4 Nisan 2012

Rulo'dan Baykuş... Günlük...

Hafta sonunda mini bir İstanbul kaçamağımız olacaktı. Günler öncesinden hava durumunu takip edip, nerelere gidebiliz diye program yapıyorduk. Bir-iki gün öncesine kadar herşey yolunda yağmur çamur yoktu. Ama havanın yağmurlu olacağını sanıyorum, hatta şu anda bile bozuk gibi. Aslında kötü değil ama gezmek için yağmur çok uygun değil. Severim yağmuru. Çılgınlık olsun diye yağmur altında gezmekte hoşuma gider ama bir-iki gün gezmek için gittiğim İstanbul'da yağmur yağsın istemezdim. Neyse onun da tadını çıkarırız. Yeter ki keyfimiz yerinde olsun. 
Bu aralar yine yoğunum. Birşeyler yayınlayamasamda bloglarda dolaşıp yazılanları okuyup, yapılanları görüp vakit geçiriyorum. Bu da hoşuma gidiyor. Hayat o kadar stersli ki bir de her gün acaba ne yayınlasam diye onun telaşına giremeyeceğim. Kafama göre... 
Kendim yaptığımda değil başkaları da mutlu olduğu olayları veya yaptıklarını paylaştıkça mutlu olabiliyorum. Böyle güzel bir özelliğim var:) Kıskanmam anlayacağınız.
Mesela şu anda, Gülsüm anneanne oldu, Semi tatilde, Smilena önümüzdeki ay Paris'e gidiyor, hümeyra penceresinin önünü bostan yapmış kendi ekip, kendi biçiyor, emek veriyor ve tüketiyor:) ben de burada onların adına mutlu oluyorum:))





Birkaç hafta önceydi PontininTakıları'nda. gördüğümde çok hoşuma gitmişti. 
İşyerindeydim.  Bizim malzeme kağıt zaten:) Tuvalet kağıdı rulosu da vardı. Hemen işe koyuldum:))))) (bu cümleye sevgi bomba bir yorum yapabilir). 




Ve şirin baykuş çıktı ortaya. Beğendim, devamını yapar dallarımı doldururum diye düşündüm ama maalesef o kadarını yapamadım. Hem o dallar için başka düşüncelerim var. 


Herkese keyifli günler diliyorum. 

2 Nisan 2012

Özel Tasarım Ayakkabılarım Geldi, Teşekkürler...

Geçen haftalarda düzenlenen özel tasarım ayakkabı çekilişinden çıkan hediye ayakkabılarım ulaştı. Aslında Cuma günü ulaşmıştı. (30 Mart 2012) Ama ben anca yazabiliyorum.
Ayakkabılar çok yüksek topuklu olmasının dışında, çok rahat, kalıpları çok güzel, ayakkabı numaraları bazen büyük veya küçük olabiliyo fakat, çekilişten çıkmış olmasına rağmen sanki ısmarlama gibi, gayet rahat. 





Çekilişi düzenleyen stildirektörü'ne ve hediyelerimizi veren Pink Avenue'ya teşekkür ediyorum. 

Herkese güzel bir hafta diliyorum...





27 Mart 2012

Kazandım, Kazandım Nihayet...

Çekiliş yapılmış bitmiş, stildirektörü yayınlamış ben ayakta uyuyormuşum:)))
Bu sabah maillerimde gördüm ve hemen siteye baktım gözlerime inanamadım ben de kazananlar arasındayım. Şok şok şok...

Çok mutlu oldum. Birden bire çok şanslı olduğumu düşündüm. Çünkü bugüne kadar hiçbir hediye kazanmışlığım yoktur. Hatta birçok çekilişe katılmam bile, nasıl olsa çıkmaz diye...
Kazandım, hem de böyle güzel hediyelerden birini. Belki şansım gelmiştir:)) Bir daha hiç gitmemesini dileyerek hoşgeldin şans diyorum. 

Çekilişi düzenleyen stildirektörü'ne ve hediyelerimizi veren Pink Avenue'ya teşekkür ediyorum. 
Bu arada en çok beğendiğim ayakkabı çıkmış banada... 
Fotoğraf ve çekiliş sonuçları stildirektörü.com'dan alıntıdır...
Hadi beni kutlayın lütfen:)))








Not: Geri dönüş olmazsa tekrar bir çekiliş yapılacağı yazıyor, lütfen ilgili arkadaşların da bir an önce konuyla ilgilenmelerini istiyorum, bir kez daha bu kadar şanslı olmayabilirim:))))

20 Mart 2012

Pideli Köfte

Evet çoğu zaman yoğunum ama biraz tembellikte var sanırım. Uzun zamandan beri hiçbirşey yapmıyorum. Annemin rahatsızlığı sırasında herşeyi topladım kaldırdım, sanki bir daha elimi sürmemek üzere. O gün bu gündür, hiçbirşey yapmadım. Kış dedik, kış bitti bahar geldi ama değişen birşey yok. Kendimi toparlamam lazım. Kafam o kadar dolu ki, bir sürü proje var ama kim yapacak? O kadar tembelleşmişiz ki (eşim de) pazar günü bile evden dışarı adım atmadık. Güya Botanik Park'a gidecektik, fotoğraf çekecektik.

Tik, tik tik... En kısa zamanda bütün bunları gerçekleştirmek dileklerimle:)) Yaptığım birşeyi yayınlayay
ım, bir ses vereyim:)) Herşeyi ihmal ediyoruz ama yemeyi asla:))) Hobilerimin yanında yemek tarifleri verirken, yemek tariflerinin arasına el işlerimi sıkıştıracağım yakında:))


Pideli köfte adı ama ben ekmekle yaptım, çünkü pidem yoktu:)
Bursa'da bir iskender, bir de pideli köfte meşhurdur. Hafta sonunda hava çok güzel olmasına rağmen bahsettiğim gibi evden dışarı çıkmadık. Akşam yemek saati yaklaşınca eşime sadece ekmeğin eksik olduğunu söylediğim. Tembellik etmek hoşuna gitmiş olacak ki, "buzluktaki ekmekleri çıkarıp hani varya altta kıtır ekmekler, üsttede köfteler ondan yapalım mı?" diye bir öneriyle geldi. İyi bir fikir olduğunu düşünüp hemen işe koyuldum. Ekmekleri (siz pideyle yapın, daha lezzetli oluyor) küp küp kesip, ızgarada biraz kızarttım. Köftelerimiz de vardı, bir önceki günden kalanlar. Biraz büyüklerdi, microdalga fırında ısıttım, dörde böldüm. Biraz salçalı sos yaptım. Izgarada birkaç tane biber kızarttım. 



Önce kıtır ekmekleri tabağa aldım, üzerine biraz salçalı sos döktüm. üzerine biraz yoğurt, birkaç tane de köfte. Tabağın yanına bir-iki biber ve domates. Servise hazır.




 Hazırlaması kısa sürdü, yemesi daha da kısa:)) Çok mu açtık ne?? :) 




Hem bir gün önceden kalan köftelerimiz değerlendi, hem de gayet güzel bir akşam yemeği oldu. 

Hepinize güzel günler diliyorum.


15 Mart 2012

İşte Atatürk...


Değerli Arkadaşlar,
Daha önce yapılmamış büyüklükte bir Atatürk Portalı kuruluyor ve bu portalın daha geniş kitlelere ulaşması konusunda yardımınız gerekiyor.
Site; tamamen gönüllüler tarafından yıllar süren arşiv araştırmaları sonucunda hazırlanmış olup, kesinlikle ticari reklama yer vermemektedir. Tamamlandığında; 2500 kronolojik fotoğraf, 50 Video, 1500 pul, anı ve anekdot ve akademik yazı içerecek biçimde yapılanmaktadır.
Halen fotoğraf ve bilgi yükleme işlemi devam eden sitenin arama motorlarında önlere çıkması için daha çoktıklanması gerekiyor. Geniş kitlelere duyurma konusunda yardımcı olmak isterseniz; aşağıdaki linki tıklayarak ve bu e-postayı tanıklarınıza yönlendirerek destek verebilirsiniz...



❤ 



13 Mart 2012

Stildirektoru'nden Pink Avenue çekilişi...

stildirektoru'nden Pink Avenue çekilişi...
----------------------------------------------------------------------

Gitmeden söz verdiğim bir yarışma daha yapalım dedik ve şimdi sıra Pink Avenue'da!

Kendi kalemlerinden firmayı biraz tanıyalım:

2011 Mart ayında Antalya’nın gözde semtlerinden Lara’da açıldık. Amacımız farklı ve nadir bulunan el emeğiyle yapılan, tasarım ürünleri ve objeleri Antalya’lılarla buluşturmak.

Kendi hayal gücümüzle inşa ettiğimiz butiğimizde, NR.39, Minush, Oyee Design, Sanemiko gibi el yapımı ve tasarım ayakkabılar yanında Melissa, Vivienne Westwood gibi dünya markalarını bir araya getirdik. El emeği içeren her ürünün ayrı bir hazzı olduğuna inandığımızdan (Buraya benden ekleme gelsin; daha önce sizlere yarışma yaparak tanıttığım benim de arkadaşlarım olan Sanemiko, Did by Did ve Pride Fashion) gibi bloglardan çıkagelen harika ürünleri modaseverlerle buluşturuyoruz. Bu kadar farklı aksesuarları bir arada sunarken, moda tutkunu ve farklı birşeyler yapmak isteyen kuzenimiz Rikkat Karaoğlu kendi markas olan by Rikka ile abiyeden şorta kadar geniş ürün yelpazesiyle butiğimizde yer alıyor.

Bu markanın en büyük özelliği, her tasarımdan sadece bir adet olması ve usta terzilerin elinden çıkıyor olması. Her zaman içimizde kendi tasarımlarımızı hayata geçirme içgüdüsü beslediğimizden, 2012 ilkbahar yaz sezonuna tamamiyle el yapımı, hakiki oğlak derisi kullandığımız altı farklı modelle giriş yaptık.Fiyatlarımız 279 TL ila 299 TL arasında değişiyor. Bütün markalarımızı dilerseniz butiğimizde deneyerek satın alabilir, dilerseniz de www.pinkavenuebutik.com adresinden alabilirsiniz. Diğer online mağazalara nazaran, sitemizde bulunan her ürünü kendi butiğimizde de satıyor olduğumuzdan, mümkün olduğunca aynı gün kargoya vermeye çalışıyoruz. Her türlü görüş ve sorunlarda kurumsal firmalara nazaran elimizden geldiğince butiğimize gelen her misafimize davrandığımız gibi davranmaya çalışıyoruz. Dileyen kişilerfacebook.com/pinkavenuebutik sayfamızı beğenebilir ve yeniliklerden haberdar olabilir.




Gelelim hediye edilecek dört şeker papiyi kazanmanız için yapmanız gerekenlere:

Yorumlarda ADSIZ seçseniz bile rumuz belirtmeyi unutmayın.
Unutmayın ki; hak geçmesin diye her yorumu tek tek kontrol ediyorum.
Şartları belirttiğim gibi yerine getirmeden yorum yazanlar geçersiz sayılacak.


Bu yazıma İSTİYORUM diye yorum yazmanız,

Bu yazımı BLOGLARINIZDA hediye verilen ürünlerin görseliyle beraber yazmanız,

facebook.com/pinkavenuebutik beğen yapmanız,

Bu yazımı Facebook'ta duvarınızda paylaşmanız,

Yorum yazarken paylaştığınız, yazdığınız yazıların linklerini de yoruma eklemeniz, (yani paylaştım, yaydım şeklinde yorumlar elenecek)

Blogumun yan kolonunda bulunan dikiz aynasından takibe almanız,

İsterseniz bu yazımı Twitter hesaplarınızda @stildirektoru yazarak yarışmaya katıldığınızı beyan edebilirsiniz.
► 26 Mart 2011'de yorum alanını kapatıp, random.org sitesiyle şartları 1/1 yerine getirenler arasından, belirlenecek olan şanslı dört kişi görsellerin üzerinde yazan sıraya göre açıklanacak. Ürünler sınırlı sayıda olduğu için; yarışma sonrası kazanan kişilerin ayak numaralarına göre denk gelen ürün yoksa başka bir ürün seçme hakları olacak.
Herkese bol şans!





12 Mart 2012

Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım... Puding


Yine canımın tatlı istediği bir akşam hemen mutfağa girip, şu ana kadar kıvamını bir türlü tutturamadığım en pratik tatlı olan puding yapmaya karar verdim. Biraz daha kıvamlı olmalıydı ne yapmam gerekiyordu, 1 paket pudingin içine yaklaşık 1 kahve fincanı kadar un ve biraz da şeker ilave ettim (şeker eşim içindi) çünkü biraz daha tatlı olması gerekiyordu. Bugüne kadar yaptığım en güzel puding oldu. Üzerine birazcık fındıkla servis yaptım kendime, eşime de sade... Afiyetle tükettik. 


Tamamen tesadüf olmuş bu kalp... Fal bakar gibi bakıyorum ve sol taraftaki kalp şekline ne yorum yapacağımı bilmiyorum, kahve falı yorumcuları gibi puding yorumcusu da varsa bunu yorumlamalarını istiyorum:)))

Soğuk ve yine karlı bir Bursa günününden herkese sevgiler...




* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *


Hediye çekilişi: 
Kelebeğin Gözünden'in hediye çekilişine katılmak için tıklayın...


* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

8 Mart 2012

Dünya Emekçi Kadınlar Günü


Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün Çıkış Sebebi...


Bugün neden Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğunu biliyor musunuz? Tarihçe 150 yıl öncesine dayanıyor ve acı dolu... 
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü... Tüm dünya tarafından kutlanıyor. Peki dünya neden bugünü kadınlar günü olarak kutluyor biliyor musunuz? Çünkü bundan tam 152 yıl önce 129 kadın bir fabrikada can verdi. Çünkü polis onları oraya kilitlemişti...

Kadınlar Grev Yapınca
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

Emekçi Kadınlar Günü
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı'nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınları için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Günümüz kutlu olsun...



6 Mart 2012

Pırasalı Kruvasan Börek

Eskiden bu kadar düşkün değildim pırasaya. Çok nadiren yemeğini yerdim. Böreğini evlendikten sonra eşimin çok sevdiğini anlayınca yapmaya başlamıştım.
Yıllar önce arkadaşımın yaptığı bir börek varki ki, kek demek daha doğru. Almıştım tarifini de ama o zamanlar mutfak kim, ben kim:)) Bende kendi kendime bir denemeden sonra yaptım. Burada da yayınlamıştım. Aynısı olmadı sanırım ama çok güzel tuzlu pırasalı kek oldu:) 
Yıllarca tarifi saklayıp bir kere bile yapmamış olmam benim mutfakla aramın hiç iyi olmadığı anlamını çıkarıyordur sanırım. Şimdi gördüğüm her tarife atlıyorum neredeyse. Önceden hiç öyle değildim. Tarif falanda almazdım aslında. Demek ki çok güzelmiş:)) Ama şimdi tamamen değişti mutfağa olan düşkünlüğüm. Çok seviyorum, mecburiyetten değil, gerçekten çok keyif alıyorum. Yemek, pasta, börek v.s. hiç ayırt etmiyorum, hepsini severek yapıyorum. Benden hiç ümidi olmayan başta annem ve ablalarım bu durum karşısında şaşkın ve mutlular:)) 

Sevgili Dilek'in yaptığını denedim geçen günlerde. Tadı muhteşemdi, bayıldım. 
Hatta birsürü hazırladık teyzemle beraber. Canım teyzem, kızım birşeyler hazırlayalım sakla, lazım oldukça çıkarır kızartır veya fırına verirsin diyordu. Ve biz bunu gerçekleştirdik. Pırasalı börekler ve sigara böreklerim oldu birsürü. Gerektikçe çıkarıp tüketeceğiz afiyetle. Teyzem benim, eline, koluna sağlık. 
Ve işte muhteşem lezzet, pırasalı kruvasan börek.




Pırasalı Kruvasan Börek Malzemeleri 
• 4 yufka • 1 bardak eritilip soğutulmuş margarin (ben sıvıyağ kullandım)• 1 bardak süt 

Pırasalı Kruvasan Börek İç Malzemesi ve Hazırlanışı
• Sıvıyağ
• Salça
• Tuz
• 1 demet pırasa (ince doğranıp sıvıyağda suyunu çekinceye kadar kavrulacak salça eklenip soğumaya bırakılacak)

Pırasalı Kruvasan Börek Yapılışı
Yufka tezgaha serilip her yeri süt-yağ karışımı ile ıslatılacak, sonra ikiye katlanacak,

tekrar sos sürülüp dörde katlanacak, çeyrek yufka elde etmiş olacağız. 
Bunu da 4 veya 5'e bölüp iç malzemeyi koyup yanlarını kapatmadan sigara böreği gibi sarıyoruz.
Diğer yufkalara da aynı işlemi uygulayıp üzerine yumurta sarısı sürülüyoruz.

Ben üzerine susam serpiştirdim.
180 ˚C'de, önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişiriyoruz.
Üzerinin hafif kızardığını görünce çıkarıp, geç kalmadan afiyetle tüketiyoruz:)))

29 Şubat 2012

Bir Kutu...

Birkaç yıl önce (5 yıl önce) ayakkabı kutularını aldığım renkli, yapışkanlı kağıtlarla kaplamıştım. Aslında bu şekilde her tür kutu kaplanabilir. Hem pratik, hem değişik. Fikir olur belki...
O zamanlar blogumda yoktu, takip ettiğim bir blogda. Ama artık yıllar önce yaptıklarım da olsa blogumda yayınlama şansım var, ne mutlu bana:) Hem kendi blogumda yaptıklarımı yayınlıyorum, bazen içimi döküyorum, bazen mutluluklarımı paylaşıyorum veya bunları yapanları takip ediyorum. Güzel bir dünya, blog dünyası...

Ve kutumuz, 



önce kutuyu istediğiniz renkle kaplayıp üstüne değişik şekillerde kestiğiniz diğer renkli veya desenli kağıdı yapıştırıyorsunuz. Hepsi bu kadar.
Sevgiyle kalın...