800 izleyici olunca, yayın da elma olunca, konu başlığı kendiliğinden çıkıverdi:))
Yeni bir yayın yapayım artık derken bir de baktım 800 izleyici olmuş, kendi halindeki blogumda.
2009 yılının sonundan bu yana devam ettiğim blog yolculuğunda bana eşlik eden izleyicilerime teşekkür ediyorum. İzleyici olmak dışında, arkadaşlıklar edindiğim, başka illerden olanlarla bizzat veya telefonla görüşüp tanıştığım, elektroniki posta yoluyla yazıştığım birsürü dost insan. İyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanımışım. İyiki "asortik"i açmışım ve bir şekilde bugünlere gelmişim. 4 yılı bitirmişim bile. Nice senelere diyorum. 800. izleyicim sevgili "saklı bahçem", hoşgeldin:)
Artan kumaş parçaları, düğmeler ve minik kalan keçeleri değerlendirmek için bir süre önce yaptığım "elmalar". Bir kısmı asılabiliyor, bir kısmı ise buzdolaplarını süslüyor mıknatısla. Daha önce şurada yayınlamıştım. Bugünde bir sepet dolusu elmamı yayınlıyorum.
Elmalar sadece sarı, yeşil ve kırmızı olmaz. Çizgili de olabiliyor bazen:))
Asortik'i "facebook"tan, "pinterest'ten, "instagram"dan da takip edebilirsiniz. Her yerde ben de varım:)))
Sağlıkla ve sevgiyle kalın...
20 Aralık 2013
11 Aralık 2013
Laminant Parkeden Yoyolu Ahşap Pano (DIY)
Merhaba,
Birkaç ay önce annemlerde gördüm laminant parke tahtasını.
O zamanlar her gördüğüm ahşabı boyama merakı tavan yapmıştı bende. Aldım getirdim eve. Epey durduktan sonra, sadece tahta olmaktan çıkıp, bir pano haline dönüştü.
Üzerindeki yoyoları, yine nasıl yapıldığını merak edip yapmıştım, birsürü. Henüz bitiremedim, gerektikçe kullanıyorum:) Buradaki poşet kutusunu yaparken de kullanmıştım.
Bu yaz evimize taşınırken birsürü artan laminant ve değişen mutfak dolap kapaklarından tahtalar vardı. Ama o telaşlı günlerde, o kadar sıkılmıştımki herşeyden, gözüm hiçbirşey görmek istemiyordu, hepsini elden çıkardım. Oysa başka zaman olsa nasıl toplardım ben onları. Sadece bir tane mutfak dolap kapağının camlı olanını saklamıştım. Onuda değerlendirdim bir şekilde. Bir ara onuda yayınlarım.
Ve işte yoyolu, ahşap pano...
Beyaza boyadım. Yoyolardan çiçek, biraz keçeden dal ve yaprak, birazda dantel kullanarak tamamladım. En azından hiçbir işe yaramayacak olan bir tahta değerlendi:))
Sağlıklı, mutlu, neşeli ve keyifli günleriniz olsun...
Birkaç ay önce annemlerde gördüm laminant parke tahtasını.
O zamanlar her gördüğüm ahşabı boyama merakı tavan yapmıştı bende. Aldım getirdim eve. Epey durduktan sonra, sadece tahta olmaktan çıkıp, bir pano haline dönüştü.
Üzerindeki yoyoları, yine nasıl yapıldığını merak edip yapmıştım, birsürü. Henüz bitiremedim, gerektikçe kullanıyorum:) Buradaki poşet kutusunu yaparken de kullanmıştım.
Bu yaz evimize taşınırken birsürü artan laminant ve değişen mutfak dolap kapaklarından tahtalar vardı. Ama o telaşlı günlerde, o kadar sıkılmıştımki herşeyden, gözüm hiçbirşey görmek istemiyordu, hepsini elden çıkardım. Oysa başka zaman olsa nasıl toplardım ben onları. Sadece bir tane mutfak dolap kapağının camlı olanını saklamıştım. Onuda değerlendirdim bir şekilde. Bir ara onuda yayınlarım.
Ve işte yoyolu, ahşap pano...
Beyaza boyadım. Yoyolardan çiçek, biraz keçeden dal ve yaprak, birazda dantel kullanarak tamamladım. En azından hiçbir işe yaramayacak olan bir tahta değerlendi:))
Sağlıklı, mutlu, neşeli ve keyifli günleriniz olsun...
29 Kasım 2013
Ahşap Konsol Boyama...
Fazla ara vermeyeceğim demiştim. Sözümü yerine getirmek isterim:))
Herkes iyi ve keyifler yerindedir umarım. Sağlıklı, mutlu günleriniz olsun her daim...
Bir önceki yayında bahsetmiştim bayram tatili için istanbul'a gittiğimizde bol bol boyama yaptığımı. Boyanan iki parça ama, büyük parça:)) Dışarı çıkacağız hemen koşup bir kat boya atıyorum. Eve geliyoruz hemen ikinci katı atıyorum. Üç, dört derken böyle gezme tozma aralarında boyadım gitti:)) Önceki yayında ayakkabı dolabıydı. Gözatmak isterseniz şuraya bir tık:))
Şimdi sıradaki gelsin: Konsol
(tv dolabıydı, ama hiç o amaç için kullanılmadı)
Bol bol fotoğraf var yapım aşamalarına ait. Yine şöyle karşıdan düzgün bir öncesi fotoğrafı yok maalesef. Balkonda başlamıştım boyamaya, sonra biryerlere sığamayınca apartmanın girişinde geniş bir alan var. Orada tamamladım boyamalarımı:)
Ahşap boyama yapım aşamaları:
Ayakkabı dolabını iyice zımpara yaptık.
Astar boya ile bir kat boyadım.
Sonrasında sanırım 3-4 kat "Polisan matrıx lux x1 anti aging kokusuz parlak" boya ile boyadım.
Önüm-arkam, sağım-solum sobe. Pardon mobilya:))))
Bu da bitti:))
Ve geceyarısı tamamen kuruyan mobilya yerine alınır, kapakları ve kulpları takılır, yerine konur:)) Ev bayrama beyaz beyaz girdi:))
En güzel günlerde kullansınlar.
Herkese kucak dolusu sevgiler,
iyi hafta sonları...
Herkes iyi ve keyifler yerindedir umarım. Sağlıklı, mutlu günleriniz olsun her daim...
Bir önceki yayında bahsetmiştim bayram tatili için istanbul'a gittiğimizde bol bol boyama yaptığımı. Boyanan iki parça ama, büyük parça:)) Dışarı çıkacağız hemen koşup bir kat boya atıyorum. Eve geliyoruz hemen ikinci katı atıyorum. Üç, dört derken böyle gezme tozma aralarında boyadım gitti:)) Önceki yayında ayakkabı dolabıydı. Gözatmak isterseniz şuraya bir tık:))
Şimdi sıradaki gelsin: Konsol
(tv dolabıydı, ama hiç o amaç için kullanılmadı)
Bol bol fotoğraf var yapım aşamalarına ait. Yine şöyle karşıdan düzgün bir öncesi fotoğrafı yok maalesef. Balkonda başlamıştım boyamaya, sonra biryerlere sığamayınca apartmanın girişinde geniş bir alan var. Orada tamamladım boyamalarımı:)
Ahşap boyama yapım aşamaları:
Ayakkabı dolabını iyice zımpara yaptık.
Astar boya ile bir kat boyadım.
Sonrasında sanırım 3-4 kat "Polisan matrıx lux x1 anti aging kokusuz parlak" boya ile boyadım.
Bu da bitti:))
Ve geceyarısı tamamen kuruyan mobilya yerine alınır, kapakları ve kulpları takılır, yerine konur:)) Ev bayrama beyaz beyaz girdi:))
En güzel günlerde kullansınlar.
Herkese kucak dolusu sevgiler,
iyi hafta sonları...
24 Kasım 2013
Öğretmenim...
Öğretmenim:
Canım benim, canım benim,
Canım benim, canım benim,
Seni ben pek çok, pek çok severim.
Sen bir ana, sen bir baba,
Herşey oldun artık bana.
Okut, öğret ve nihayet,
Yurda yarar bir insan et.
Sen bir ana, sen bir baba,
Herşey oldun artık bana.
Okut, öğret ve nihayet,
Yurda yarar bir insan et.
Bu kutsal mesleği yapmış, yapan ve yapacak olan, bu sevgiyi, saygıyı, güveni hak etmiş, hak eden ve hak edecek olan tüm öğretmenlerimizin gününü canı gönülden kutluyorum.
Benim öğretmenlerimin ve bu mesleği yapan tanıdıklarımın isimlerini yazarak
onları unutmadığımı belirtmek isterim.
Başöğretmenimiz M.Kemal Atatürk,
Ender Düvenci, Ayla Gürbüz, Ahmet Kadıoğlu, Müge Aksu Caferoğlu,
Umut Toklucu, Ayfer Bugu, Füsun Tolon (rahmetli), İbrahim Uğurlu,
Gönül Karakoyun, Murat Şeyhoğlu, Nihat Yavaşçaoğlu (rahmetli), Birsen Uzun,
Melahat Sak, Fatma Şeyhoğlu, Filiz Korkmaz,
blogger arkadaşlarımız Alanay Yıldırım, Colette,
ve
canımın için, teyzesinin güzel kızı İrem Keskinkurt.
İyiki varsınız/vardınız...
21 Kasım 2013
Ayakkabı Dolabı Boyandı, Beyaz Oldu...
Uzun bir aradan sonra yine ben:)
Yoğunluklar, yorgunluklar, hastalıklar derken uzun zaman oldu buralara uğramayalı. Facebook, pinterest, çok yeni instagram derken anladım ki blogumun yerini hiçbirşey tutmuyor:)) Gecikmelide olsa burada olmaktan keyif alıyorum. Paylaşacak çok şey var ama zaman yok. Sağlık olsun diyorum...
Ufak tefek boyama işlerim çıraklık, bu çalışmalarımı ise kalfalık olarak değerlendiriyorum:)) Dilerim ustalık çalışmalarımı da görürüz
Nihayet tüm cesaretimi topladım ve yemek odamın konsolunu boyamaya başladım. Henüz bitmemiştiki bayram tatili için İstanbul'a gittiğimde kayınvalidemin ayakkabı dolabını ve konsolunu boyadım.
Bugünkü konumuz ayakkabı dolabı:))
Heyecandan öncesi fotoğrafını çekememiştim. Mobilya rengi kahverengi idi. Çok keyifli bir çalışma oldu. Güzel günlerde kullansınlar.
Ahşap boyama yapım aşamaları:
Ayakkabı dolabını iyice zımpara yaptık.
Astar boya ile bir kat boyadım.
Sonrasında sanırım 3-4 kat "Polisan matrıx lux x1 anti aging kokusuz parlak" boya ile boyadım.
Bazı yerlerine eskitme yaptım, onun için özel bir işlem uygulamadım. Mobilya koyu renk olduğu için istediğim yerleri zımpara yaptım eskitme oldu.
Kulplarını değiştirmeyi düşünüyorduk fakat, eski kulpları beyaz dolapta çok daha güzel durdu, bu şekilde kullanılıyor. Ben de güzel bir iş çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorum:)
Henüz vernik atmadım.
İkea'da satılan balmumu verniği duymuştum. Daha sonra yayınlayacağım yemek odası takımımın konsolunu boyadım İkea'nın balmumu verniği ile vernikledim, sonuç çok kötü. Verniklediğim yerler sapsarı oldu. Tekrar zımpara yapıp boyayıp vernikleyeceğim.
Mobilya verniği konusunda öneriniz varsa belirtirseniz sevinirim. Daha önceleri yaptığım ufak tefek eşyaları sprey vernikle vernikliyordum sonuç gayet iyiydi. Ama büyük bir mobilyayı evin içinde bu şekilde verniklemem mümkün değil.
Vernik konusunda önerilerinizi bekliyorum.
İstanbul'da boyadığı bu ayakkabı dolabı ve daha sonra yayınlayacağım ufak bir konsol verniklenmeyi bekliyor:)
Değerli bilgilerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Artık "instagram"dan da takip edebilirsiniz:)
nagehanoge
Kucak dolusu sevgiler...
Yoğunluklar, yorgunluklar, hastalıklar derken uzun zaman oldu buralara uğramayalı. Facebook, pinterest, çok yeni instagram derken anladım ki blogumun yerini hiçbirşey tutmuyor:)) Gecikmelide olsa burada olmaktan keyif alıyorum. Paylaşacak çok şey var ama zaman yok. Sağlık olsun diyorum...
Ufak tefek boyama işlerim çıraklık, bu çalışmalarımı ise kalfalık olarak değerlendiriyorum:)) Dilerim ustalık çalışmalarımı da görürüz
Nihayet tüm cesaretimi topladım ve yemek odamın konsolunu boyamaya başladım. Henüz bitmemiştiki bayram tatili için İstanbul'a gittiğimde kayınvalidemin ayakkabı dolabını ve konsolunu boyadım.
Bugünkü konumuz ayakkabı dolabı:))
Heyecandan öncesi fotoğrafını çekememiştim. Mobilya rengi kahverengi idi. Çok keyifli bir çalışma oldu. Güzel günlerde kullansınlar.
Ahşap boyama yapım aşamaları:
Ayakkabı dolabını iyice zımpara yaptık.
Astar boya ile bir kat boyadım.
Sonrasında sanırım 3-4 kat "Polisan matrıx lux x1 anti aging kokusuz parlak" boya ile boyadım.
Bazı yerlerine eskitme yaptım, onun için özel bir işlem uygulamadım. Mobilya koyu renk olduğu için istediğim yerleri zımpara yaptım eskitme oldu.
Kulplarını değiştirmeyi düşünüyorduk fakat, eski kulpları beyaz dolapta çok daha güzel durdu, bu şekilde kullanılıyor. Ben de güzel bir iş çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorum:)
Henüz vernik atmadım.
İkea'da satılan balmumu verniği duymuştum. Daha sonra yayınlayacağım yemek odası takımımın konsolunu boyadım İkea'nın balmumu verniği ile vernikledim, sonuç çok kötü. Verniklediğim yerler sapsarı oldu. Tekrar zımpara yapıp boyayıp vernikleyeceğim.
Mobilya verniği konusunda öneriniz varsa belirtirseniz sevinirim. Daha önceleri yaptığım ufak tefek eşyaları sprey vernikle vernikliyordum sonuç gayet iyiydi. Ama büyük bir mobilyayı evin içinde bu şekilde verniklemem mümkün değil.
Vernik konusunda önerilerinizi bekliyorum.
İstanbul'da boyadığı bu ayakkabı dolabı ve daha sonra yayınlayacağım ufak bir konsol verniklenmeyi bekliyor:)
Değerli bilgilerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Artık "instagram"dan da takip edebilirsiniz:)
nagehanoge
Kucak dolusu sevgiler...
31 Ekim 2013
Cumhuriyetimiz'in 90. Yılı'nda, Durduk "Rekor Kırdık"
90 yılı geride bırakmış olmak ne güzel... Nice senelere aynı coşkuyla...
Birkaç hafta önceki yazımda şuradaki etkinlikten bahsetmiştim. 29 Ekim 2013 günü, sabah erkenden siyah kostümleri giyip, yeğenlerim ve ben gittik.
Uzun saatler boyu beklerken silinmekte olan ≠duruyoruz mühürlerimiz... |
Yaklaşık 2 km. kuyruk ve birkaç saat beklemeden sonra sayaçtan geçip, numaramızı aldık ve yine yerlere çivilerle yerleştirilmiş olan numaramızla eşleşip yerimizi aldık.
İşaretli yerde, Atatürk'ün dudaklarının oluşturulduğu alandayız... |
Dünya rekoru kıran müthiş final!
Ve o gurur verici tabloyu oluşturduk 5.990 kişiyle...
Bu bütünün bir parça olduğum için tarifsiz bir mutluluk ve gurur yaşıyorum...
Ve o gurur verici tabloyu oluşturduk 5.990 kişiyle...
Bu bütünün bir parça olduğum için tarifsiz bir mutluluk ve gurur yaşıyorum...
Cumhur Aygün ve ekibini kutluyorum yürekten...
Nilüfer belediyesini kutluyorum yürekten...
Atamız için kırılan, bir dünya rekoruna imza atan projede yer alan 5.990 kişiyi kutluyorum.
Çok keyifliydi, gurur vericiydi.
Afişteki gibi durduk, yürüdük, şarkılar söyledik.
Cumhuriyetimiz'in 90. Yılı Kutlu olsun...
Cumhuriyetimiz'in 90. Yılı Kutlu olsun...
≠duruyoruz
Sevgiyle kalın...
22 Ekim 2013
Burma Tatlı Yiyelim, Tatlı Konuşalım...
Uzun bir aradan ve yine uzun bir tatilden sonra yine buralardayım.
Bayram tatilimize İstanbul'da başladık. Kayınvalidemle ne tatlı yapacağımıza karar vermemiz uzun sürmedi. Burma tatlı yapacaktık. Ama hazır yufkadan. Yufta açabileceğimi hiç sanmıyorum, hele o kadar ince zar gibi yufkayı hiç açamam. Hazır baklavalık yufkalardan aldık bir paket. Gerekli diğer malzemeleri de aldık ve yaptık. Çok basit ve keyifliydi. Çok lezzetliydi aynı zamanda. İlk deneyimim başarılıydı, acemi şansı sanırım:)
Burma Tatlı Malzemeleri:
1 paket hazır baklava yufkası (pakette 24 adet yufka vardı)
250 gr tereyağı
1 bardak sıvı yağ
1 paket ceviz
1 paket fındık
Burma Tatlı Şerbeti İçin:
2 bardak su
2 su bardağı şeker
Birkaç damla limon suyu
Burma Tatlı Hazırlanışı:
Önce şerbet hazırlanır (Şeker ve su kaynatılır, ocaktan almadan limon suyu ilave edilip çok az daha kaynatılır ve iyice soğutulur).
Tereyağı eritilir, sıvıyağ ilave edilir.
Baklava yufkasının biri tezgaha serilir üzerine yağ karışımı sürülür.
İkinci yufka üstüne konur ve üstüne yağ karışımı sürülür ve çekilmiş ceviz&fındık karışımı serpilir dikdörtgen yufkanın kısa tarafından başlanılarak oklavaya sarılır.
Oklavanın üzerinde yufka rulo halini aldığında sağ ve sol elimizle ortaya doğru sıkıştırmak suretiyle büzdürüyoruz ve oklavadan çıkarıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.
Bu şekilde sarma işlemi de bittikten sonra istenilen büyüklükte kesilir ve üstüne kalan yağ karışımı dökülüp 180 ˚C ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.
Fırından çıkarıp 5-10 dk. dinlendirip, sıcak tatlının üzerine, soğumuş şerbeti döküp afiyetle yemeye ve yedirmeye başlamak için bir süre beklemelisiniz:)
Bekleme süresinde üstünü kapatmayın!
Afiyet şeker olsun...
Beyaz sürprizlerim olacak kısa süre sonra. İzlemeye devam edin:)))
Kucak dolusu sevgiler herkese.
Bayram tatilimize İstanbul'da başladık. Kayınvalidemle ne tatlı yapacağımıza karar vermemiz uzun sürmedi. Burma tatlı yapacaktık. Ama hazır yufkadan. Yufta açabileceğimi hiç sanmıyorum, hele o kadar ince zar gibi yufkayı hiç açamam. Hazır baklavalık yufkalardan aldık bir paket. Gerekli diğer malzemeleri de aldık ve yaptık. Çok basit ve keyifliydi. Çok lezzetliydi aynı zamanda. İlk deneyimim başarılıydı, acemi şansı sanırım:)
Burma Tatlı Malzemeleri:
1 paket hazır baklava yufkası (pakette 24 adet yufka vardı)
250 gr tereyağı
1 bardak sıvı yağ
1 paket ceviz
1 paket fındık
Burma Tatlı Şerbeti İçin:
2 bardak su
2 su bardağı şeker
Birkaç damla limon suyu
Burma Tatlı Hazırlanışı:
Önce şerbet hazırlanır (Şeker ve su kaynatılır, ocaktan almadan limon suyu ilave edilip çok az daha kaynatılır ve iyice soğutulur).
Tereyağı eritilir, sıvıyağ ilave edilir.
Baklava yufkasının biri tezgaha serilir üzerine yağ karışımı sürülür.
İkinci yufka üstüne konur ve üstüne yağ karışımı sürülür ve çekilmiş ceviz&fındık karışımı serpilir dikdörtgen yufkanın kısa tarafından başlanılarak oklavaya sarılır.
Oklavanın üzerinde yufka rulo halini aldığında sağ ve sol elimizle ortaya doğru sıkıştırmak suretiyle büzdürüyoruz ve oklavadan çıkarıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.
Bu şekilde sarma işlemi de bittikten sonra istenilen büyüklükte kesilir ve üstüne kalan yağ karışımı dökülüp 180 ˚C ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.
Fırından çıkarıp 5-10 dk. dinlendirip, sıcak tatlının üzerine, soğumuş şerbeti döküp afiyetle yemeye ve yedirmeye başlamak için bir süre beklemelisiniz:)
Bekleme süresinde üstünü kapatmayın!
Afiyet şeker olsun...
Beyaz sürprizlerim olacak kısa süre sonra. İzlemeye devam edin:)))
Kucak dolusu sevgiler herkese.
3 Ekim 2013
Gelecek için #duruyoruz...
Yıl 2012
... Fotoğraf sanatçısı Cumhur Aygün, binlerce insanın aktif
katılımı ile gerçekleşecek bir Atatürk portresinin havadan yapılacak
çekimleri ile sıradan anma törenlerinin çok dışında, kişilere gönüllü
katılacakları, törenin başrollerini paylaşacakları, birimden bütüne tam da
Atanın ilkeleri gibi katılımcılığı destekleyecek bir proje hayal etti" ve bu hayalini gerçekleştirdi.
Başta Cumhur Aygün ve ekibi, Konak belediyesi ve İzmir halkı
güne ve amaca öylesine hakkını verdi ki;
tüm Türkiye gururlanarak, onurlanarak ve imrenerek etkinliği izledi.
Bir fikrin hayata geçebilmesi için, güçlerin birliğinin
nasıl önem arzettiği bir kez daha kanıtlandı.
Türkiye’de ilkler gerçekleş(ecek)ti.
GigaPan tekniği yüzlerce yüksek çözünürlükteki
fotoğrafın birleştirilerek tek bir fotoğraf elde edilebiliyor. Bu teknoloji ile
Türkiye’de ilk kez binlerce insanın yüksek çözünürlükteki fotoğrafı tek bir
kare içerisinde yer alabilecek"ti ve proje gerçekleşti.
2012 yılındaki bu etkinliğin detayları için http://www.izindeyiz.net/
Ve Yıl 2013...
#duruyoruz...
Sadece durabilmek için heyecanlanır mı insan? Ben çok heyecanlıyım. Dün akşam eşim, ablam ve yeğenlerimle programımızı yaptık bile 29 Ekim 2013, Salı günü için.
Sizde bu heyecanı yaşamak ve kırılacak rekorda payınız olsun istiyorsanız yolunuzu Bursa'ya düşürün. Böyle bir etkinlikte olabilmek gurur verici.
Neden?
Kimlerle?
Nasıl?
ve
Nerede?
sorularınız için
Görüşmek üzere...
24 Eylül 2013
Neşe Getirdim Size:)
Evet neşe getirdim ama onun öncesinde bu uzun aranın sebebini kısaca anlatmak gerek değil mi??
Çok yoğun, eğlenceli, koşuşturmacalı, telaşlı, üzüntülü günlerdi yaşadıklarımız. Eğlenceli kısmı tatildi, onun dışında koşuşturmaca, ev taşınma sürecinde yaşandı ve hala devam ediyor yerleşme çabalarım.
Üzüntülü kısmı ise dörtbuçuk yıldır hastalığıyla mücadele eden ve sonunda yenik düşen kayınpederemin vefatıydı. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Allah rahmet eylesin...
Bu telaş içerisinde işlerin yoğunluğunuda katarsak, hala yıkılmadım, ayaktayım diyebiliyorum çok şükür.
Sağlık olsun herşey oluyor bir şekilde.
Birkaç ay önce elektrik süpürgemin bozulan hortumu için yenisi almıştım. Eskisini atacağım anda "bundan birşey yapabilirim" diye içimden geçirdim. İlk aklıma gelen şey kapı süsü çemberi oldu.
Çok kısa sürede oldu, bitti. Başka birşey için hazırladığım fakat birleştirmediğim keçe kuşlar, biraz kumaş, silikon, bant kullandığım malzemelerdi.
Neşeli bir kapı süsü oldu:)
Sevgiyle ve sağlıkla kalın...
Çok yoğun, eğlenceli, koşuşturmacalı, telaşlı, üzüntülü günlerdi yaşadıklarımız. Eğlenceli kısmı tatildi, onun dışında koşuşturmaca, ev taşınma sürecinde yaşandı ve hala devam ediyor yerleşme çabalarım.
Üzüntülü kısmı ise dörtbuçuk yıldır hastalığıyla mücadele eden ve sonunda yenik düşen kayınpederemin vefatıydı. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Allah rahmet eylesin...
Bu telaş içerisinde işlerin yoğunluğunuda katarsak, hala yıkılmadım, ayaktayım diyebiliyorum çok şükür.
Sağlık olsun herşey oluyor bir şekilde.
Birkaç ay önce elektrik süpürgemin bozulan hortumu için yenisi almıştım. Eskisini atacağım anda "bundan birşey yapabilirim" diye içimden geçirdim. İlk aklıma gelen şey kapı süsü çemberi oldu.
Çok kısa sürede oldu, bitti. Başka birşey için hazırladığım fakat birleştirmediğim keçe kuşlar, biraz kumaş, silikon, bant kullandığım malzemelerdi.
Neşeli bir kapı süsü oldu:)
Sevgiyle ve sağlıkla kalın...
23 Ağustos 2013
Dekupaj Desenleri -2-
Uzun bir aradan sonra iyi dileklerimi bırakıp kaçıyorum.
Cup cake seviyor ve ahşap boyamaya ilgi duyuyorsanız bunlar sizin için.
Mutlu geçsin günleriniz, sevgiyle kalın...
Cup cake seviyor ve ahşap boyamaya ilgi duyuyorsanız bunlar sizin için.
Ahşap boyama ile ilgilenmeyenler için hafta sonu kartları olsun:)
Mutlu geçsin günleriniz, sevgiyle kalın...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)