Bugünlerde tembelliğim üzerimde, hem çok şey yapmak istiyorum, hem de hiçbirşey yapamıyorum. Aynı anda birsürü fikir geliyor aklıma onu mu, bunu mu, şunu mu yapayım derken bi bakmışım yine birşey yok ortada:) Kendime gelmeliyim artık. En azından yarım işlerimi tamamlayabilirim. Tembellik mi yorgunluk mu bilemiyorum aslında...
Aslında bilsem, farkında olsam bazı şeylerin iyi olacak.
Can Yücel'in bu yazısını okudum yine... Ve sizlerle paylaşmak istedim. Arada bir durup düşünmek gerek geçip giden hayatımızı...
Farkında olmalı insan…
Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı.
Aslında bilsem, farkında olsam bazı şeylerin iyi olacak.
Can Yücel'in bu yazısını okudum yine... Ve sizlerle paylaşmak istedim. Arada bir durup düşünmek gerek geçip giden hayatımızı...
Farkında olmalı insan…
Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen…
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda
bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu
fark etmeli.
Henüz bebekken ‘dünya benim!’ dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu,
ölürken de aynı avuçların ‘her şeyi bırakıp gidiyorum
işte!’ dercesine apaçık kaldığını
fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini
fark etmeli insan ve ölmeden evvel ölebilmeli.
Hayvanların yolda kaldırımda çöplükte
ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini
fark etmeli.
Eşref-i mahlukat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu
fark etmeli.
Ve ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü
fark etmeli.
Evinde 4 kedi 2 köpek beslediği halde
çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını
fark etmeli.
Eşine ‘seni çok seviyorum!’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü
fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini, ama arka
sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek
kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
FARK ETMELİ.
Ömür dediğin üç gündür,
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür,
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.
Can Yücel
farketmenin farkında olmayan insanlara bu yazı gibi on yazı da yazılsa değişen olmuyor.gönül gözleri kapanmasın yeter ki.
YanıtlaSilbence kış sendromu bu yaşadığınız zira çok farklı da hissetmiyorum.umud edelim çabuk geçsin.sevgiler..
Arasıra hepimize olan şey canım.Bir kaç gün tatil yap kendine.Sonra başla.Belliki buna ihtiyacın var.
YanıtlaSilSevgiler:)
Ahh bende de aynı durumlar,hep br koşturmaca halindeyim,nereye kadar bilemiyorum ya,sağlık olsun diyorum..
YanıtlaSilCan Yücel'in en sevdiğim yazılarından..
İyi geldi yeniden okumak..
Güzel paylaşımın için çok teşekkürler canım..
alanay günaydın:))
YanıtlaSilevet anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul durna az:))
umarım çabuk geçer bu haller, sıkılmaya başladım çünkü:)
♥GÖNÜL ÇELEN♥ keşke tatil yapacak zamanım olsa, 12 gün iznim kaldı 2011'den:))
**ZEL** evet ben de sağlık olsun diyorum. derdimiz birşey yapamamak olsun, mevsimdendir diyorum geçiyorum artık:))
can yücel'in yazılarını her an okusam bıkmam. her yazısı ayrı güzel, hepsi hayata dair ders gibi...
herkese sevgiler, güzel günler diliyorum...
asortik