26 Şubat 2013

Ece Aymer'li Bir Gün...

Birkaç gün önce görmüştüm Ece Aymer'in blogunda Ahşap ve Dekoratif Boyama Seminer haberini. Aynı hafta hem İstanbul'dan eşimin ailesi gelecek, hem de kim olduğunu daha sonra söyleceğim bir arkadaşım Bursa'da olacaktı. Mutlaka görüşmem geriyordu! :) Bir ara epey tereddüt ettim fakat haberleşip, programımızı kimsenin zor durumda kalamayacağı şekilde yapınca hiçbirşeyi kaçırmadan, güzel bir hafta sonu ve hafta başı geçirdim. Çok yoğun ama bir o kadar da keyifliydi. 
Cuma akşamı gelen aile fertleriyle 04:30'a kadar oturup, 08:30'da uyanarak, onları uyurken bırakıp seminerin verileceği EceAymer Craft Houes'ın Bursa'daki yerine gittim. Çok arzu etmeme rağmen gidememiştim. Çok kolay ve güzel bir yerdeymiş hemen buldum:) İçeri girdiğimde gülen yüzlerle karşılaştım. Ece hanım, Bursa'daki temsilcisi Nagehan hanım'la arama girerek dilek diledi:)

Soldan Sağa: Nagehan Aka - Ece Aymer - Nagehan Öge
Hiç bilmediğimiz tekniklerin olduğunu, daha öğrenilecek çok şey olduğunu ve hamur kabartma tekniğnin Ece Aymer tarafından icat edildiğini öğrendik:) Mutlaka ahşap ve dekoratif boyama kursunu almam gerektiğini anladım. Çünkü güzel işler yapmak istiyorum. 
Mesela o gün benim objemde "bez yuvarlama" tekniği uyguladı Ece Hanım. Hiç duymamıştım, hiç görmemiştim. Bu yöntemle güzel bir doku oluşturma imkanımız oldu.

Hamur yaptık, resimleri yapıştırdık, kestik... Nagehan Hanım'ın kursiyerleri de o gün yardım etmeye gelmişlerdi. Yardımlaşma her anlamda harika. Çok güzel bir ortam... Ama her güzel şey gibi o gün de zaman çok çabuk geçti, benim öğlende oradan ayrılmam gerekiyordu. Malum evde misafirler beni bekler:) Çalışmam henüz tamamlanmamıştı. O şekilde bıraktım, bir tarafını Ece Hanım'la biz tamamlarız, diğer tarafını da birlikte yaparız diyerek beni gönül rahatlığıyla gönderdi sevgili Nagehan Hanım. 






Sevgiyle kalın.




20 Şubat 2013

Beyaz, Çiçekli Yastıklarım...

Onu anladım ki ben en büyük kaynağım annem. 
Şöyle bir bakıyorum da neye elimi attıysam ona gidiyor mevzu. 


Bu döşemelik kumaşı da annem vermişti. Epey fazlaydı. 
Beyaz oluşu ve kumaşın dokusu hoşuma gitmişti. Büyük bir kısmıyla tek kişilik misafir yatağının bazasını kapladım, bazanın üstüne örtü de yaptım. Kalan parçayı da ikiye bölerek yastık yaptım. 



Ve biraz renklerdirdim, keçe çiçeklerle. 




* * *

Ve gecikmiş bir mim...

Bu mim üç ayrı kişiden geldi. 
biraz gecikmeli olarak yanıtlayabildim...

Ne şekilde kitap okursunuz?
Çok fazla kitap okuyamasamda, genellikle yatakta veya kanapede ayaklarımı uzatarak 
kitap okumayı tercih ederim.  Ve bu genellikle gece olur...

* * *


Ben kimseyi mimlemiyorum, dileyen yanıtlayabilir. Sanırım mimler ben de son buluyor:)

Sevgiyle kalın...


16 Şubat 2013

Manevi Değeri Çok Yüksek...

Annemlerdeydi bu etajer. "Annecim ben bunu alıp boyasam olur mu acaba" deyince, "elbette boyayabilirsin, hatta burada boya, bitince alıp götürürsün" dedi. 



Boyalarımı, fırçalarımı, gerekli tüm malzemeleri aldım gittim, zımparaladım birazcık. Birazcık yanlız, gerçekten çok sıkıcıymış. İçim gıcıklandı, tüylerim diken diken oldu. Hiç sevmem birşeyleri birbirine sürtmeyi. Onun için zımparalama faslını kısa kestim:)) Boyama kısmı daha eğlenceliydi.



Metal saplarının bazı kısımları paslanmıştı. Onları pas sökücüyle temizleyip orijinal haliyle kullanmayı düşünüyordum fakat pas sökücü de işe yaramadı. Ben de tümünü kırmızıya boyadım. Böyle daha güzel olduğunu düşünüyorum:)



Boyarken ablamda yardım etmişti. Hatta birinci katı ve çekmecelerin beyazlarını sürdükten sonra, hafta arası annemlere gidip ikinci katı sürmüş:) Yardımlarından dolayı teşekkür ederim Sabiş'im.

Manevi değeri yüksek bir eşya oldu benim için... Paha biçilmez hatta...
Dört buçuk yıl oldu, canım abimi kaybedeli. Onu çok özlüyorum, çok. Tarifi imkansız.
İnsan bir an olsun unutmaz mı? Unutmuyor... Gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz, üzülüyorsunuz kısaca hayatı devam ettiriyorsunuz elbette ama her an aklınızda. 

Blogumu görseydi, tüm bunları yaptığımı görseydi çok mutlu olurdu.
İlk evlendiklerinde kullandıkları yatak odası takımının bir parçasıydı bu etajer. 
O sebeptendir ki manevi değeri çok yüksek bu etajerin...
Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun canım abim benim... 



Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.
Sevgiyle kalın...



4 Şubat 2013

Değerlendi ahşaplar, pano oldular...




Yine ne kadar uzun ara olmuş:) Bir daha, yok daha sık yazarım, falan gibi beylik laflar etmeyeceğim. Yapamıyorum işte olmuyor. Sonrada birşey yazacağım zaman utanıyorum:) 
Bir süre önce işyerini başka bir adrese taşıyan arkadaşım, birkaç tane hatalı kesilmiş mdf'yi ayırmış bir kenara, "atamadım, sen geldin aklıma, mutlaka değerlendirirsin" dedi ve verdi. Birkaç gün ben de hiçbirşey yapamadım ama sonrasında herkesin bildiği, internette sık sık karşımıza çıkan dekupaj resimlerinin bazılarında değişik tasarımlar yaptım ve uyguladım. Tabiki süsledim biraz da:) Süs olmazsa olmaz. Ortaya böyle ciciler çıktı. Sevgili Gönül çok beğendi. Ben de mutlu oldum.
Birkaç tane daha var bitmeyi bekliyor. Onlarda sevgililer günü temalı çalışmalar.




Gönül, evde yapıp biryerlere koyamadığım panolarımı toplayıp dükkanına götürüp satıyor bir süredir. Hatta dört tane birden sipariş gelen panoları yayınlamıştım. Henüz yayınlamadığım birkaç tane pano daha var satılan. Yurtdışına bile hediye olarak götürmek için alanlar olmuş. Böyle olunca emeklerimin boşa olmadığını anlıyorum. Keyifle yaptığım çalışmalarımdan bir de kazanç sağlamak hoş bir duygu. Malzeme giderlerimi karşılıyor en azından. Hep söylüyorum en büyük şansım işim. Çok sevdiğim işimden para kazanıyorum yıllardır. Mesleğime aşık biri olarak, şimdi de hobilerimden kazanmanın mutluluğunu yaşıyorum. Herkesin aynı duyguları yaşamasını dilerim. Gönül'e, bana bu konuda ikinci şansı verdiği için teşekkür ederim. Sağol, varol arkadaşım. 




Panoların asma yerlerine yine Gönül'ün verdiği aynalardan kesilmiş olan parçalardan kullandım. Sıradışı oldu...




Sadece panoları değil bu arada iki tane de kumaş ev yaptım. Hep birlikte poz verdiler:)


Sevgiyle kalın...