Boyalarımı, fırçalarımı, gerekli tüm malzemeleri aldım gittim, zımparaladım birazcık. Birazcık yanlız, gerçekten çok sıkıcıymış. İçim gıcıklandı, tüylerim diken diken oldu. Hiç sevmem birşeyleri birbirine sürtmeyi. Onun için zımparalama faslını kısa kestim:)) Boyama kısmı daha eğlenceliydi.
Metal saplarının bazı kısımları paslanmıştı. Onları pas sökücüyle temizleyip orijinal haliyle kullanmayı düşünüyordum fakat pas sökücü de işe yaramadı. Ben de tümünü kırmızıya boyadım. Böyle daha güzel olduğunu düşünüyorum:)
Boyarken ablamda yardım etmişti. Hatta birinci katı ve çekmecelerin beyazlarını sürdükten sonra, hafta arası annemlere gidip ikinci katı sürmüş:) Yardımlarından dolayı teşekkür ederim Sabiş'im.
Manevi değeri yüksek bir eşya oldu benim için... Paha biçilmez hatta...
Dört buçuk yıl oldu, canım abimi kaybedeli. Onu çok özlüyorum, çok. Tarifi imkansız.
İnsan bir an olsun unutmaz mı? Unutmuyor... Gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz, üzülüyorsunuz kısaca hayatı devam ettiriyorsunuz elbette ama her an aklınızda.
Blogumu görseydi, tüm bunları yaptığımı görseydi çok mutlu olurdu.
İlk evlendiklerinde kullandıkları yatak odası takımının bir parçasıydı bu etajer.
O sebeptendir ki manevi değeri çok yüksek bu etajerin...
Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun canım abim benim...
Sevgiyle kalın...