Bu projenin malzemesi çok değerli, hatıralarla ve yaşanmışlıklarla dolu bir sandık, yaklaşık 150 yıllık. Babaannemin kayınvalidesinin çeyiz sandığı...
Çocukluğumdan beri bizim evimizde bir yerlerde dururdu. Ve rengi yeşil, üzerinde metal süslemeler vardı sanırım, aslında o halini neredeyse unuttum. Çünkü İstanbul'da yaşadığımız yıllarda (1991-1995 yılları) rahmetli babam sandığı beyaza boyamış, hem gezmeye, hem de malzeme almaya gitmişti birkaç kez Karaköy'e. Aldığı pirinç plakalardan orijinaline uygun kalıplar çıkararak kesmiş ve kabara kullanarak yerine takmıştı. Çok uğraştığını hatırlıyorum babacığımın da...
Bu yenilemeden yıllar sonra ben evlenirken bu sandığı da almak istedim ve annem-babam beni kırmayıp verdiler. Yani aynı zamanda benim çeyiz sandığımdı bu:) Yıllardır evimizin bir yerlerinde durur, bazen yatağımızın ayak ucuna koyarım, bazen diğer odada durur, evlendiğimizin ilk yıllarında büyük olan salonumuzda ortada olmasa da güzel bir köşede yerini almıştı.
Hatta şöyle kötü bir anım bile var. Birkaç yıl önce evde dekorasyonda ufak bir değişikliğe kalkıştık eşimle ve sandığı koridora çıkarmıştık, kucağımda eşyalarla yanından geçerken üzerindeki pirinçlerden biri pantolonumu da yırtıp, derimi kaldırmıştı, feci yaralanmıştım. Hatta o zaman yırtılan pantolonuma da bir diy projesiyle tekrar kazanmıştım:)) İlginizi çekerse buradan okuyabilirsiniz.
İşte sandığın kısaca bu güne kadar ki hikayesi böyle. Uzun zamandır bir ahşap sehpa arayışım vardı, biliyorum çok seçenek var fakat o kadar para vermek istemedim açıkçası. Hep etrafta birşeyler araştırıyordum vs. derken uzun zamandır arka odada duran sandık geldi aklıma. Hem de alacağım hiçbir sehpa bu kadar değerli olamazdı. Amacım orijinal halini bozmadan kullanmaktı fakat pirinçler ve üzerindeki kabaralar kararmıştı. İlk önce evdeki beyaz sprey boyayla pirinçlerde dahil tamamen boyadım üst kapak hariç. Çünkü üst kısmı zımpara yapıp ahşaba ulaşmaktı niyetim. Ve başladım zımparaya, iki gün aralıklarla sürekli zımpara yaptım, parmaklarım kopacak sandım:) Çok yorucu ve pis bir iş aslında. Annem sürekli, kızım ver marangoza onlar yenilesin, bu kadar yorma kendini diye yalvarıyor adeta ama istemedim, "ben yaptım" demek var sonuçta:)) Evet zımpara bitti, bazı yerlerde boyalar kalsa da, çoğu yer gayet güzel oldu, istediğim sonucu verdi. Tam ortada iki tahta arasındaki boşluğu da ahşap dolgu macunu ile doldurdum. Fakat çok soluk görünüyordu cila da istemiyordum, yine evde olan yarı mat sprey verniği bir kerecik çok hafif bir şekilde, bir yerden tekrar geçmeden vernikledim, böylece istediğim ahşap renginide elde etmiş oldum.
Sonra tekrar gövdeye döndüm, pirinçlerde dahil her tarafını boyamıştım aslında bitmişti ama, o pirinçleri de istemiyordum çünkü hem çok ayak altında olacaktı birimize takılıp veya mia koşarken biryerini keser diyerek, tekrar bir kazaya sebep olmaması için bütün pirinçleri söktüm, dolayısıyla kabaraları da. Şu anda üzerinde gördüğünüz kabaraları sökmek hiç kolay olmadı. Pirinçlerin yerine ne yaparım diye 1-2 gün düşündüm sonra birşey yapmaktan vazgeçtim sadece o kısımları biraz daha fazla zımparaladım, etrafına yaldızlı ahşap kalemiyle kontür atıp yine yerliyerine yeni kabaraları taktım. Birde sandığın altına küçük hareketli tekerleklerden taktım, rahat oldu.
Sandıkla durduğu yer de bile oynuyorum, dün akşam etrafındaki kontürleri de boyayarak çıkardım. Karar veremiyorum kontürlü mü kalsın, kontürsüz mü, ne dersiniz? |
İşte şimdilik durum bu ben uzun uzun anlattım ama işlem sayısı az fakat çok uğraştıran bir iş oldu, değdi mi? Kesinlikle değdi.
Sandıktan çıkardığım pirinçlerin yerine birşeyler yapma fikrim var hala, çok parlak bir fikir gelirse aklıma uygulayacağım ve sizlerle paylaşacağım tabiki. Farkettiyseniz yanlardan ve arkadan hiç fotoğraf çekmedim:)) Aslına bakarsanız şu anda tamamen biten yeri sadece üstü oldu.
Sağlıkla, mutlulukla, üreterek ve sevgiyle geçsin günleriniz.
Hikayesi olan eşyalara bayılırım ve bu sandık öyle güzel ki Nagehan... Ellerine sağlık, çok beğendim...
YanıtlaSilböyle değerli bir eşyaya sahip olduğum için şanslıyım:)
Silteşekkür ederim bahar, sevgiler...
çok kıymetliler. Hatıraları var. Bende böyle bir sandığımı elden geçirip sehpa yaptım 2 sene önce. Paha biçilmez güzellikteler. Güle güle kullan nagehan. Ellerine sağlık.
YanıtlaSilsandığı gördüm ama sehpa olarak kullandığının farkında değildim emel. seviyoruz eski eşyalara tekrar, tekrar şans vermeyi:) teşekkur ederim, çok sagol. kucak dolusu sevgiler...
SilOkuma listemde bloğunun adını görünce ne mutlu oldum Nagehan abla. Çok özlemişim yazılarını okumayı.
YanıtlaSilElinin değdiği her şey çok güzel oluyor ki.. Bu sandık da harika bir sehpaya dönüşmüş :) Ne çok hatıralarını hatırlatıyordur o sandık her bakışında..ne güzel..
Zeynep, sen de buralara bir gidip bir geliyorsun yetişemiyorum hızına:) gördüğüme çok sevindim ve baktimda sık sık yazıyorsun, darısı başıma:)) evet çocukluğumdan beri beraberiz bu sandıkla, o yüzden çok özel ve hakettiği yerde bence, her daim gözümün önünde:) kucak dolusu sevgiler...
SilNefis bur DIY olmuş. Ki değeri paha biçilemez bence...
YanıtlaSilteşekkür ederim. kesinlikle:)
SilManevi değeri bu kadar yüksek, aile hatırası bir eşyayı korumanın en güzel yolu kullanılır hale getirmekse en güzelini yapmışsınız. Çok emek vermişsiniz ve daha da istese de sonuna kadar değer.Kolaylıklar dilerim, mutlulukla kullanın.
YanıtlaSilnowacraft çok tesekkur ederim. sevgiler
SilÇok güzel olmuş, eline sağlık.
YanıtlaSil:)
teşekkürler müjde'cim:) kucak dolusu sevgiler...
SilÇok başarılı bir blogunuz var tebrikler.
YanıtlaSilweb kenti teşekkür ederim.
SilŞahane.. Ellerine sağlık
YanıtlaSilgüzel paylaşımlarınızı takibe aldım banada beklerim
YanıtlaSilbenim blog adresim:
https://sevgidoji.blogspot.com/