1 Haziran 2010

Hediyelerimiz!!!

Hediye almayı severim, vermeyi de.
Sevgili arkadaşımı karşımda görünce elinde paketlerle şaşırdım, hem de çok mutlu oldum. Eşime ve bana Mudo'dan (ambalajından gördüm:))) çok güzel kupalar almış, kapaklı. 
Benimki yeşil olan, eşimi zor ikna ettik yeşilinin benim kupam olduğuyla ilgili. 'Ama Asortik yeşili seviyor diye O'na yeşil aldım' diyor Hasibe, eşim 'ama ben de seviyorum yeşili' diyor. Son anda kıyamadı 'iyi, hadi tamam tamam yeşili senin olsun dedi de, zaten en başından beri benimki yeşil olandı:))
Biz kupalara sevinirken, bir paket daha uzattı. Bir baktım şirin, süslü, taşlı, asortik anahtarlık çıktı içinden. Teşekkürler, benim zarif arkadaşım.


Biz daha kupalara ve anahtarlığın sevincini yaşarken, bir sonraki akşam, yine zil çaldı, yine kapıda Hasibe ve kızı İpek'le bu sefer. İpek'in elinde, kendi elleriyle süslediğini söylediği bir paket daha. Kapıdan sadece hediyeyi vermek üzere uğradıklarını, yürüyüşe çıktıklarını söyleyerek teslim ettiler. Büyük bir keyifle açtık ve içinden iki kişilik çok güzel bir tepsi çıktı. (Ambalajda kullanılan saplı kalbi de değerlendirdim ve cam mumluğu renkli kokulu taşlarla doldurup arasına yerleştirdim.)


Bizi çok mutlu ettin "Sevgili Hasibe", senin de mutluluğun hep daim olsun inşallah, sevdiklerinle beraber. Canım arkadaşım benim.
İyi ki varsın sen... (Son cümle hediyelerden sonra oluşmadı:))


8 Mayıs 2010

Baykuş Yastık

Eski etek, eski kazak ve eski t-shirtten yaptığım şirin baykuş yastığım.





22 Nisan 2010

Abla Kazağından Örtü-Runner:))

Çok yoğun ve yorgun olduğum için birkaç gündür bloguma gereken ilgi ve alakayı gösteremedim. Ben bundan sorumluyum ve sorumluluklarımı gerektiği gibi yerine getirememe suçluluğunu hissediyorum. Ne garip bir durummuş:)) Bu kadar etkilenebileceğimi düşünmemiştim blog oluştururken:))

Ben ısrarla çok istediğim halde, keçe almıyorum.
Evdeki kumaşları değerlendirip tüketeyim, keçeye geçiş yapacağım, acelesi yok...
Annem, ablamın yıkandıktan sonra çekip, sımsıkı olan hırkasını vermişti
"madem almıyorsun, keçe niyetine bunu kullan" diyerek:))
Onunla birkaç ufak tefek birşeyler yaptım, ama henüz biryere uygulamadım,
uygularsam paylaşırım emin olun:)

Geçengün onunla örtü yaptım. Sehpaya da oluyor, Masaya da. Nerede istersem kullanabilirim.
Fakat yün olduğu için kışın kullanılması daha uygun olacak...


















En çok püskülünü sevdim:) 

15 Nisan 2010

'Bodrum Pantolonu"mdan Çanta

Pantolonum adı 'Bodrum Pantolonu'ydu. Yıllar önce tatile gittiğimde almıştım, çok severek kullanmıştım. Ketendi ama buruşmuyordu, dolayısıyla sık sık ütülemek zorunda kalmıyordum, tam benlik:)) Giyilemeyecek duruma gelince atmaya da kıyamadım (çöpçü müyüm neyim???) saklıyordum. Ama iyiki de atmamışım, harika bir çanta yaptım. Çok kullanışlı, geçen yaz severek ve de gururla kulandım, kendim yapmıştım çünkü:))) Bu yıl da kullanacağım tabiki...
O zaman blogum falan yoktu, bütün arkadaşlarıma "benim marifetlerim" diye mail atıyordum:))
Önündeki cebi pantolonun orijinal cebiydi, dantel, kurdele ve oya vardı ıvır zıvır kutumda:)) Herşeyini elle dikmiştim, anneme gidip makineyle astarını diktim, astarına bile cep yapabildim. Şu gördüğünüz çantaya kimsenin eli değmedi, makine işi dahil herşeyini kendim yaptım. Çok mutlu ve de gururluyum:)) Çok ta şımarık:)))
Yine her zamanki gibi, saplarını tutturduğum halkalar (ki onlarda çok ucuzdu zaten) dışında 5 kuruş harcamadan yaptığım çantam, huzurlarınızda...


12 Nisan 2010

Havuçlu, Ispanaklı Rulo Börek

Bu böreğin sadece papateslisini biliyordum. Ablam, ıspanak, patates ve havuçla da yapılabileceğini, renkli olduğu için görüntüsünün de güzel olduğunu söylemişti. Ben de pazar günü sadece ıspanak ve havuçlusunu denedim. Çok güzel oldu, çok lezzetli oldu, ellerime sağlık:))
Önceki tariflerde kaynak belirtmiştim, emeğe saygı gerek!!! Ama bunda kaynak benim. Bildiklerimden hareketle, yaptım ve de tarifi hazırladım ama çok zormuş bunu kelimelere dökmek:))))
Afiyetle yedikten hemen sonra sıcak, sıcak fotoğraflarını çektim:))




Havuçlu, Ispanaklı Rulo Börek Malzemeleri
5 adet yufka
1/2 kg ıspanak
1/2 kuru soğan
1 tatlı kaşığı salça
3 adet havuç
3 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
1/5 çay bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
Tuz, pulbiber, çörekotu

Havuçlu, Ispanaklı Rulo Börek Yapılışı


Ispanak harcı için: Soğanlar ince ince doğranır az sıvıyağla ve salçayla pişirilir,
Doğranan ıspanakları da tencereye alıp, kısık ateşte tuz ve pul biber ilave edilerek pişirilir.


Havuç harcı için: Havuçlar rendelenip çok az sıvıyağıyla tencerede çiğ kalmayacak şekilde tuz ilave edilerek pişirilir.


Sosu için: İki yumurta iyice çırpılır, sıvıyağ, yoğurt ve süt ilave edilerek karıştırılır. (Yoğurt olmak zorunda değil, benim sütüm az olduğu için kullandım:)
Sıralamayı bozmamak adına önce açıklayayım: Bütün yufkalar üst üste konarak uygulanıyor alttaki sıralama...
1, yufka serilip her tarafına fırça yardımıyla sos sürülür.
2, yufka serilip önce sosu daha sonra havuç harcı her tarafa eşit şekilde dağıtılır.
3, yufka serilip önce sosu daha sonra ıspanak harcı her tarafa eşit şekilde dağıtılır.
4, yufka serilip önce sosu daha sonra havuç harcı her tarafa eşit şekilde dağıtılır.
5, yufka serilip her tarafına fırça yardımıyla son kez sos sürülür.
Yufkaların tümü birden rulo şeklinde sarılır. (boyu uzun derseniz, ortadan kesilebilir)
Ruloların üzeri sterchle kaplanıp buzdolabına konur.
Not; Fazla vaktim olmadığı için ben 1 saat kadar beklettim. Daha önce yaptığımı 15 saat bekletmiştim, arada bir fark göremedim. Lezzet hep aynı...
Rulolar yaklaşık 1,5-2 cm. eninde ekmek dilimler gibi kesilip yağlanmış tepsiye yatık olarak dizilir.
Üzerine 1 yumurta sarısı sürülüp, biraz da çörek otu serpiştirilerek 170 ˚C'de, önceden ısıtılmış fırında üstü hafif kızarana kadar pişirilir.

Tarif yazmak, yapmaktan daha zormuş:)))) Umarım anlaşılır olmuştur.

10 Nisan 2010

Çatlayan Tepsi:))

Ablam izlemiş TV'de, meraklıdır da böyle şeylere. Bu tepside yıllardır var, çocukluğumdan beri bilirim. Annem almıştı, iki ablama ve bana. Vardı ama kullanamıyordum, çok boş geliyordu:)) Dolusu nasıl olacaksa... Boyamayı düşünüyordum. Ablam hemen tv'de izlediği çatlatma tekniğini uygulamakla ilgili devreye girdi ve tepsiyi bu hale getirdik. Çok şık oldu. Hem de üstündeki İstanbul manzara fotoğrafını eşim çekmişti, tepsinin üstünde değerlendirme fırsatımız oldu, iyi de oldu... Eline sağlık ablacım, canım benim...



Hasibe'nin Yastığı ve Papatyaları:))

Herşey Hasibe İçin:))

2 Nisan'dı sevgili arkadaşım Hasibe'nin doğumgünü. "İyi ki doğmuş, iyi ki benim arkadaşım, iyi ki benim komşum:))))  Ne mutlu bana değil mi??  Nice güzel yaşlara...

O'nun doğumgünü yaklaşırken, ben, her zamanki gibi durup durup son günlere doğru başladım hazırlıklara. Ama yaptım bitirdim. Son olarak ütüsünü yapıp artık yastık bitti, yaşasın!!! diyeceğim. Ütüyü hafiften sürdüm mavi sutaşı, ütüye yapışır gibi oldu, hemen ütüyü çekip, sutaşısız yerlerden ütüleyeyim diye bir kez daha ütüyü sürdüğümde sağ alt taraf ütüye yapışan mavi sutaşıdan boyandı:((( Aman Allah'ım, ne yapayım, nerelere gideyim... Sakin, sakin, sakin dedim kendi kendime, hemen pes etmek olmaz. Doğumgünü yarın, vermem lazım hediyeyi. Bişeyler yapmalıydım. Sağ alt ve sol alt köşedeki koyu mavi kalpler yoktu, mavi lekeyi kaybetmek için yerleştirdim ve işte kurtradık yastığı:))))

Çerçeveyi almıştım, onun içini de yeşil kumaşla kaplayıp, içine papatyaları yerleştirdim. Neden mi papatya?? Hasibe papatyayı çok sever de ondan...:))
Son olarak bi hediye torbası hazırladım, üstüne minik iki kalp tutturdum inciyle... üstüne de kurdele geçirdim, noel babanın yılbaşı çuvalı gibi oldu. 
Arabasının bagajına koydum:)))


İyi günlerde kullan canım benim...
Detaylı fotoları http://hasibece.com/tr'den görebilirsiniz.


1 Nisan 2010

Ayna Ayna Güzel Ayna...

Aynayı sadece çerçevesi için aldım, hemen ona cam kestirip çerçeve için kullanıma hazır hale getirdim.
Kenarları çok keskin, her gördüğümde beni tedirgin eden bir aynam vardı artık.
Etrafındaki ipi annemden almıştım, çok hoşuma gitmişti renkli oluşu, ne yapacaksam?? Ama yaptım işte... İp, yapıştırıcı, 3 adet keçe çiçek kullanarak, 

-"Ayna ayna güzel ayna, söyle bana, en güzel kim bu dünyada" diye sorduğumda en güzelin "ben" olduğumu söyleyen bir aynam oldu:)))


30 Mart 2010

Peluş Yastık

Bu peluşların kaynağını hatırlıyorum... Ablamla, Yağmur... Hatta o zaman peluş, zincir saplı güzel de bir çanta yapmışlardı. Bizim ailede var "kendi kullanacağın eşyayı, kendin yap" halleri demek ki:)) Kalan peluşlar, ben böyle marifetli yanımı çıkarınca ortaya:)) ablamlar, annem ne var, ne yok herşeyi bana vermeye başladılar, peluşlarda dahil. Uzun zamandır duruyordu. Kumaş halinde durmaları sıkıyor bazen, hepsini bir anda bişeylere dönüştürmek istiyorum. Peluşlarda öyle bir zamanda yastık oldular. Hem hiç peluş artmadı, başkada bişey olmazdı zaten, böyle değerlendirdim. Arkalarına başka bir kumaş kullandım. Hımm unutuyordum yazmayı, tamamen elle dikildiler, bilgilerinize:)) Böyle iki tane yastığım oldu, koltuklarıma da uydu, ikili kanapede çok güzel duruyorlar yan yana. İyi günlerde kullanayım...


N&C Pantolon

Pantolonum 2-3 haftalıktı en fazla, evdeki sandığın pirinç süslerine takılıp yırtıldı:(( Aklımda pullarla dallar falan işleyerek yırtılan yeri kapatma düşüncesi varken, küçük ablam "ammaaaaan onunla ne uğraşıyorsun, nerden aldın, ben alayım sana:)) o pantolon bende olsaydı çoktan kesilip kapri olmuştu" deyip beni bol bol güldürdü:)) Büyük ablam "evet iyi düşünmüşsün, hatta hazır pullarla işlenmiş güzel aplikeler var onlardan alır dikersin" dedi. Ve iki ablam dışarı çıkıp tekrar  döndüklerinde, ne çeşit, ne de renk seçeneği fazla olmadığı için, eşimin ve benim isimlerimizin baş harflerinden oluşan aplikeler almışlar. Bende önce pantolonun içine bir parça yerleştirdim, sonra yırtık yeri (küçük de değildi, L şeklinde yırtılmıştı) çarpı şeklinde diktim. Sonra da görüldüğü üzere harfleri de üzerine tutturdum sıkı sıkı. Hem şık oldu, hem değişik oldu, çok da güzel oldu:))))))