınlanmadığını düşünmüyorum. Ulaşmıyor muhtemelen. Ama sebebini anlamış değilim. Bazen aynı yazıya defalarca kez yorum yazdığım halde ulaşmamış olması tuhaf. Ama gerçekten böyle. Sebebini bilen varsa ve paylaşırsa sevinirim. Yorumdan sonra takip ediyorum yorum yanıtlarını, benimki hariç birsürü yorumu görüyorum ama benimki yok. İşte böyle sevgili okur:))

Şöyle bloguma uğrayıp bir selam verdiysem eğer, bir süre önce sevgili alanay'ın instagramdaki paylaşımını görüp hemen yaptığım bir mahallem var, henüz hiçbiryerde değerlendirmediğim, onu paylaşayım sizlerle.




Çok keyifliydi çalışmak. Rengarenk keçeler. Hiçbiri için kalıp kullanmadım. Ve kestiklerimi dikiş makinesinde birleştirdim.
Birsürü hayal kuruyor insan bunları yaparken. Herbirinin içinde gibiydim yaparken:)) Bunlar çalışma aşamaları. Bitmiş hali en üstteki fotoğraf. 


Işıl ışıl parlayan güneşin, içimizi ısıttığı böylesi güzel bir kış gününden hepinize sağlıklık, keyifli, mutlu günler diliyorum. 
Mutlu geçsin haftanız...





20 Şubat 2013

Beyaz, Çiçekli Yastıklarım...

Onu anladım ki ben en büyük kaynağım annem. 
Şöyle bir bakıyorum da neye elimi attıysam ona gidiyor mevzu. 


Bu döşemelik kumaşı da annem vermişti. Epey fazlaydı. 
Beyaz oluşu ve kumaşın dokusu hoşuma gitmişti. Büyük bir kısmıyla tek kişilik misafir yatağının bazasını kapladım, bazanın üstüne örtü de yaptım. Kalan parçayı da ikiye bölerek yastık yaptım. 



Ve biraz renklerdirdim, keçe çiçeklerle. 




* * *

Ve gecikmiş bir mim...

Bu mim üç ayrı kişiden geldi. 
biraz gecikmeli olarak yanıtlayabildim...

Ne şekilde kitap okursunuz?
Çok fazla kitap okuyamasamda, genellikle yatakta veya kanapede ayaklarımı uzatarak 
kitap okumayı tercih ederim.  Ve bu genellikle gece olur...

* * *


Ben kimseyi mimlemiyorum, dileyen yanıtlayabilir. Sanırım mimler ben de son buluyor:)

Sevgiyle kalın...


26 Eylül 2012

Asortik Kuşevi

En son yayınımda herkesin artık toplanmasını istemiştim, çok koptuğumuzdan söz etmiştim ama bugünlerdeki yoğunluğumu düşününce herkesin en az benim kadar yoğun olduğunu düşünüp hak verdim, sustum:)
Hem çok yoğunum, iş dışındaki zamanlarda yazın havaların çok sıcak olması sebebiyle yapamadığımız gezme-tozma işlerini yapıyoruz. Havalar çok soğuyana kadar yetiştirebilmek adına:)




Bu yazının konusu başlıkta da belirttiğim gibi, herkesin yaptığı benim de imrenerek baktığım kuşevi. Yine almak yerine var olanı değerlendirmek adına şöyle bir yol izledik. İşyeride kağıt, kesme, birleştirme konusunda yeteneğinden emin olduğum arkadaşım Erkut'a, internetten gördüğüm bir kuş evini göstererek "böyle birşey işte" deyip yapmasını rica ettim. Beni kırmadığı gibi devasa boyutlarda bir kuşevi yapmış. Kalın mukavva kartonundan ve üstünü parlak bir kağıtla sıvayarak getirdi. 
(Yani bu bir DIY (Kendin yap) projesi). Çok güzel olmuştu, herşey hazır artık istediğim gibi süsleyebilirdim. Hatta bir kuşevi daha yapmıştı, onu da daha sonra yayınlayacağım:)) Yardımlarını esirgemeyen Erkut'a bir kez de buradan teşekkür ediyorum. Sağol arkadaşım.


bir soldan...






bir sağdan...

Benim kuşevim karton. Ama zaten onu kullanabileceğim bir bahçeli evim, büyük bir balkonum yok. Evin içinde çok şık duruyor:)
Mavi kuşumun gagası düşmüş fotoğrafları çektikten sonra farkettim ve hemen ona keçeden hokka gibi bir burun yaptım:))


mavi kuşun düşen gagasını keçe ile yaptım, olmuş mu?? :)


Kullandığım malzemeler görüldüğü üzere fisto, tül, seramik çiçek, yapma çiçek ve iki tane kuş. Kuşevim büyük olduğu için iki tane kuş iyi durdu. Kuşevim yaz başından buyana hazır ve ancak fırsat bulup yayınlıyorum:) 
Beyaz oldu, şık oldu, ben çok beğendim, ya siz?? :)

Bunlar da kuş evimin sakinleri mavi ve beyaz:))









Bundan sonraki yayınım sevgili deniz'in düzenlediği çekilişten kazandığım hediyelerimi, sizlerle tanıştırmak için olacak:) Henüz ben de tanışmadım, yarın alıyorum hediyelerimi. Bitmedi bizim gezmelerimiz, tozmalarımız, kargo da istememiştim. Elden alacaktım illaki:) Büyük gün yarın:)

Sevgiyle kalın, hoşçakalın...



7 Ağustos 2012

Keçe Baykuşlar & Ahşap Panolar & Blog Buluşması



Hafta sonunda uzun zamandır hep görüp yapmak istediğim bay-bayan baykuş çalışmam var. x-madam yapmıştı. Yapmak istediğimi söyleyince "yap ama benimkinden güzel olmasın lütfen" demişti:)) Kararı kendisine bırakıyorum, büyük jüri:))) İdare eder değil mi?:)))

Mıknatıslı sevimli baykuşlar buzdolabının üstündeki yerini aldı bile:)




Bir önceki yayınımda bahsettiğim satılan ahşap panolar işte bunlardı:) Kurdele, ahşap renkli yıldız, kelebek, şifon kumaş, fiyonk, sutaşı kullanarak yapmıştım. Bu malzemeleri kullanmaktan vazgeçemiyorum:)
Satış yapmamdaki katkılarından dolayı Mekan Tasarım sahibi, arkadaşım Gönül'e sonsuz teşekkürler...











BURSALI BLOGGERLAR İFTARDA BULUŞUYOR...

Bugün Sevimli Tatlar'dan aldığım bir mailde Bursalı Bloggerlar olarak bir iftar yemeği organizasyonu önerisi geldi. Maili olmayan arkadaşlar var, buradan duyurmuş olalım. Gelişmeler, yer, mekan ve tarih belirlenmesi  için sevimlitatlar@gmail.com'a mail  gönderebilirler. Oradan yazışmalara devam edilebilir. Duyanlar duymalanlara iletsin lütfen:)Yoğun katılımlı bir organizasyon olur umarım. 

Herkese mutlu günler diliyorum.

3 Ağustos 2012

Yeşil Ahşap Kutu ve Daha Neler Neler!!!


Güzel bir haftaydı, beni mutlu eden. Ben evde olanları değerlendiren, yeni teknikleri öğrenip, kendi kattığım tekniklerle birşeyler yapmaya çalışan biriyim. Yapıp, yapıp evde saklıyorum, kullanıyorum veya hediye ediyorum. Tamamen zevk için, hobilerimle vakit geçiriyorum. 
Sevgili arkadaşım Gönül (Mekan Tasarım'ın sahibi), birkaç hafta önce bir kermeste yer alacağını, benim yaptıklarımı götürüp orada satışa sunabileceğimizi söylemişti. Ben de aşağıda yaptığım kutuya koydum ve götürdüm birkaç ürünü. Kermeste satılmamış, almış dükkanına götürmüş. Ve işte burası çok güzel:) dükkana gelen bir müşteri yaptığım panolardan istemiş, hem de dört tane:)) Şuradaki kıpkırmızı ve masmavi panolardan. Ama onlar değil dört tane yeni yaptım:) Yaptım götürdüm ve aylardır hiç gidemediğim, gidince içinden çıkmak istemediğim işyerine gittim arkadaşımın. Hep fotoğraflarını gördüğüm ürünleri görünce bir kez daha hayran oldum. İnternet üzerinden alışveriş yapabilirsiniz, siteye bakın derim. Şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Fotoğraf çerçevelerinin arkasındaki kilit aparatlarına bayıldım. Çerçeveye fotoğraf koymak hiç bu kadar kolay olmamıştır. Bir ara detaylı fotoğraflarını yayınlarım.
İşte böyle ilk kez yaptıklarım satıldı ve ben mutlu oldum. Ne güzel bir duyguymuş:)
İşte böylesi güzel gelişmelerin olduğu güzel, yoğun bir haftaydı.

****

En sevdiğim renktir yeşil. Yıllardır evde olan ahşap kutuyu boyadım, mumla eskitme denedim. İlk kez deniyordum, bence oldu:) Zaten istediğim böyle birşeydi. Üstünede çiçek yapıp yapıştırdım, işte kutum hazır. 
Bu kutuyu 3-4 ay önce yapmıştım. Yayınlamak bugüne kısmetmiş:) Tembel miyim ne?:)


İki tane ahşap kutum var. Onlara da dekupajla birşeyler yapmayı düşünüyorum. Bakalım neler çıkacak ortaya. Ben bile merak etmeye başladım:))



***********************************************************************************************************
DUYURU... HEDİYE ÇEKİLİŞİ...
***********************************************************************************************************
Hala katılmadıysanız denizin yıldızı bir çekiliş hazırlamış, bakar mısınız sürpriz hediyeler arz-ı endam ediyor:) Çekiliş devam ediyor, hemen katılın derim:)

Fotoğraf deniz'imin bloğundan alınmıştır:) Hediyeler konusunda
ne kadar bonkör davranmış değil mi? :)
***********************************************************************************************************

Bol yazılı bir yayın oldu, sıkmadım umarım sizleri. Ama ben bloglardaki yazıları okumadan, sadece fotoğraflara bakıp asla geçmem. Neye göre yorum yapabilirim ki? Sizler de okuyorsunuz değil mi yazının tamamını?? Yoksa ben boşuna mı yazdım bu kadar yazıyı:))

Herkese güzel, sağlıklı bir hafta sonu diliyorum.


26 Temmuz 2012

Canavar Balık Kalemlerimi Yuttu!

Bu havalar mahvetti beni... Bütün enerjimi aldı götürdü. Hareket etmek istemiyorum. Dolayısıyla yazmakda zor geliyor. Ama fırsat buldukça blogları dolaşıyorum. 

Oturmuyorum, ayakta çalışıyorum.) Cem'de boş durmamış, fotoğraf çekmiş.)
Birkaç gün önce yine blogları dolaşırken burada görüp "evet bunu yapmalıyım" dediğim bir çalışmaydı canavar balık.) Akşama eve gidince hemen yaptım. 
Bazen gördüklerimi hemen yapıyorum, bazen de aylar yıllar geçiyor yapılacaklar arasında sırasını bekliyor. 

Canavar balık kalemleri yutuyor...

Bu canavar balık biraz şanslı idi bu konuda. Hemen yapıldı.) 

Ve yuttu.)

Yine ben elimde olan, canım annemin verdiği oyayı, kumaşları ve tabiki yaptığım yoyoları kullandım. Kumaşlar yine evde olanlar. Yani sıfır maliyet:)) Keyfi paha biçilmez:)
Ben çok sevdim, ya siz...



Herkese serin, serin, mutlu, sağlıklı günler diliyorum:)

3 Mayıs 2012

Bir Kalp, Bir Mim ve Bir Ödül...

Yine yoğunum, yine yoğunum. Yayın girecek durumda değilim ama bir kalp, bir mim ve bir ödül olunca daha fazla ereteleyemedim.
Birkaç gün önce kumaşlardan kestiğim kalpleri diktim, dantelle süsledim.



Kumaşı, sevgili arkadaşım Şenay'ın hediyesi olan bir gömlek. Yıllarca giydim keyifle. Hala da giyebilirdim eğer girebilseydim içine:)) Daha önce başka işlerimde de kullanmıştım, mesela şuradaki matruşkalı yastıklarımda...




* * *
Mim birkaç hafta önce sevgili Zeynep'ten gelmişti. Ancak cevaplayabiliyorum. Ben kimseyi mimlemiyorum, herkesi kendim gibi zannederek. Çünkü yoğun olduğum zamanlarda verilen bir işi yerine getirememe duygusu üzüyor beni. Bir başkası yaşasın istemem bu duyguyu:)


Evet Zeynep'çim benden inciler:))


1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu?
Ediyor. Etmez olur mu? Tam bana göre.
2) Dilediğin meslek miydi?
 

Evet. 
3) Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?
 

Zaman zaman yalnız olmak hoşuma gider elbette ama, tabiki eşimle yaşamayı tercih ederim:)
4) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol?
 

Gayet dürüstüm, elbette söylemişimdir.
5) Yabancı bir dil konuşuyor musun?
 

Hayır
6) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veye yurt dışına gitmek istiyor musun?

Hayır, taşınmak istiyorum kendi evime:) Yurt dışında yaşamakla ilgili bir düşüncem olmadı.
7) Mobilya değiştirmeyi sever misin?
 

Severim. kim sevmez ki? :)
8) Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı? 
Birey olarak yapmam gerekenleri yapıyorum. ayrıca barbar insanların yaptığı gibi zarar vermiyorum hayvanlara ve çevreye.
9) Televizyon ve filmleri sever misin?

Evet
10) Bırakmak istediğin kötü huyların var mı?

Evet
11) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?
 

Bir kaç kez oynadım. sonuç olumsuz:)


* * * 


ÇOK YÖNLÜ BLOGGER ÖDÜLÜ


Bu ödülü göndren bir kase lezzet... Uygun görmüş göndermiş çok teşekkür ediyorum. İçerik olarak bana uygun olduğunu düşünüyorum:)) Hani çok yönlü ya, o sebepten dolayı... Benim blogda da yok yok:)) Teşekkür ediyorum beni bu ödüle layık gördüğün için o muhteşem yemekleri yapan hamarat, sevgili bir kase lezzet:)
Çok yönlü blogger ödülü
Blogla ilgili gerçekleri yazmamış gerekiyormuş:)
• 2009'un Aralık ayından bu yana asortik'in sahibiyim.
• Bu blogu açmakla güzel birşey yaptığımı düşünüyorum.
• Hobilerim hep vardı ama bunları sadece ben bilirdim. Şimdi herkes biliyor:)  Bu da beni mutlu ediyor.
• Yemek yapmayı hiç bilmez ve mutfakta olmayı hiç sevmezdim. Artık herşeyi öğrenmeye çalışıyor ve mutfaktan çıkmak istemiyorum:) Yaptıklarımı paylaşıyorum bloguma giren, takip eden herkesle.
• Ayrıca tanışıp, görüştüğüm blog sahipleriyle geçirilen zamanlar paha biçilmez... Hiçbirşey olmasa bile buna değer...
Daha bitmedi:) Benimde birkaç kişiye göndermem gerekiyormuş.
Ama ben şöyle yapmayı uygun gördüm, bu yazıyı okuyan herkesi bu ödüle layık gördüm. Burada bulunan herkes emek harcıyor. Herkes bu ödülün sahibi olabilir. Hepinizi ödüllendirdim arkadaşlar:)) Bu bir zincir belki bozmak istemezdim ama burada kopmayacaktır, ona inanıyorum...

19 Nisan 2012

Asortik Kuşlarım

İşler yine çok yoğun. Yorgun dönüyorum eve. Ama eve gidince herşeyi unutuyorum tekrar işimin başına gidene kadar:) Akşamları evdeysem eğer kendime yapacak birşeyler buluyorum mutlaka. Hemen koşuyorum hobi odama. Benim bir türlü toparlanmayan odama. Yerleştirip, düzenleyip çok kısa sürede dağıtmayı başardığım odama:) Ben mi dağınık biriyim yoksa düzenli çalışmayı mı beceremiyorum, anlamadım. 
Aklıma kuş yapmak vardı epeydir. Keçelerimi almıştım bir zamanlar nedense kullanmaya kıyamıyorum, sanki biterse bir daha alınamazmış gibi:) Keçenin yanısıra birde evde çokça boncuk v.s. var. Bir zamanlar ablamla beraber takı yapmak istemiştik kendimize. Ama o kadar çok malzeme almışız ki sanki ticaretini yapıyoruz işin:) İnciler, rengarenk, çeşit çeşit boncuklar, deri ipler, küpe aparatları aklınıza ne gelirse. Tabi takı sevdamız bitince elimizde kaldı malzemeler. Yaptığım işlerde kullanıyorum bu inci-boncukları:) Kuşlarda da kullandım tabiki.
Şimdi bunlar bereket kuşu oldu mu? Bereket kuşu olması için kaç tane olması gerekiyor? Neden onların adı bereket kuşu? Onu da bilemiyorum. Umarım bereketli olurlar ama ben onlara "Asortik Kuşlar" adını verdim:). Topluca isimleri asortik kuşlar ama, ben her birine yeğenlerimin isimlerini vermeyi düşünüyorum. Aslında yedi tane yeğenim var. Bir de çocukları olan yeğenlerimi de düşünürsem asla yetmez:( Bunlara bir kısmının ismini vereyim daha sonra yapacaklarımada diğerlerinin isimlerini veririm artık ne yapayım, bunun içinde üzmeyeyim tatlı canımı:) 
Şu hayatta herşeyin bir ismi var da benim yaptığım işlerin isimleri neden olmasın? Bu konuyu da sonuçlandırdım şimdi kuşlarımla başbaşa bırakayım sizleri:)
Bakalım en çok hangi kuş güzel olmuş, yorum yaparsanız fikir sahibi olurum ben de:)


İrem

Kıvanç

Yağmur

Anıl

Cihan

Herkesin kuşlar kadar özgür olmasını dilerim:)

16 Nisan 2012

İstanbul'daydım...

Geçen hafta sonu İstanbul'daydım. Gezdim, tozdum, fotoğraf çektim, balığımı yedim, üstüne bir de kapanmadan İnci Pastanesi'nin profiterolünü yedim. Kilometrelerce yol yürüdüm. Canım arkadaşım, dostum, kardeşim Şenay'a uğradım ve geldim:)

İhtişamının bir bölümüyle Sultanahmet Camii... Papatyaları gördüm ya, tamamdır bahar gelmiş dedim:)

Cumartesi günü ailece çıktık. Sultanahmet ve civarında biraz dolaşıp fotoğraf çektik, minik 1-2 alışveriş yaptım:) Alışveriş araya sıkıştırılmazsa olmaz:)

Bilekliğim, görünen kaşıklardan biri benim:) Görünmeyen yaka iğnem var bir de:) Ve Çemberlitaş...


Epey dolaştıktan sonra yemeke vakti. Galata köprüsünün bitimindeki balık pazarının yanında salaş bir balıkçı, hemen deniz kenarında. Daha önce de gitmiştik ve ben orasını çok sevmiştim. Yine orada balıklarımızı yedik. Hemen yanıbaşımızda duran martıları doyurduk:) Bol bol fotoğraflarını çektik.  Şehiriçi vapur hatlarını, gelen geçen kayıkları ve güzel bir İstanbul manzarası seyrettik.





Bizim tempoya ayak uyduramayan aile fertleri eve döndüler:)
Artık gitmek istemiyorum, çok kalabalık dediğim İstiklal Caddesi'ne doğru yürümeye başladık. Karnım tok, yollar dik bayır biraz zor oldu ama oldu, tempoyu bozmadan yürüdük. Bir durursam bir daha hareket edemeyebilirim:))






İstiklal Caddesi'ne gelmek isteme nedenim kapanmadan İnci Pastanesi'nin profiterolünü yemek. Yıllarca İstanbul'da yaşadığım, çok uzun yıllardır gidip gelmeme, hep önünden geçmeme rağmen girip yememiştim. Kalabalıktı, insanlar ayakta yiyorlardı tatlılarını:) Biz bir masa bulmuştuk. Oturdum muhteşem bir tat hayal ederek başladım yemeye. En azınıdan İnci Pastanesi'nde profiterol yemedim demeyeceğim ama, orada yediğim profiterolden çok daha güzelini, çok daha lezzetlisini yemiştim. İlgi çeken nedir anlamadım, sadece uzun yıllardır hizmet veriyor olması mı? Başka yerde şubesi olmaması mı? Bilemedim. 
İçeride yer olmadığı için tabağını alıp dükkanın önünde bile yiyenler vardı:))
Tatlımıda yedim, yürümeye devam. Taksim Meydanı'na kadar çıktık. Polis Haftası nedeniyle bir sergi açılmış. Girdik. Tüm emniyet birimlerinin operasyonlarda kullandığı alet-edavat, kılık-kıyafet sergileniyordu.
Eve Taksim'den bir otobüse binip gidebilecektik. Cem 'trenle gidelim" deyince Taksim Meydanı'ndan Eminönü/Sirkeci Garı'na yürümeye başladık. O kalabalıkta aynı yolu tekrar yürüyoruz:) Sık sık müzik yapan gurupları görüyoruz. Hele bir gurup vardı ki rastalı saçlı çılgın birkaç genç. Saçlarına bayıldım, hemen yaptırmak istedim:)) Ama çok güzellerdi, serseri şeyler:))






Epeyce yürüdükten sonra bir çay molası için yer bulamadık. Galata Kulesi'nin orada bir yer var, daha önce gitmiştik. Oturacak yer yok!
Hava kararmıştı. Galata Köprüsü'nde durup gece fotoğrafı çekelim dedik ama yanımızda tripot yok, köprünün demirlerine koyarak birşeyler çekmeye  çalıştık:)




Ve nihayet trendeyiz ve bir süre sonra evde. 
Günün özeti, güzel yürüyüş oldu. Uzun zamandır bu kadar uzun yürümemiştim:)
Pazar günü canım Şenay'ıma uğrayalım diye yola çıktık. 6 km'lik yolu 2 saatte gidince. Acaba deniz otobüsüne yetişebilicekmiyiz telaşı başladı:) 
Gezilir, görülür, keyif alınır ama sanırım yaşanmaz. Ben yaşayamam güzel İstanbul...
Gitmeden önce anneme (kayınvalideme) anahtarlık ve Can'a (eşimin kardeşi) yeni aldığı arabasına küçücük bir süs/nazarlık ne denirse artık işte ondan yaptım:)




Bu karede de annemin evde yarattığı hoşluklar ve benim hoşuma giden objeler:)) 
Vazodaki kumaş çiçekler dışında olanları annem ojeyle boyamış geri dönüşüm eseri.
Yağlıboya tabloyu annem yapmıştı. Bize de yapacaktı ama!!! :)
Durak tabelası montajı gibi güzel saat.
Annemin içindeki çocuğun ölmediğinin göstergesi oyuncak bebek:))
Ve yaza hazırlık, babamın anneme aldığı burada yayınlayamadığım bir sürü çiçek.







Herkese güzel bir hafta diliyorum.

25 Ocak 2012

Düğüm Düğüm Yastık

Yastık sevdam acaba bir yerde biter mi diye düşünüyor ama, yok bu gidişle bitmeyecek sanırım. Ama ben ne yapayım, görüyorum, ya da aklıma geliyor birşeyler hemen yastık yapmak istiyorum:) Bu yastığı da kısa süre önce sevgili Aslı'nın blogunda görmüştüm. Bayıldım, hem dikiş makinesi gerekmiyordu, tam benlik. Severim makinede dikiş dikmeyi ama henüz makinem olmadığı için tam benlik diyorum:) 
Tabi benim Aslı gibi güzel kumaşım da yoktu. Denemek için evde bulunan kumaşları çıkardım, en uygununu  kestim biçtim, düğümledim ve işte böyle bir yastık oldu. Beğendim ama eksik birşeyler vardı, kumaşım düz olduğu için çok boş geldi bana. Ertesi gün, birkaç yıl önce ablamın keçe gibi olan kazağından kesip bir kumaşın üstüne iğneleyip bıraktığım elmayı gördüm. Hemen onu iğnelediğim yerden çıkarıp yastığın üstüne diktim, içine bir parça silikon koydum ki boyut kazansın:) İşte böyle bir güzellik çıktı ortaya. Biraz büyüğünü yapıp yere atıp minder olarak da kullanabiliriz. Hatta sanki daha güzel olur, püsküller yayılır etrafa. Minder yapmayı da düşünüyorum. Ama güzel güzel kumaşlarım olsun:))


Kesim aşaması




Düğüm düğüm düğümleniyor:)


Ve yastık bitti...




Çok boş görünüyor...



Hadi üstüne birşeyler uygulayalım, 
o da yıllar önce kesip biryerlere dikemediğim elma olsun...



Ve bitti...