Geri Dönüşüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Geri Dönüşüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2016

Kot Pantolondan Kendin Yap (DIY) Projesi

Tam bir şeyi atacakken düşünürüm birşey olur mu bundan diye ve inanın oluyor. Yeterki birşeyler yapmak isteyin. Kot pantolonlardan da gördüm ki yapabilirmişim ve çok kullanışlı birşey olurmuş:)  
Birkaç tane kot pantolon cebi ve bir pantolonun boydan, boya bir paçası yeterli oldu, kot pantolon değerlendirme ve geri dönüşüm için.





Kot pantolonun paçasını cebini sökmeden kestim. Sabit kalan cebin altına diğer cepleri alt, alta silikonla yapıştırdım, en üstüne de kot pantolonun biritlerinden birini tutturdum askı yeri olarak, hepsi bu kadar işte. Dikiş yok, kes, yapıştır var sadece, en pratik olanından:) 



Siz de pratik bir geri dönüşüm projesi yapmak isterseniz, veya böyle bir düzenleyici isterseniz hemen başlayın. Hatta aynı işlemi yatay olarak da yapabilirsiniz. 
Çocuk odaları için çok kullanışlı olur mesela, ceplerin üstünü dilediğiniz gibi süsleyip eğlenceli hale getirebilirsiniz. Okuma yazma biliyorsa çocuğunuz, numaralandırabilir oyun şekline dönüştürebilirsiniz. 5. cebe pembe çorap, 3. cebe mavi çorap gibi. veya yine ceplerin üstüne renkli birşeyler yapıştırıp, yine o renge uygun çoraplarını veya küçük oyuncaklarını koymalarını isteyebilir, küçük oyunlar oynayabilirsiniz. Ben olsam öyle yapardım:) 
Bütün bunları ben kendim için yaparken düşünmemiştim, şu anda yazımı yazarken aklıma geldiği için yazıyorum. Düşünmenin ve uygulamanın sonu yok, ufkumuzu açık tutalım yeter. 
Siz bunu okuyan sevgili arkadaşım, "sen olsan ne yapardın" gibi bir soru sorayım, herkes fikrini yazsın, uçuşsun fikirler havada ne dersiniz?
Sağlıklı, mutlu, huzurlu geçsin günlerimiz, iyi hafta sonları.

Sevgiyle kalın...



26 Eylül 2012

Asortik Kuşevi

En son yayınımda herkesin artık toplanmasını istemiştim, çok koptuğumuzdan söz etmiştim ama bugünlerdeki yoğunluğumu düşününce herkesin en az benim kadar yoğun olduğunu düşünüp hak verdim, sustum:)
Hem çok yoğunum, iş dışındaki zamanlarda yazın havaların çok sıcak olması sebebiyle yapamadığımız gezme-tozma işlerini yapıyoruz. Havalar çok soğuyana kadar yetiştirebilmek adına:)




Bu yazının konusu başlıkta da belirttiğim gibi, herkesin yaptığı benim de imrenerek baktığım kuşevi. Yine almak yerine var olanı değerlendirmek adına şöyle bir yol izledik. İşyeride kağıt, kesme, birleştirme konusunda yeteneğinden emin olduğum arkadaşım Erkut'a, internetten gördüğüm bir kuş evini göstererek "böyle birşey işte" deyip yapmasını rica ettim. Beni kırmadığı gibi devasa boyutlarda bir kuşevi yapmış. Kalın mukavva kartonundan ve üstünü parlak bir kağıtla sıvayarak getirdi. 
(Yani bu bir DIY (Kendin yap) projesi). Çok güzel olmuştu, herşey hazır artık istediğim gibi süsleyebilirdim. Hatta bir kuşevi daha yapmıştı, onu da daha sonra yayınlayacağım:)) Yardımlarını esirgemeyen Erkut'a bir kez de buradan teşekkür ediyorum. Sağol arkadaşım.


bir soldan...






bir sağdan...

Benim kuşevim karton. Ama zaten onu kullanabileceğim bir bahçeli evim, büyük bir balkonum yok. Evin içinde çok şık duruyor:)
Mavi kuşumun gagası düşmüş fotoğrafları çektikten sonra farkettim ve hemen ona keçeden hokka gibi bir burun yaptım:))


mavi kuşun düşen gagasını keçe ile yaptım, olmuş mu?? :)


Kullandığım malzemeler görüldüğü üzere fisto, tül, seramik çiçek, yapma çiçek ve iki tane kuş. Kuşevim büyük olduğu için iki tane kuş iyi durdu. Kuşevim yaz başından buyana hazır ve ancak fırsat bulup yayınlıyorum:) 
Beyaz oldu, şık oldu, ben çok beğendim, ya siz?? :)

Bunlar da kuş evimin sakinleri mavi ve beyaz:))









Bundan sonraki yayınım sevgili deniz'in düzenlediği çekilişten kazandığım hediyelerimi, sizlerle tanıştırmak için olacak:) Henüz ben de tanışmadım, yarın alıyorum hediyelerimi. Bitmedi bizim gezmelerimiz, tozmalarımız, kargo da istememiştim. Elden alacaktım illaki:) Büyük gün yarın:)

Sevgiyle kalın, hoşçakalın...



18 Temmuz 2012

POŞET KUTUSU (DIY projesi)

Hiç istemediğim halde bazen birsürü poşet birikiyor. Pazardan değil marketten alışveriş yapıyoruz. Gerçi pazarlarda da durum farklı değil. Kesekağıdı olmadığı için maalesef her aldığım sebzeyi poşetlere koymak zorunda kalıyorum. Bir büyük alışveriş torbasının içinden birkaç tane poşet çıkmasını engelleyemiyorum:(
Alışveriş yaptığımız marketin poşetlerinin üzerinde şöyle bir ibare var. 
Bu poşet doğada bakterilerin, nemin, ışığın ve oksijenin etkisiyle 24 saat içerisinde biyolojik olarak kaybolur.


Umarım gerçekten öyledir.
Birkaç gün önce haberlerde izledim, 2014 yılının başından itibaren kesekağıdına geçilecekmiş. Bu poşet yığınından kurtulacağımız günleri bekliyorum. Çünkü istediğiniz kadar özen gösterin eve o poşetlerin girmesini engelleyemiyorsunuz ya da ben engelleyemiyorum. Kesekağıdı&file ikilisini özledim ben:)


Bu kadar poşet muhabbeti ve yığınından sonra ortaya çıkan poşet kutusu. Yeterki poşetlerden kurtulalım, ben bu kutuyu başka bir amaçla yine kullanabilirim:)


Birkaç hafta önce yapıp bitirdiğim bir DIY (kendin yap) projesi bu. İşyerinde kullandığımız lazer yazıcının kartuş kutuları atılmamış duruyordu. 


Öncesi-sonrası yaptım:)



Bir tanesini aldım ve birçok kişinin ahşap objelerden yaptığı poşetliği ben bu karton kutu ile yapmaya karar verdim. Üstündeki yazıların bir kısmını önce zımparayla çıkardım, sonra beyaza boyadım. 


Bir o yandan...

Bir bu yandan...


Bir önden yoyolarım:)


Daha sonrada beğendiğim dekupaj resimleri ölçüsüne göre bilgisayarda tasarımını yaptım. Dekupaj tutkalıyla yapıştırdım. Yine danteller, puantiyeler ve bir süre önce yapıp yapıp kenara koyduğum yoyolarla  süsledim. Ve koydum mutfağıma. 

Bu da kapağında kullandığım yoyo... Bunun kumaşını çok sevdim, annemden aldım bundan sonraki birçok çalışmamda kullanabileceğim kadar çok var:))





Kutunun yanları için dekupaj resimlerinden tasarım yapmıştım, orijinal boyutlarıyla paylaşıyorum, umarım birilerinin işine yarar. 

Herkese mutlu, sağlıklı günler diliyorum.

8 Mayıs 2012

O Günlerden, Bu Günlere... Minderden, Çantaya...

Bu çantanın hikayesi uzun yıllar öncesine dayanıyor.



Lise yıllarında el işlerinin sıklıkla yapıldığı bir bölüm okumuştum. "Dekoratif Sanatlar". Bu çalışmamda onlardan biriydi. Konu: Kumaş baskısı. 
O zamanlar internetin "i"si yok. Dergilerden, kitaplardan elimizde bulunan bilumum malzemeden faydalanıyoruz. Ben de böyle bir deseni uygun görmüşüm. Yapacağım da yer minderiydi. Öğretmenimiz eşliğinide, sınıf olarak Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalardan birine gittik kalıplar çıkarıldı, baskı yapıldı. Amaç konu işleyip, uygulamaktı. 
Baskı bitti, annem de dikti, etrafına yaptığı biritlere urgan geçirip bir tarafta düğüm attık afilli bir minder oldu. Anlattıklarım 1980'lerin başlarında olan mevzu:) Yıllarca o minder oradan oraya sürüklendi. Bizim bitmek tükenmek bilmeyen taşınmalarımız:)) Eşyalarımızın bir kısmının kullanmadığımız evde kalması. Ve zamanla minderimin bir kısmının küflenmesi. 
Canım annem sökmüş, yıkamış temizlemiş ve bana verdi. Bu kadarını kurtarabildim diyerek. Bunada şükür :)





Bir süre de öyle bekledi. Hatırası var ya, ne yapacağımı bilemedim:) Bir zamanlar stildirektörü'nde okumuştum, bir Bagie Bag çanta konusu vardı. İşte o konu benim minderden kalan kumaşa uygundu ve ortaya böyle birşey çıktı.
Edi'ye not: Sevgili  Edi artık benim de bir Bagie Bag çantam var:)))


üzerine tıklayıp büyük halini görebilirsiniz...


Tüm bunların olup bitmesi uzun zamanımı aldı, tıpkı bu yazı gibi uzun:)) Bazen hikayeleştirmeyi seviyorum. Abartı hiçbirşey yok. Yani eksiği var fazlası yok yazdıklarımın.
80'li yılların başında ders konusuydu, şimdi de bloguma konu oldu:) Geri dönüşüm oldu... En önemlisi, baskısından dikişine kadar benim elimden çıkan bir ürün oldu. Ben de mutlu oldum:)
Bir de şöyle minik bir detayımız var, boncuk ve zincir kullanılarak yapılan, görünmezse olmaz:))




Bu da çantanın içi, cebinide diktim. 
Çantanın tamamı elle dikilmiştir:) % 100 el işçiliği var bu çantada:)


Daha önce yaptığım çantalarıma buradanburadan ve buradan bakabilirsiniz...

Sevgiyle kalın...

4 Nisan 2012

Rulo'dan Baykuş... Günlük...

Hafta sonunda mini bir İstanbul kaçamağımız olacaktı. Günler öncesinden hava durumunu takip edip, nerelere gidebiliz diye program yapıyorduk. Bir-iki gün öncesine kadar herşey yolunda yağmur çamur yoktu. Ama havanın yağmurlu olacağını sanıyorum, hatta şu anda bile bozuk gibi. Aslında kötü değil ama gezmek için yağmur çok uygun değil. Severim yağmuru. Çılgınlık olsun diye yağmur altında gezmekte hoşuma gider ama bir-iki gün gezmek için gittiğim İstanbul'da yağmur yağsın istemezdim. Neyse onun da tadını çıkarırız. Yeter ki keyfimiz yerinde olsun. 
Bu aralar yine yoğunum. Birşeyler yayınlayamasamda bloglarda dolaşıp yazılanları okuyup, yapılanları görüp vakit geçiriyorum. Bu da hoşuma gidiyor. Hayat o kadar stersli ki bir de her gün acaba ne yayınlasam diye onun telaşına giremeyeceğim. Kafama göre... 
Kendim yaptığımda değil başkaları da mutlu olduğu olayları veya yaptıklarını paylaştıkça mutlu olabiliyorum. Böyle güzel bir özelliğim var:) Kıskanmam anlayacağınız.
Mesela şu anda, Gülsüm anneanne oldu, Semi tatilde, Smilena önümüzdeki ay Paris'e gidiyor, hümeyra penceresinin önünü bostan yapmış kendi ekip, kendi biçiyor, emek veriyor ve tüketiyor:) ben de burada onların adına mutlu oluyorum:))





Birkaç hafta önceydi PontininTakıları'nda. gördüğümde çok hoşuma gitmişti. 
İşyerindeydim.  Bizim malzeme kağıt zaten:) Tuvalet kağıdı rulosu da vardı. Hemen işe koyuldum:))))) (bu cümleye sevgi bomba bir yorum yapabilir). 




Ve şirin baykuş çıktı ortaya. Beğendim, devamını yapar dallarımı doldururum diye düşündüm ama maalesef o kadarını yapamadım. Hem o dallar için başka düşüncelerim var. 


Herkese keyifli günler diliyorum. 

29 Şubat 2012

Bir Kutu...

Birkaç yıl önce (5 yıl önce) ayakkabı kutularını aldığım renkli, yapışkanlı kağıtlarla kaplamıştım. Aslında bu şekilde her tür kutu kaplanabilir. Hem pratik, hem değişik. Fikir olur belki...
O zamanlar blogumda yoktu, takip ettiğim bir blogda. Ama artık yıllar önce yaptıklarım da olsa blogumda yayınlama şansım var, ne mutlu bana:) Hem kendi blogumda yaptıklarımı yayınlıyorum, bazen içimi döküyorum, bazen mutluluklarımı paylaşıyorum veya bunları yapanları takip ediyorum. Güzel bir dünya, blog dünyası...

Ve kutumuz, 



önce kutuyu istediğiniz renkle kaplayıp üstüne değişik şekillerde kestiğiniz diğer renkli veya desenli kağıdı yapıştırıyorsunuz. Hepsi bu kadar.
Sevgiyle kalın...

24 Ocak 2012

Gece Lambası Geri Döndü:)

İkea evemizin herşeyi... 


Bizim de öyle. Seviyorum oradan alışveriş yapmayı, aldıklarımı keyifle kullanmayı...





İkea'dan almıştım bu lambayıda. Fakat taşınma esnasında nasıl yaptılarsa kırmışlar alt kısmının bir bölümünü. Atmamıştım. Ama ne yapacağımı da bilmiyordum, öyle duruyordu. Geçengün aldım önüme lambayı şifon parçalar vardı rengarenk. Büzdürüp yanyana getirince çiçek gibi durdular. Hemen o şekilde uyguladım, elle diktim alt taraflarından ve silikon tabancasıyla yapıştırdım. Kullanmaya devam:)))



Ben beğendim, ya siz???  :))


11 Kasım 2011

Yazlık Çantam

Kalder'in düzenlediği bir seminerde vermişlerdi, içi broşür, kitap, kalem vs. doluydu. 




Bu şekilde kullanmak yerine, ben de ufak tefek dokunuşlarla bu hale getirdim. 



Hem de annemin verdiği oyaları değerlendirmiş oldum. 



Mudo'dan da aynı renk espadril almıştım güzel ikili oldular, severek kulladım. 

Yayınlamak neredeyse kış ortasına kaldı:)

14 Ekim 2011

Cam Tabak Boyama

Çok istiyordum cam tabak boyamayı, sonra peçete dekupaj yöntemiyle süslemeyi:) Bayramda yapmıştım. Acele oldu ama biraz daha özenli çalışılabilirmiş. İlk denememdi, bu kadar olacak:)) Öncesi-sonrası ve zeytinli tabak...





23 Ağustos 2011

Tül ve Keçe

Son birkaç gündür yoğunluktan ve de yorgunluktan yaptığım birsürü güzellikleri yayınlayamamaktan muzdaribim. Akşamları ufak tefek ciciler yapıyorum ama hazırlayıp yayınlayamıyorum.


Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dün arayıp evleneceği için evi boşaltmamızı isteyen evsahibimizde cabası. Biz bu evi tutarken uzun yıllar oturabileceğimizi, asla bu evde oturmayı düşünmediğini, bu evin artık hep kiralık bir ev olarak kalacağını endişemiz olmaması gerektiğini söylemişti, defalarca. Dün arayıp evleneceğini söylediğinde üzüldüm. Evleneceğine değil tabiki. Dört yıllık evliliğimiz boyunca üçüncü evimizde oturuyoruz. Dördüncü eve taşınmakta neyin nesi!!!


Anladım ben çok dertlenmişim, ama çok haklıyım. İşler çok yoğun, hem yetiştirme telaşı, hem de yorgunluğu... 


Uzun bayram tatili çok işime yarayacak. Bayramda İstanbul'dayız. Eşimin ailesinin yanına gidiyoruz. Orada dinleneceğimden hiç kuşkum yok. Evin gelini gibi değil, şımarık kızı gibiyim. Yediğim önümde, yemediğim arkamda misali günler geçiriyorum her gittiğimde. Bize misafir muamelesi yapıyor annemiz ve babamız. Sağolsunlar, sağlıklı ve her daim enerji dolu olmalarını diliyorum. Güçleri ve kuvvetleri eksilmesin.


Bu kadar şikayet ve de teşekkürden sonra geçengünlerde burada gördüğüm ve hemen uyguladığım ciciyi sergilemenin zamanı;)) Kullanılan malzeme keçe ve tül. Birarada çok güzel oldu. Buna benzer çok şeyler yaptım:)) Hatta bunun gibi 3 tane daha var:) Ara ara onlarıda yayınlarım, yorgunum dinlenme vakti artık:))





23 Temmuz 2011

Rengarenk Kavanozlarım

Boya, boncuk, oya elime geçen birçok malzemeyi kullanarak yaptığım boyama-süsleme çalışmalarımdan birkaçı...
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))








30 Mayıs 2011

Deniz Mahsulleri Hediyelerim ve Çerçeve

Denizi özledim sanırım...
Uzun zaman oldu elimdeydi bunlar. Ama gözönünde olmalıydılar, her an görmeliydim.

Kayınpederimin getirdiği deniz atı, deniz yıldızları ve sevgili nesly'nin, Amerika'dan, okyanusun kıyısından toplayıp gönderdiği pırıl pırıl parlayan taşları bir araya getirebildim nihayet. Küçücük çerçeve içine marmara denizi ve okyanusu sığdırmaya çalıştım:))
Çerçeveyi yıllar önce Özdilek'ten almıştım, içine dantel kullandım, biraz da deniz havası yansıtabilmek için bir iki fırça darbesiyle renklendirdim. Şirin ve şık oldu.




Ve duvarda yine arkadaşım sevgili Hasibe'nin eşi Hüseyin'in Barcelona'dan getirdiği hediyenin yanında yerini alır.


Hediyeler için teşekkürler babama, Hüseyin'e ve Nesly'ye...




26 Nisan 2011

Süslü Kova

Hiç tutmam plastik kapları. Geri dönüşümdür benim için onlar. Yoğurt kovaları ve benzerleri. Kendi blogumu açmadan çok önce sürekli dolanırdım bloglarda, oralarda görürdüm kutuları, kovaları değişik şekillerde uygulamalar yapılmıştı. 
Ben de bu şekilde değerlendirdim. 


Yıllar önce aldığım hırkanın sadece bir kolunu kullandım, birkaç tane düğme kullanarak sonradan ilave kapak yaptım, daha kullanışlı olur düşüncesiyle. Kapaklı şirin, minik kova oldu. İki yılı geçti, kullanıyorum zevkle. Hatta bazen çıkarıyorum yıkıyorum tekrar takıyorum. Epey kullanışlı oldu...



12 Ocak 2011

Sevgi Ağacı Yastığı

Evde bulunan küçük  deri parçaları, eski kazaktan kalan parçalardan yaptığım yastık...


15 Ekim 2010

Dilek Kolyesi:)

İçinde birsürü kolye, bileklik, küpe olan torbayı bıraktı arkadaşım Dilek, "bunları değerlendirip birşeyler yapabilir miyiz, olmazsa da atarız" diyerek. 



Atılır mı hiç? Elbette yapılabilir. Uzun zaman oldu, başladım ve ilk yaptığım kolyeyi paylaşıyorum sizlerle. Henüz kendisi de görmedi:)) 









9 Ekim 2010

Anahtarlıktan Kolyeye...

Uzun bir aradan sonra (nedeni tamamen tembellik) nihayet yaptığım ufak tefek çalışmalarımı paylaşma fırsatım oldu. 
Güzel bir anahtarlıktı, ama ben promosyon anahtarlıkları kullanmayı pek sevmem. Ayrıca çok güzel bir anahtarlığım varken buna hiç ihtiyacım yoktu. Ama gördüğüm an, güzel birşeyler yapabilirim fikri doğdu. Japon yapıştırıcı, biraz da boncuk kullanarak gayet şık bir kolye yaptım. Beğenerek kullanıyorum:))
Teşekkürler Nadirecim:)) Anahtarlığın eski sahibi olur kendisi:))
 

14 Temmuz 2010

Hediye Torbası

Sevgili Can'ın doğumgünü için hazırladığım, kalpli, düğmeli, fiyonklu hediye torbası.
Evde var olan saten kumaştan hazırlanıp, üstü süslenip, içine hediyeleri doldurulup kargoyla ulaştırılan şirin "Hediye Torba"sı. Asortik yengenden hatıra olsun:)
Biraz geç oldu, biraz değil epey geç oldu yayınlamam ama yine de Nice Mutlu Yıllar, iyi ki varsın Can:))
Sevgiler...






22 Nisan 2010

Abla Kazağından Örtü-Runner:))

Çok yoğun ve yorgun olduğum için birkaç gündür bloguma gereken ilgi ve alakayı gösteremedim. Ben bundan sorumluyum ve sorumluluklarımı gerektiği gibi yerine getirememe suçluluğunu hissediyorum. Ne garip bir durummuş:)) Bu kadar etkilenebileceğimi düşünmemiştim blog oluştururken:))

Ben ısrarla çok istediğim halde, keçe almıyorum.
Evdeki kumaşları değerlendirip tüketeyim, keçeye geçiş yapacağım, acelesi yok...
Annem, ablamın yıkandıktan sonra çekip, sımsıkı olan hırkasını vermişti
"madem almıyorsun, keçe niyetine bunu kullan" diyerek:))
Onunla birkaç ufak tefek birşeyler yaptım, ama henüz biryere uygulamadım,
uygularsam paylaşırım emin olun:)

Geçengün onunla örtü yaptım. Sehpaya da oluyor, Masaya da. Nerede istersem kullanabilirim.
Fakat yün olduğu için kışın kullanılması daha uygun olacak...


















En çok püskülünü sevdim:) 

15 Nisan 2010

'Bodrum Pantolonu"mdan Çanta

Pantolonum adı 'Bodrum Pantolonu'ydu. Yıllar önce tatile gittiğimde almıştım, çok severek kullanmıştım. Ketendi ama buruşmuyordu, dolayısıyla sık sık ütülemek zorunda kalmıyordum, tam benlik:)) Giyilemeyecek duruma gelince atmaya da kıyamadım (çöpçü müyüm neyim???) saklıyordum. Ama iyiki de atmamışım, harika bir çanta yaptım. Çok kullanışlı, geçen yaz severek ve de gururla kulandım, kendim yapmıştım çünkü:))) Bu yıl da kullanacağım tabiki...
O zaman blogum falan yoktu, bütün arkadaşlarıma "benim marifetlerim" diye mail atıyordum:))
Önündeki cebi pantolonun orijinal cebiydi, dantel, kurdele ve oya vardı ıvır zıvır kutumda:)) Herşeyini elle dikmiştim, anneme gidip makineyle astarını diktim, astarına bile cep yapabildim. Şu gördüğünüz çantaya kimsenin eli değmedi, makine işi dahil herşeyini kendim yaptım. Çok mutlu ve de gururluyum:)) Çok ta şımarık:)))
Yine her zamanki gibi, saplarını tutturduğum halkalar (ki onlarda çok ucuzdu zaten) dışında 5 kuruş harcamadan yaptığım çantam, huzurlarınızda...