16 Nisan 2012

İstanbul'daydım...

Geçen hafta sonu İstanbul'daydım. Gezdim, tozdum, fotoğraf çektim, balığımı yedim, üstüne bir de kapanmadan İnci Pastanesi'nin profiterolünü yedim. Kilometrelerce yol yürüdüm. Canım arkadaşım, dostum, kardeşim Şenay'a uğradım ve geldim:)

İhtişamının bir bölümüyle Sultanahmet Camii... Papatyaları gördüm ya, tamamdır bahar gelmiş dedim:)

Cumartesi günü ailece çıktık. Sultanahmet ve civarında biraz dolaşıp fotoğraf çektik, minik 1-2 alışveriş yaptım:) Alışveriş araya sıkıştırılmazsa olmaz:)

Bilekliğim, görünen kaşıklardan biri benim:) Görünmeyen yaka iğnem var bir de:) Ve Çemberlitaş...


Epey dolaştıktan sonra yemeke vakti. Galata köprüsünün bitimindeki balık pazarının yanında salaş bir balıkçı, hemen deniz kenarında. Daha önce de gitmiştik ve ben orasını çok sevmiştim. Yine orada balıklarımızı yedik. Hemen yanıbaşımızda duran martıları doyurduk:) Bol bol fotoğraflarını çektik.  Şehiriçi vapur hatlarını, gelen geçen kayıkları ve güzel bir İstanbul manzarası seyrettik.





Bizim tempoya ayak uyduramayan aile fertleri eve döndüler:)
Artık gitmek istemiyorum, çok kalabalık dediğim İstiklal Caddesi'ne doğru yürümeye başladık. Karnım tok, yollar dik bayır biraz zor oldu ama oldu, tempoyu bozmadan yürüdük. Bir durursam bir daha hareket edemeyebilirim:))






İstiklal Caddesi'ne gelmek isteme nedenim kapanmadan İnci Pastanesi'nin profiterolünü yemek. Yıllarca İstanbul'da yaşadığım, çok uzun yıllardır gidip gelmeme, hep önünden geçmeme rağmen girip yememiştim. Kalabalıktı, insanlar ayakta yiyorlardı tatlılarını:) Biz bir masa bulmuştuk. Oturdum muhteşem bir tat hayal ederek başladım yemeye. En azınıdan İnci Pastanesi'nde profiterol yemedim demeyeceğim ama, orada yediğim profiterolden çok daha güzelini, çok daha lezzetlisini yemiştim. İlgi çeken nedir anlamadım, sadece uzun yıllardır hizmet veriyor olması mı? Başka yerde şubesi olmaması mı? Bilemedim. 
İçeride yer olmadığı için tabağını alıp dükkanın önünde bile yiyenler vardı:))
Tatlımıda yedim, yürümeye devam. Taksim Meydanı'na kadar çıktık. Polis Haftası nedeniyle bir sergi açılmış. Girdik. Tüm emniyet birimlerinin operasyonlarda kullandığı alet-edavat, kılık-kıyafet sergileniyordu.
Eve Taksim'den bir otobüse binip gidebilecektik. Cem 'trenle gidelim" deyince Taksim Meydanı'ndan Eminönü/Sirkeci Garı'na yürümeye başladık. O kalabalıkta aynı yolu tekrar yürüyoruz:) Sık sık müzik yapan gurupları görüyoruz. Hele bir gurup vardı ki rastalı saçlı çılgın birkaç genç. Saçlarına bayıldım, hemen yaptırmak istedim:)) Ama çok güzellerdi, serseri şeyler:))






Epeyce yürüdükten sonra bir çay molası için yer bulamadık. Galata Kulesi'nin orada bir yer var, daha önce gitmiştik. Oturacak yer yok!
Hava kararmıştı. Galata Köprüsü'nde durup gece fotoğrafı çekelim dedik ama yanımızda tripot yok, köprünün demirlerine koyarak birşeyler çekmeye  çalıştık:)




Ve nihayet trendeyiz ve bir süre sonra evde. 
Günün özeti, güzel yürüyüş oldu. Uzun zamandır bu kadar uzun yürümemiştim:)
Pazar günü canım Şenay'ıma uğrayalım diye yola çıktık. 6 km'lik yolu 2 saatte gidince. Acaba deniz otobüsüne yetişebilicekmiyiz telaşı başladı:) 
Gezilir, görülür, keyif alınır ama sanırım yaşanmaz. Ben yaşayamam güzel İstanbul...
Gitmeden önce anneme (kayınvalideme) anahtarlık ve Can'a (eşimin kardeşi) yeni aldığı arabasına küçücük bir süs/nazarlık ne denirse artık işte ondan yaptım:)




Bu karede de annemin evde yarattığı hoşluklar ve benim hoşuma giden objeler:)) 
Vazodaki kumaş çiçekler dışında olanları annem ojeyle boyamış geri dönüşüm eseri.
Yağlıboya tabloyu annem yapmıştı. Bize de yapacaktı ama!!! :)
Durak tabelası montajı gibi güzel saat.
Annemin içindeki çocuğun ölmediğinin göstergesi oyuncak bebek:))
Ve yaza hazırlık, babamın anneme aldığı burada yayınlayamadığım bir sürü çiçek.







Herkese güzel bir hafta diliyorum.

28 yorum:

  1. o rastalı gençleri ben de hep görüyorum istiklal'de :)) evet artık yaşanacak yer olmaktan çıktı istanbul ben de koşarak uzaklaşmak ve sadece gezmeye gelmek istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ZeynepG, umarım birgün kendini bodrum'da bulursun:)) gezmeye istanbul'a gelmişsin.
      sevgiler

      Sil
    2. içimi mi okudun :)) izmire de razıyım canı gönülden :)
      bu arada mimledim seni :)

      Sil
    3. içini okumadım, blogundan kopya çektim:)
      bakayım mime:)

      Sil
  2. Ahhh İstanbul ahh ! Çok özledim ben de hanidir gidemedik. Fotoğraflar şahane,İnci'nin profiterolu vasat,Galata'nın manzarası şiirsel ... Allah içine sindirsin!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. colettecim çok mu özledin? ayır kendine birkaç gün git gez sonra yine bahçeli evine dönersin:)) evet profiterolde hayal kırıklığı yaşadım. teşekkürler
      sevgiler

      Sil
  3. Ne güzel gezmişsin ve anlatmışsın Nagehancım. Ev ve iş birbirinden uzaksa,İstanbul yaşamak için zor bir şehir.Ama etkinlik açısından uyumayan bir şehir.Üniversiteyi bitirir bitirmez İstanbul'da işe başlamıştım,özlemle hatırlıyorum o günleri...Pazarlara gidilmemiş eksik bir ziyaret olmuş ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hümeyracım evet çok eksik kaldı. ama sadece gezmek değil biraz da aile ziyareti olduğu için onlarla da zaman geçirmemiz gerekiyordu. yoksa bana kalsa iki gün vaktimi gezmekten bayılana kadar geçirirdim:) benimde dört yıl ist. iş hayatım olmuştu, güzeldi. evet kesinlikle uyumayan hatta uyutmayan bir şehirde:))
      eksikleri bir sonraki gidişimde tamamlamak üzere hoşçakal diyorum:))
      sevgiler

      Sil
  4. merhaba sizi izlemeye aldım...
    paylaşımalrınız çok güzeldi....
    teşekkürler...
    sizde beni izlemeye alırsanız seviniirim..
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. ayyy kaç zaman oldu istanbula gitmeyeli,sayende gittim gördüm şekercim teşekkürler...rastayada bayılıyorum bende hatta 3 gün önce kuaförüme sordum yaptırsam saçlarım çok yıpranırmı diye:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BAKTERİ sen daha geçengün kızlarla toplanıp bahçede parti yapmamışmıydın, yoksa ben yanlış mı gördüm:) kuaförün ne dedi peki?
      gitmiş kadar olduysan ne mutlu bana:)
      sevgiler

      Sil
  6. Vallahi biz Istanbul lu olarak bir güne bu kadar çok şey sığdıramıyoruz, helal sana. İnci profiterol hakkında al benden de o kadar diyeceğim, çok yedim orada alışkanlıktan olsa gerek eskiden daha mı güzeldi damağım hatırlamıyor ama servisin daha iyi olduğu kesindi, robotik değildi son gittiğimde bunu hissettim en çok sanki bir bıkkınlık bir özensizlik ya da başka birşey adını koyamadığım.
    O rastalı gençler harika sanırım yakında oturuyoruz i metroda sık rastlıyorum kii bu senin fotoğrafladıklarından daha ilginçleri var:) Bir gün çekerim resmini:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hep öyle olur zaten. kış bitti bir kez bile uludağ'a çıkamadık dersem aynı şeyi anlatmış olurum:)) inci pastanesinde servis diye birşey yok zaten, tabağa koyuyor ve veriyor, hepsi bu...
      bekliyorum fotoğrafları:)
      sevgiler

      Sil
  7. Darısı benim başıma diyorum, hiç İstanbula gitmedim bir türlü fırsat olmadı ama çok istiyorum İstanbul için plan yapmak sizin gezdiğiniz yerleri de görünce daha bir sabırsızlandım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. FERİDEKO olsun üzülme canım benim de izmir'i gezme fırsatım olmadı hiç. gece gündüz çok geçtim, içinden yanından yöresinden ama gezemedim:)
      en kısa zamanda bir istanbul keyfi yap derim ama yinede:))
      sevgiler

      Sil
  8. Güzel bir anlatım fotoğraflar da gayet güzel eline sağlık...İstiklal caddesinden bize de gına geldi özellikle haftasonu akşamları adım atılmıyor.Her seferinde bir daha İstiklal'e takılmayalım diyoruz ama olmuyor adeta insanı çekiyor =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mutfakta bir mimar teşekkür ederim. evet sanki bütün yollar oraya çıkıyor. biz de ne zaman ist. gitsek oraya uğramadan dönemiyoruz:)
      sevgiler

      Sil
  9. Demek sen de köyümüzden çıkıp İstanbul`a gittin:))
    İstanbul güzeldir, gezmedir, tozmadır...ama yaşar mıyım?
    Mesafeler uygunsa neden olmasın? (mesafeden kastım ev-iş-okul üçgeni)
    İnci profiterol benim hala favorimdir. Bilmiyorum belki damak alışkanlığı, her yerde yiyebildiğim bir tatlı değil. Mesela hiç ağır gelmez orada bana. Birçok yerde çok ağır, çok çikolatalı yaparlar, sevmem pek. Burada yersem Uzay`da yerim mesela. Tıpkı İskender gibi. Bursa`dan çıkınca aramam İskender`i:) Burda da illa Heykel-İskender olacak! Ya ne bileyim bazı şeyler efsane gibi oluyor zamanla. Eskimiş tatlar, saygı duyulması, sahip çıkılması gerekiyor gibi de geliyor.
    Annenin oyuncak bebeği de çok şirinmiş:))Ellerinden öperim annenin Nagehan`cım...
    Sevgiler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet semi'cim gittim nihayet:) istanbul'u ben de çok severim ama gerçekten çok kalabalık. hatta istiklal caddesi'nde dolaşırken dedim, o güzel binalara bakarak, "burada bir ofiste çalışmak isterdim" diye. evimde galata civarında olsun mesela, ohhh tadından yenmez valla:)
      bilmiyorum profiterol bana hayal kırıklığı yaşattı. ben de bol soslusunu severim:) efsane kapanmadan hiç olmazsa bir kerecik gideyim bari, tarihe saygısızlık etmeyeyim dedim, sahip çıkma konusunda çok haklısın. herşeye rağmen sordum, bilgi almak adına kapanıp kapanmayacağını, sorunlar giderilmezse 1-2 ay sonra kesin kapanıyor ve bir daha yeni bir inci pastanesi açılmıyormuş. bu bilgiyi de vermiş olayım üzülerek. iskender'in aynı şeyleri söyleyebilirim. bursa dışında hiç aklıma gelmez. herşey yerinde güzel, o tadı alabiliyorsan yıllar geçse bile:) annem (kayınvalidem) için nezaketinden dolayı teşekkür ederim canım benim. çok sağol.
      sevgiler

      Sil
  10. Ah havası, kokusu yeter istanbulum. Ama dediğin gibi yaşanmaz, sadece gezilir.
    Ne güzel bir gün olmuş senin için, martı fotoğrafına bayıldım, canon kokusu aldım sanki :)
    Tripod olmamasına rağmen yine de iyi bir fotoğraf çıkmış tebrik ederim.
    O rastalara ben de hastayım :D

    Benim için de gez, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  11. Üzüldüm bu İnci olayına:(
    AVM`lerde açarlar belki ama tadı tuzu olmaz.
    Ben zaten böyle zincir mekanlara da karşıyım. Özellikle eski, marka olmuş isimler. İskender de çok yaygınlaşınca AVM`ler falan hiç hoşuma gitmemişti. Ya da Durak Muhallebicisi, ne diye gitti açtı Nilüfer`de, ne güzeldir oysa Çekirge mekanı.
    Yazsam daha yazarım:))

    YanıtlaSil
  12. Ponti'cim canon kokusu oralara kadar geldi mi? :))
    köprü demirlerinde anca o kadar oldu:)
    rastalar çok güzel di mi? ben de bayıldım.
    teşekkürler
    sevgiler

    YanıtlaSil
  13. Kuzum sana yazayım hemen inan postunu da okuyamadım çıkmam gerek yazı girince açıklarım ama geldim yoğunluk malum kısa kısa yazdım öperim kendine iyi bak tatlım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. edi canın sağolsun:) uğramış olma nezaketini göstermişsin, teşekkürler
      sevgiler

      Sil
  14. Samimi bir yazı İstanbul'u ancak yaşayan bilir. Tespitlerinizi de çok yerinde buldum. Ama hani olmazsa olmazlardandır İstanbul. Bakalım önümüzdeki hafta biz de oradayız şöyle doup büyüdüğüm mekanları bir yad edeyim. O balıkçıyı da bir ziyaret ederiz herhalde öyle bir anlatmışsınız ki ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nihat bey evet aynen öyle. olmazsa olmaz kısmına sonuna kadar katılıyorum. hadi bakalım eski günleri anın, gezin. evet balıkçıya da bir uğrayın güzel yerde. balıkları da taptaze:) şimdiden iyi gezmeler, yemeler, içmeler:))
      keyifle kalın

      Sil
  15. içinde yaşarken güzelliklerin tadına varamıyoruz ne güzel anlatmışs ve yaşamışsın güzel istanbulu

    YanıtlaSil

♡ sevgiyle kalın ♡

nagehan kadıoğlu öge
asortik