Hobi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hobi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2015

Halatlı Abajur Yaptm, Oldu:)

Ve nihayet, kabus gibi sıcak günleri bitip sonbahara geldik de, bir ayı bile bitirdik:) Havalar nasıl olursa olsun, bizim havamız iyi olsun dedim ve bunaltan havalarda bile birşeyler yaparak oyalandım. Hala aklıma birşeyler geldikçe yapıyorum. Üretmeye devam.

Halatlı Abajur Yapılışı
Hep görür çok beğenirim ama dudak uçuklatan fiyatlarını görünce vazgeçerim urganlı aydınlatmalardan. Nasıl olur, yapabilir miyim, bir denesem derken kendimi nalburda buldum. Biraz mukavemetli tel aldım. Urgan evde vardı. Yıllardır şekilden şekile soktuğum ikea lambasının en sonunda alt kısmınıda kırıp kalan hazır kablo  kısmını kullanacaktım.

do it your self

halatlı aydınlatma

Tel ve kabloyu birlikte tutup, urganı etrafında dolamak ve yapıştırmak suretiyle tamamlıyorsunuz. Daha sonra istediğiniz şekli verebiliyorsunuz. Okulların yeni başlaması sebebiyle markette birsürü kırtasiye malzemeleri vardı, oradan da oluklu mukavva aldım ve urganlı abajura şapka yaptım:) 
Evde yanlız olduğum için yapım aşamalarını fotoğraflayamadım maalesef. Ama anlaşılmayan bir yer yok sanırım, başlayınca devamı geliyor zaten. Malzemeler eksiksiz olsun yeter.

Malum feci yağmur yağıyor ve hava karardı, lambamı yaktım ışıl ışıl.
Tam kitap okuma köşesi:))

* * * * * * * * * * * *

Hatta birkaç hafta önce yine evde olan yüksek ayaklı abajurun metal olan ayak kısmınına urgan dolayıp, alt kısmını da yine nalburdan aldğım köpüğü sıkarak yenilemiştim. Onun şapkasını daha önce ikea'dan almştık. 



Abajurun ilk hali burada yok bile, evrim değiştirdi çünkü:)
O siyah metalin üstüne birkaç tane yumruk büyüklüğünde tatillerde topladığım taşları koyup etrafına köpük sıkıp, şekil verecektim fakat nereden bilebilirdim köpük sıktıkça kabarıp taşlarımı kapatacak:)) Ama şöyle bir avantajı oldu taşların, ağrlık yaptı ve daha sağlam durmasını sağladı. 
Alt tablası sol taraftaki siyah metalden oluşuyordu. Daha sonra ortadaki çömlek vazoyu kullanmıştık. Şimdi de köpüklü olan:))
Daha sonra ne olur bilemem:)


Fotoğraflarda gördüğünüz masa ve sandalyeleri de kendim boyamıştım, buradan bakabilirsiniz. 


Hoşçakalın, sevgiyle ve sağlıkla kalın...


20 Mart 2014

Ahşap Sandık

Hiçbirşey anlamadan bir kış mevsimini daha geride bıraktık ve bahara merhaba dedik. 
Her bahar olduğu gibi içim coşku dolu. Keyfim yerinde. Sağlığım yerinde. Geçen gün bahsettiğim diz ağrılarımdan da eser yok. Röntgen ve kan testi sonuçlarından da birşey çıkmadı. Neydi o ağrı analamadım ama geçti gitti, çok şükür. 
Geçen yıl minik mdf sandığı bu şekilde boyadım, kapladım, süsledim. Nihayet fırsat bulup yayınlıyorum. Mekan Tasarım'da.

Aynı dönemlerde yaptığım diğer sandık çalışmama da buradan bakabilirsiniz. 
Sandık çalışmamdaki güllü resim bahar coşkusunu artırıyor bende, bilmem sizde de öyle mi?




Burada da ikisi bir arada:)




Sandık dediğime bakmayın, kutu desek daha doğru olur. Ama şekil itibarıyla sandığa çok benziyorlar:)

Sağlıklı, keyifli, mutlu geçsin günleriniz...



20 Şubat 2014

Ahşap Pano

Merhaba güneşli bir Bursa gününden. 
Sanki bugün Şubat'ın 20'si değil. Sanki bugün Nisan gibi, Mayıs gibi. Bu güneş hoşuma gidiyor elbette ama endişelerim hala yerli yerinden duruyor. Neler oluyor? Bizi neler bekliyor? Nasıl bir kış mevsimi geçiriyoruz. Kar, kış, yağmur, çamur, fırtına ile uğraşmamız gerekirken günlük güneşlik hava!!!!!
Doğa bizi ödüllendiriyor mu, cezalandırıyor mu? Anlamadım.



Bugün ilk hamur kabartma deneyimimle bir ahşap pano yapmıştım. Hamur kabartmada aslında ne kadar acemi olduğum bal gibi ortada:) Bu panoyu yaptıktan sonra Ece Aymer'in seminerine katılıp görmüştüm asıl hamur kabartmanın nasıl yapıldığını ve güzel bir çalışma da yapmıştım, buradan bakabilirsiniz. 
Kendimce teknikler uygulamıştım. Böyle birşeyi biryerde gördüğüm için değil, deneme amaçlı yapmıştım. Ahşabı boyadıktan ve kuruduktan sonra. Nemli ellerimi üzerinde gezdirdim ve gazeteyi alıp üzerinde bir süre bastırarak tuttum. Boyaları ahşaba geçmişti ve güzel lekeler oluşturmuştu. Hoşuma gitti:)) Böyle bir teknik kullanılıyor mu? Kullanılıyorsa adı nedir? Bilenler bu konudaki fikrini belirtirlerse sevinirim. 
Daha sonra kelebekler, çiçekler, kurdeleler, danteller v.s. derken sevdiğim bir pano oldu. Kısa bir süre sonra arkadaşımın dükkanında Amerika'ya hediye götürülmek üzere satıldığını duydum:))
Güzel günlerde kullansınlar. İşte bu panomun hikayesi de böyle. 

instagramdan takip etmek isterseniz, kullanıcı adım... nagehanoge



Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız ve sağlığınız iyi olsun:)


20 Ocak 2014

Hem Mor, Hem Puantiyeli...

Merhaba, 

Yılları, ayları, günleri uğursuz olarak nitelendirmem. Ama talihsiz bir hafta olduğunu söyleyebilirim. Geçen hafta üç yakınımızı kaybettik. İki kuzenimin eşi ve bir de babamın kuzeninin eşi. Kısmet diyelim, kader diyelim. Mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar... 

Herşeyle ilgili hevesim kaçıyor bir anda, "aman yapacaksında ne olacak, işte herşey boş" diyorum. Sonra toparlıyorum kendimi hayatının bir anlamı olmalı. Gezeceksin, yiyeceksin, içeceksin, sohbet edeceksin, çalışacaktın, zevklerin, uğraşların olacak. Oturup ölümü bekleyecek değilsin ya diyorum. Hayat bazen çelişkilerle dolu. Ne yaşıyorsak hemen o ruh haline bürünüyoruz. Önemli olan bir an önce toparlanmak. Çünkü hayat devam ediyor. Allah hiçkimseye içinden çıkamayacağı, başedemeyeceği olaylar yaşatmasın.

***

Evet gelelim bugünkü yayın konumuza.
Ahşay boyama ve süsleme.

Hem mor, hem puantiyeli:))


Aylar önce iş arkadaşımın kızı Ecem için yapmıştım bu kutu çalışmasını.



Ecem mor seviyor, puantiye seviyor. Bende puantiye sevenlerden:)) Önce onun için görselleri bir araya getirdim ve tasarım yaptım, puantiyeleri unutmadım:) Kutuya uyguladıktan sonra gelsin dantelller, kurdeleler... 

Tasarımı tamamen yapıp kutuya kaplama yaptım. Sonradan puantiye yapmaktan daha kolay ve düzgün. Malum benim puantiyeler her zaman bu kadar muntazam olmuyor. 

Ablamdan da kurdeleden gül yapmayı öğrenmiştim. Onu da yapıp uyguladım.






Ben beğendim, Ecem beğenmiş, umarım sizlerde beğenirsiniz:)

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. Sağlıklı, mutlu, keyifli...





8 Ocak 2014

Instagram'dan Seçmeler...

Yeni yıla yaklaşırken ufak tefek birşeyler yapmıştım.
Instagram'dan takip edenler çoktan gördü bunları, biraz gecikmeli burada yayınlıyorum:)
Şimdi hepsini topladım, seneye kadar beklemedeler. 


Küçük, küçük ağaçlar hazırladım keçeden...




Yıldızlar hazırladım...


Keçe, dantel ve çuval kullandım eldiven ve çorabı yaparken...




Eldivenin üstündeki çiçeğin boncukları itinayla "Bıdık" tarafından dökülüp, saçılır:)) Üstüne üstlük bir de poz verilir:))


Böyle göründüğüne bakmayın aslında minnacık bu keçe eldiven...


Pinterest'te görüp yaptığım mini çam ağacım.


Yaptıklarımı meşhur dallarıma astım. Bu dallar nelere evsahipliği yaptılar...


Minik çam ağacını önce evdeki kullanmadığım küpelerle süsledim:))


Sonra bir paket süs aldım, onları da ilave ettim:)


Ne yaparsanız yapın, mutlaka sıcak çay ya da kahve eşlik etmeli size...



İnsatgram'dan takip etmek istersiniz belki:)) nagehanoge

Facebook'tan takip etmek istersiniz belki:)) asortik


Günleriniz sağlıklı ve mutlu geçsin...




20 Aralık 2013

Gökten 800 Elma Düşmüş:))

800 izleyici olunca, yayın da elma olunca, konu başlığı kendiliğinden çıkıverdi:))

Yeni bir yayın yapayım artık derken bir de baktım 800 izleyici olmuş, kendi halindeki blogumda. 
2009 yılının sonundan bu yana devam ettiğim blog yolculuğunda bana eşlik eden izleyicilerime teşekkür ediyorum. İzleyici olmak dışında, arkadaşlıklar edindiğim, başka illerden olanlarla bizzat veya telefonla görüşüp tanıştığım, elektroniki posta yoluyla yazıştığım birsürü dost insan. İyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanımışım. İyiki "asortik"i açmışım ve bir şekilde bugünlere gelmişim. 4 yılı bitirmişim bile. Nice senelere diyorum. 800. izleyicim sevgili "saklı bahçem", hoşgeldin:)

Artan kumaş parçaları, düğmeler ve minik kalan keçeleri değerlendirmek için bir süre önce yaptığım "elmalar". Bir kısmı asılabiliyor, bir kısmı ise buzdolaplarını süslüyor mıknatısla. Daha önce şurada yayınlamıştım. Bugünde bir sepet dolusu elmamı yayınlıyorum. 










Elmalar sadece sarı, yeşil ve kırmızı olmaz. Çizgili de olabiliyor bazen:))










Asortik'i "facebook"tan, "pinterest'ten, "instagram"dan da takip edebilirsiniz. Her yerde ben de varım:)))


Sağlıkla ve sevgiyle kalın...



24 Eylül 2013

Neşe Getirdim Size:)

Evet neşe getirdim ama onun öncesinde bu uzun aranın sebebini kısaca anlatmak gerek değil mi?? 
Çok yoğun, eğlenceli, koşuşturmacalı, telaşlı, üzüntülü günlerdi yaşadıklarımız. Eğlenceli kısmı tatildi, onun dışında koşuşturmaca, ev taşınma sürecinde yaşandı ve hala devam ediyor yerleşme çabalarım. 
Üzüntülü kısmı ise dörtbuçuk yıldır hastalığıyla mücadele eden ve sonunda yenik düşen kayınpederemin vefatıydı. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Allah rahmet eylesin...
Bu telaş içerisinde işlerin yoğunluğunuda katarsak, hala yıkılmadım, ayaktayım diyebiliyorum çok şükür. 
Sağlık olsun herşey oluyor bir şekilde. 



Birkaç ay önce elektrik süpürgemin bozulan hortumu için yenisi almıştım. Eskisini atacağım anda "bundan birşey yapabilirim" diye içimden geçirdim. İlk aklıma gelen şey kapı süsü çemberi oldu. 



Çok kısa sürede oldu, bitti. Başka birşey için hazırladığım fakat birleştirmediğim keçe kuşlar, biraz kumaş, silikon, bant kullandığım malzemelerdi. 
Neşeli bir kapı süsü oldu:)

Sevgiyle ve sağlıkla kalın...




4 Mart 2013

Cam Çaydanlık DIY (Kendin Yap)

Ablamın çaydanlığıydı. Her gördüğümde hoşuma giderdi zarif duruşu. 
Balkonda gördüğümde sordum "neden burada"diye. 
Kırılmış uç kısmı. 
Atacaktım sen geldin aklıma. Birşey yapacaksan al, yoksa atacağım, ben atmazsam Yağmur atacak dedi. Yağmur, ablamın kızı, sevgili yeğenim benim.
Hemen aldım. 




Birkaç aydır duruyordu. Ne yapayım, nasıl yapayım diye düşünürken ben, çaydanlık sırasını bekliyordu. Hobi odama almıştım yıkayıp temizleyip. Gözümün önünde olsun diye. Geçen akşam başka birşeyle meşgulken birden aklıma geldi ne yapacağım ve görüldüğü üzere, çok sevdiğim puantiyelerle ve olmazsa olmaz dantellerle süsleyip, kırık uç kısmını,  silikonla doldurdum. sonrada doğal rafya ile sararak kapladım. Uçlarına da boncuklar takarak tamamladım. İçi boş olup durmasın diye de şeker kavanozu olarak kullanmaya başladım. 


Hem işlevsel, hem şirin oldu:)) 

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. 
Sevgilerimi gönderiyorum...


20 Şubat 2013

Beyaz, Çiçekli Yastıklarım...

Onu anladım ki ben en büyük kaynağım annem. 
Şöyle bir bakıyorum da neye elimi attıysam ona gidiyor mevzu. 


Bu döşemelik kumaşı da annem vermişti. Epey fazlaydı. 
Beyaz oluşu ve kumaşın dokusu hoşuma gitmişti. Büyük bir kısmıyla tek kişilik misafir yatağının bazasını kapladım, bazanın üstüne örtü de yaptım. Kalan parçayı da ikiye bölerek yastık yaptım. 



Ve biraz renklerdirdim, keçe çiçeklerle. 




* * *

Ve gecikmiş bir mim...

Bu mim üç ayrı kişiden geldi. 
biraz gecikmeli olarak yanıtlayabildim...

Ne şekilde kitap okursunuz?
Çok fazla kitap okuyamasamda, genellikle yatakta veya kanapede ayaklarımı uzatarak 
kitap okumayı tercih ederim.  Ve bu genellikle gece olur...

* * *


Ben kimseyi mimlemiyorum, dileyen yanıtlayabilir. Sanırım mimler ben de son buluyor:)

Sevgiyle kalın...


21 Ocak 2013

Biz Buluşmuştuk!

Haftaya güzel, güneşli bir günle başlamak ne iyi geldi bana. Keyfim yerine geldi. 
Birde boynum tutulmasıydı iyi olacaktı:)

Yeni yıldan birkaç gün önce yoğunluk arasında fırsatını bulup, sevgili Mutlu Eller ve Hobizu'nun da katıldığı kermese gittim. Özellikle o günlerde, iş dışında birşey yapamıyordum, Semi (Mutlu Eller) ve Zuhal (Hobizu) dışında sevgili Smilena ve Kitana'nın Güncesi'ni de görünce iyice keyfim yerine geldi. 


Smilena, Hobizu, Asortik, Kitananın Güncesi, Mutlu Eller...
Lütfen, güzel hamile, sevgili Kitana'nın Güncesi'ne kocaman bir MAŞALLAH alalım:))

Şu fotoğrafı çektirene kadar o kadar zorlandık ki. Çok mu zordu deklanşöre veya tuşa basmak! Ama olsun biz çok eğlendik bu sırada:) Olay oldu günün anısına fotoğraf çektirmemiz, bizede gülmek için malzeme çıktı:)


Hatta biz fotoğraf çektirmekten ümidi kesince kendi kendimize çekmeyi denedik. Sevgili Smilena feda etmiş kendini, ama şu şaşkın fotoğrafa bayıldım:)) 

Şu güzellikler de kermes nimetleri:))



Zuhal'in Pambek markalı ürünleri geniş bir yelpazeyle aramızda. Yeni ürünlerini görmek için bloguna göz atın derim. Ben yeniyıl temalı Noel Baba'yı kaptım:) 
Semi değişik kumaşlar kullanmış. Horuzlu kumaş kullandığı torbayı aldım. Çok kolay olmadı almam "senin makinen var, dikersin sen" diyerek bu güzel torbadan mahrum edecekti beni:) Torbanın içinde ne mi var?? Tabi görmedinizki, ya da ben hiç yayınlamadım ki, "Yoyo"larla dolu torbam:))
Yine Semi'den çok sevdiğim kalp figürü hem de kocaman puantiyeli ve fotoğraf çekerken kitabın arasında unuttuğum kitap ayracım. 
Ne mi okuyorum. İmza: Kızın... 

Kermesin yapıldığı yerde kısa bir sürede olsa birlikte çalışma fırsatı bulduğum sevgili Berna ile de görüşecektim. Fırsatını bulmuşum bir taşla iki kuş vurma niyetindeydim o gün ve öyle oldu. Canım Berna'cım da bana kocaman bir kumaş getirmiş. "Ablacım artık makinen de, var istediğini dikersin" diyerek. Desenini ve kumaşını çok sevdim. Henüz birşey dikemedim ama umarım güzel birşeyler çıkarırım:) Teşekkürler bir kez de buradan Berna'ya...


Fonda kullanılan kumaş Berna'dan...
O kadar iyi gelmiştiki arkadaşlarla bir arada geçen birkaç saat. 
İş, yoğunluk, stress hiçbirşey kalmadı. Kocam bir gülümsemeyle döndüm eve:))



Evet çok ara vererek yazıyorum ama, boş durmuyorum demiştim:))


Elma yapmaya devam...



Paris temalı ahşap panolar...




Güzel bir hafta olsun hepinize...




14 Ocak 2013

Herşey Rengarenk...

Bir gittim, pir gittim buralardan. Yoğunluk, iş, güç derken epey ara verdim. Ara ara bloglara şöyle bir göz atıp, yorum yapıyorum, hepsi bu kadar. 
Yaptıklarımı yayınlamaktan ziyade birşeyler yazmak istiyorum. Bazen bu sebeple bile süre uzayabiliyor.
Yeni yıla nasıl girdiniz?? Dilerim herkes mutlu, sağlıklı ve keyifle girmiştir ve o şekilde devam ediyordur günlerine.
Biz de keyifle girdik ve şimdilik güzel geçiyor günlerimiz. Hep böyle olsun...

Herşey rengarenk...
Yeni yıl için İstanbul'da yaşayan eşimin ailesine hediyelerimizi gönderirken son anda paketin içine atmayı akıl edebildiğim elmalarımı görün istedim bugün. Kumaş ve keçe kullanarak yaptığım elmalarıma arkadan mıktanıs takıp, buzdolabı süsü olarak kullanılabilir şekilde hazırladım. Süsledim, püsledim şirin oldular. Kayınvalidem de çok beğenmiş. Ben de mutlu oldum. Keyifli günlerde kullansınlar...



Madem uzun zamandır birşey yazmıyorum, hazır başlamışken devam edeyim.
Bu biberleri görünce çok sevdim. Yeşilinden birkaç tane, truncu, kırmızı ve sarıdan birer tane aldım. 
Şu güzelliğe bakar mısınız lütfen: :)


Pişirmem, hele afiyetle tüketmemiz hiç uzun sürmedi:)






Şimdilik bu kadar, umarım bir daha böyle uzun bir ara olmayacak. Sık, sık blogumla ilgileneceğim ve bloglarınızla tabiki...

Bir sonraki yayınım bir "kermes ziyareti" olacak:)

Herkese kucak dolusu sevgiler...




20 Aralık 2012

Sürprizlerle Geldim Ben...

Ne kadar uzun zaman oldu buralarda olmayalı. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. Ben çok iyiyim sadece çok yoğunum. Güzel, hoşuma giden, beni keyiflendiren ve bazen de üzen gelişmeler oldu yokluğumda. Hangisinden başlasam bilemedim. En önemlisinden başlayayım mı? Evet ondan başlayayım. Ben "emeklî" oldum:)) Tuhaf bir duygu ama çok güzel. Tam tamına 27 yıl... Aralıksız, sevdiğim iş, güzel arkadaşlarım, dostlarım, yoğunluklar, minik minik kırgınlıklar, dargınlıklar belki. Ama hepsi gelip geçiciydi. iş ortamıydı neticede. Ama genele baktığımda tebessümle hatırlayacağım yıllar. Allah herkese nasip etsin...
Emekli oldum da ne oldu, sanki daha yoğun çalışıyorum gibi geliyor bana:))




Evet güzel bir haber daha, beni çok mutlu eden hem de... Benimde artık bir "dikiş makinem" var:)) İşte buna varya çocuklar gibi sevindim:) Canım ablama beni çocuklar gibi sevindirdiği için çok çok ama çok teşekkür ediyorum buradan da. Her fırsatta bu mutluluğumu iletiyorum ona:) Çocukluğumda annemin dikiş makinesini kullanırdım, yanında dururdum, kalkmasını beklerdim ve ilk fırsatta otururdum, birşeyler yapmaya çalışırdım. Sonra işler güçler vs. eskisi kadar ilgilenmez oldum dikişle  ve dikiş makinesiyle. Blogla haşır neşir olduktan sonra düşünüyordum, bugüne kısmetmiş. Annemin klasik singer dikiş makinesi vardı. Yıllar geçti pedallı elektrikli makineler çıktı. Hiç kullanmamıştım. Ama bu durumu hiç yadırgamadım, sanki yıllardır kullanıyor gibiyim:) Ufak tefek birşeyler yapmaya çalışıyorum. İşte bunlardan biri:)





Bahsettiğim her iki olay yaklaşık bir ay önce oldu. Ancak fırsat bulabildim yazmaya.
Bundan sonra artık fazla ne bloğumu ne de bloglarınız ihmal etmeden dolaşabileceğim sakin günlerim olur umarım.
Yokluğumda merak edip, yorumlarıyla, telefonlarıyla, mailleriyle beni yalnız bırakmayan siz sevgili arkadışlarıma çok, çok teşekkür ediyorum.
Yeni bir yıla hazırlanırken malum ajans işleri yoğun ve ben yorgun. Buralara uğrayamayış sebebim bu. Sağlık olsun telafi ederim ben bu arayı:)
Bugün Bursalı blogger arkadaşlarım bir etkinlik düzenlemişlerdi maalesef katılamadım, ama gönlüm onlarlaydı.
Umarım güzel geçmiştir.

Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dilerim.
Hepinizi çok seviyorum...




26 Eylül 2012

Asortik Kuşevi

En son yayınımda herkesin artık toplanmasını istemiştim, çok koptuğumuzdan söz etmiştim ama bugünlerdeki yoğunluğumu düşününce herkesin en az benim kadar yoğun olduğunu düşünüp hak verdim, sustum:)
Hem çok yoğunum, iş dışındaki zamanlarda yazın havaların çok sıcak olması sebebiyle yapamadığımız gezme-tozma işlerini yapıyoruz. Havalar çok soğuyana kadar yetiştirebilmek adına:)




Bu yazının konusu başlıkta da belirttiğim gibi, herkesin yaptığı benim de imrenerek baktığım kuşevi. Yine almak yerine var olanı değerlendirmek adına şöyle bir yol izledik. İşyeride kağıt, kesme, birleştirme konusunda yeteneğinden emin olduğum arkadaşım Erkut'a, internetten gördüğüm bir kuş evini göstererek "böyle birşey işte" deyip yapmasını rica ettim. Beni kırmadığı gibi devasa boyutlarda bir kuşevi yapmış. Kalın mukavva kartonundan ve üstünü parlak bir kağıtla sıvayarak getirdi. 
(Yani bu bir DIY (Kendin yap) projesi). Çok güzel olmuştu, herşey hazır artık istediğim gibi süsleyebilirdim. Hatta bir kuşevi daha yapmıştı, onu da daha sonra yayınlayacağım:)) Yardımlarını esirgemeyen Erkut'a bir kez de buradan teşekkür ediyorum. Sağol arkadaşım.


bir soldan...






bir sağdan...

Benim kuşevim karton. Ama zaten onu kullanabileceğim bir bahçeli evim, büyük bir balkonum yok. Evin içinde çok şık duruyor:)
Mavi kuşumun gagası düşmüş fotoğrafları çektikten sonra farkettim ve hemen ona keçeden hokka gibi bir burun yaptım:))


mavi kuşun düşen gagasını keçe ile yaptım, olmuş mu?? :)


Kullandığım malzemeler görüldüğü üzere fisto, tül, seramik çiçek, yapma çiçek ve iki tane kuş. Kuşevim büyük olduğu için iki tane kuş iyi durdu. Kuşevim yaz başından buyana hazır ve ancak fırsat bulup yayınlıyorum:) 
Beyaz oldu, şık oldu, ben çok beğendim, ya siz?? :)

Bunlar da kuş evimin sakinleri mavi ve beyaz:))









Bundan sonraki yayınım sevgili deniz'in düzenlediği çekilişten kazandığım hediyelerimi, sizlerle tanıştırmak için olacak:) Henüz ben de tanışmadım, yarın alıyorum hediyelerimi. Bitmedi bizim gezmelerimiz, tozmalarımız, kargo da istememiştim. Elden alacaktım illaki:) Büyük gün yarın:)

Sevgiyle kalın, hoşçakalın...