Cadence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cadence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ekim 2014

Cam ve Kumaş Boya, Baskı İşlerim

Bir süredir devam eden sarı sevdam büfemi boyayınca camlarında son bulacak zannettim. Son bulmadı artarak devam ediyor, birşeyleri sarıya boyama isteğim var, boyuyorum da. 

Büfe boyanıp sıra camlara geldiğinde, o ana kadar düşündüğüm ve yaptığım çalışmaların hiçbiri hoşuma gitmedi. Üç farklı çalışmadan sonra nihayet şu anda kullandığım deseni çok beğendim ve işte bu dedim. Birkaç gün önce bu ve benzeri uygulanmış desenlere "ikat desen" dendiğini öğrendim. Biraz incelediğimde çok beğendiğim ama adını bilmediğim bir akımla karşılaştım. 

İkat, genel olarak dokunmadan önce ipliklere uygulanan su geçirmeyen ve neme karşı gelebilen bir maddeyle hazırlanan çözgünün belirli aralıklarla sıkıca kapatılmasıyla uygulanan bir boyama tekniği. Pek çok kültürde yeri olan bu teknik en sık Arjantin, Meksika, Ekvator, Bolivya ve Türkiye’de kullanılıyor. Hindistan, Tayland ve Japonya kültürlerinde de önemli yeri var.

İkat, tekstille başlayıp şimdilerde her amaç için kullanılabiliyor. 

Bu kısacık bilgiden sonra konumuza geri dönelim. 

Cam üzerine desenimi nasıl uyguladığımdan bahsedeyim, fotoğraflarla.

Önce desen şablonundan A4 kağıdına birkaç tane çıkış aldım ve bantla birbirine yapıştırdım, cam boyu kadar. Camın altına kağıtları düzgün bir şekilde yerleştirdim. 





Straforla çıkardığım kalıpları kullanarak tek tek her desenin üstüne bastım ve kurumaya bıraktım.


Kuruduktan sonra beyaz boyayarak işlemi tamamladım.

Birkaç gün sonra bir çerçeveye uygulamaya karar verdim


Ve gördüğünüz üzere evde olan bir çerçevenin camına, camının kurumasını beklerken, kumaşa da uygulayarak takım yaptım:)) Yastık henüz dikilmedi:)

İşte herşey bu kadar basit. Basit ama güzel. Mühim olan da bu değil mi zaten?? :)

Bu arada, sarı sevdam hala devam ediyor:))
Çerçeve camını boyarken...
Kumaş boyarken de, aynı kalıp ve aynı boyayı kullandım:)
































Sevgiyle kalın,
hoşçakalın



20 Ocak 2014

Hem Mor, Hem Puantiyeli...

Merhaba, 

Yılları, ayları, günleri uğursuz olarak nitelendirmem. Ama talihsiz bir hafta olduğunu söyleyebilirim. Geçen hafta üç yakınımızı kaybettik. İki kuzenimin eşi ve bir de babamın kuzeninin eşi. Kısmet diyelim, kader diyelim. Mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar... 

Herşeyle ilgili hevesim kaçıyor bir anda, "aman yapacaksında ne olacak, işte herşey boş" diyorum. Sonra toparlıyorum kendimi hayatının bir anlamı olmalı. Gezeceksin, yiyeceksin, içeceksin, sohbet edeceksin, çalışacaktın, zevklerin, uğraşların olacak. Oturup ölümü bekleyecek değilsin ya diyorum. Hayat bazen çelişkilerle dolu. Ne yaşıyorsak hemen o ruh haline bürünüyoruz. Önemli olan bir an önce toparlanmak. Çünkü hayat devam ediyor. Allah hiçkimseye içinden çıkamayacağı, başedemeyeceği olaylar yaşatmasın.

***

Evet gelelim bugünkü yayın konumuza.
Ahşay boyama ve süsleme.

Hem mor, hem puantiyeli:))


Aylar önce iş arkadaşımın kızı Ecem için yapmıştım bu kutu çalışmasını.



Ecem mor seviyor, puantiye seviyor. Bende puantiye sevenlerden:)) Önce onun için görselleri bir araya getirdim ve tasarım yaptım, puantiyeleri unutmadım:) Kutuya uyguladıktan sonra gelsin dantelller, kurdeleler... 

Tasarımı tamamen yapıp kutuya kaplama yaptım. Sonradan puantiye yapmaktan daha kolay ve düzgün. Malum benim puantiyeler her zaman bu kadar muntazam olmuyor. 

Ablamdan da kurdeleden gül yapmayı öğrenmiştim. Onu da yapıp uyguladım.






Ben beğendim, Ecem beğenmiş, umarım sizlerde beğenirsiniz:)

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. Sağlıklı, mutlu, keyifli...