23 Şubat 2018

Sandık Yenileme

Yaptığım diy projelerinin çoğunun bir hikayesi vardır mutlaka. 
Bu projenin malzemesi çok değerli, hatıralarla ve yaşanmışlıklarla dolu bir sandık, yaklaşık 150 yıllık. Babaannemin kayınvalidesinin çeyiz sandığı...


Çocukluğumdan beri bizim evimizde bir yerlerde dururdu. Ve rengi yeşil, üzerinde metal süslemeler vardı sanırım, aslında o halini neredeyse unuttum. Çünkü İstanbul'da yaşadığımız yıllarda (1991-1995 yılları) rahmetli babam sandığı beyaza boyamış, hem gezmeye, hem de malzeme almaya gitmişti birkaç kez Karaköy'e. Aldığı pirinç plakalardan orijinaline uygun kalıplar çıkararak kesmiş ve kabara kullanarak yerine takmıştı. Çok uğraştığını hatırlıyorum babacığımın da...


Bu yenilemeden yıllar sonra ben evlenirken bu sandığı da almak istedim ve annem-babam beni kırmayıp verdiler. Yani aynı zamanda benim çeyiz sandığımdı bu:) Yıllardır evimizin bir yerlerinde durur, bazen yatağımızın ayak ucuna koyarım, bazen diğer odada durur, evlendiğimizin ilk yıllarında büyük olan salonumuzda ortada olmasa da güzel bir köşede yerini almıştı.

Hatta şöyle kötü bir anım bile var. Birkaç yıl önce evde dekorasyonda ufak bir değişikliğe kalkıştık eşimle ve sandığı koridora çıkarmıştık, kucağımda eşyalarla yanından geçerken üzerindeki pirinçlerden biri pantolonumu da yırtıp, derimi kaldırmıştı, feci yaralanmıştım. Hatta o zaman yırtılan pantolonuma da bir diy projesiyle tekrar kazanmıştım:)) İlginizi çekerse buradan okuyabilirsiniz. 

İşte sandığın kısaca bu güne kadar ki hikayesi böyle. Uzun zamandır bir ahşap sehpa arayışım vardı, biliyorum çok seçenek var fakat o kadar para vermek istemedim açıkçası. Hep etrafta birşeyler araştırıyordum vs. derken uzun zamandır arka odada duran sandık geldi aklıma. Hem de alacağım hiçbir sehpa bu kadar değerli olamazdı. Amacım orijinal halini bozmadan kullanmaktı fakat pirinçler ve üzerindeki kabaralar kararmıştı. İlk önce evdeki beyaz sprey boyayla pirinçlerde dahil tamamen boyadım üst kapak hariç. Çünkü üst kısmı zımpara yapıp ahşaba ulaşmaktı niyetim. Ve başladım zımparaya, iki gün aralıklarla sürekli zımpara yaptım, parmaklarım kopacak sandım:) Çok yorucu ve pis bir iş aslında. Annem sürekli, kızım ver marangoza onlar yenilesin, bu kadar yorma kendini diye yalvarıyor adeta ama istemedim, "ben yaptım" demek var sonuçta:)) Evet zımpara bitti, bazı yerlerde boyalar kalsa da, çoğu yer gayet güzel oldu, istediğim sonucu verdi. Tam ortada iki tahta arasındaki boşluğu da ahşap dolgu macunu ile doldurdum. Fakat çok soluk görünüyordu cila da istemiyordum, yine evde olan yarı mat sprey verniği bir kerecik çok hafif bir şekilde, bir yerden tekrar geçmeden vernikledim, böylece istediğim ahşap renginide elde etmiş oldum. 
Sonra tekrar gövdeye döndüm, pirinçlerde dahil her tarafını boyamıştım aslında bitmişti ama, o pirinçleri de istemiyordum çünkü hem çok ayak altında olacaktı birimize takılıp veya mia koşarken biryerini keser diyerek, tekrar bir kazaya sebep olmaması için bütün pirinçleri söktüm, dolayısıyla kabaraları da. Şu anda üzerinde gördüğünüz kabaraları sökmek hiç kolay olmadı. Pirinçlerin yerine ne yaparım diye 1-2 gün düşündüm sonra birşey yapmaktan vazgeçtim sadece o kısımları biraz daha fazla zımparaladım, etrafına yaldızlı ahşap kalemiyle kontür atıp yine yerliyerine yeni kabaraları taktım. Birde sandığın altına küçük hareketli tekerleklerden taktım, rahat oldu. 

Sandıkla durduğu yer de bile oynuyorum, dün akşam etrafındaki kontürleri de boyayarak çıkardım. Karar veremiyorum kontürlü mü kalsın, kontürsüz mü, ne dersiniz?

İşte şimdilik durum bu ben uzun uzun anlattım ama işlem sayısı az fakat çok uğraştıran bir iş oldu, değdi mi? Kesinlikle değdi. 
Sandıktan çıkardığım pirinçlerin yerine birşeyler yapma fikrim var hala, çok parlak bir fikir gelirse aklıma uygulayacağım ve sizlerle paylaşacağım tabiki. Farkettiyseniz yanlardan ve arkadan hiç fotoğraf çekmedim:)) Aslına bakarsanız şu anda tamamen biten yeri sadece üstü oldu.


Sağlıkla, mutlulukla, üreterek ve sevgiyle geçsin günleriniz. 

13 Ocak 2018

Ray Ban Güneş Gözlükleri İle Yaza Hazırlanın

Güneş gözlüğü seçimi artık eski dönemlerdeki kolay değil. Her geçen gün modanın farklılaşması ve güneş gözlüklerinin de artık modanın bir parçası sayılması, bu anlamda güneş gözlüklerini de seçimi zor bir hale sokuyor. Bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk halini alan güneş gözlüklerini seçmek için uzun saatler hatta farklı modellere ulaşmak için mağaza mağaza gezmek gerekebiliyordu. Birçok farklı marka ve modele rastlayacağınız tek bir yer bulmak ise artık oldukça kolay. 


Dünya üzerinde belki de en çok tercih edilen güneş gözlüğü markası olan Ray Ban güneş gözlükleri hem tarzı hem de sağlığı koruyor olması ile büyük bir beğeni topluyor. Hafif, burun üzerinde acı hissi vermeyen ama bununla birlikte yüzde oluşturduğu muhteşem etki ile dikkati çeken Ray Ban gözlükler, her sene farklılaşan modelleri ile kullanıcılarına sunulmaya devam ediyor. Günümüzde bir güneş gözlüğünde beklenti sadece gözleri güneşten korumak ile sınırlı değil. Aksine modanın yakından takip edilmesi, kullanılan aksesuarlardan da anlaşılır hale geldi. Bu aksesuarların başında gelen güneş gözlükleri ise çok detaylı olarak seçilmeye başlandığından ürün skalası da gün geçtikçe artış gösteriyor. 
Ray Ban güneş gözlükleri, artık hemen hemen bir ihtiyacın yerini alan kelimeyi karşılar duruma geldi. Konu güneş gözlüğü olduğu olduğunda marka adı ile kullanılan ilk gözlük olan Ray Ban, bu anlamda da ne kadar beğenildiğinin ve tercih dildiğinin sinyallerini vermiş oluyor. Hem kadın hem de erkek için tasarlanmış modelleri, kemik ya da metal çerçeve seçebilme olanağı Ray Ban markasının her yaştan tüketici ile buluşmasını sağlıyor. Şık olmayı arzulayan her kesimden kişinin imdadına yetişen Ray Ban gözlükleri, farklı modelleri ile tüm yüz tiplerine de tam bir uyum gösteriyor.

Amerikan Hava Kuvvetleri için tasarlanmış olan Ray Ban güneş gözlükleri bu anlamda da çekicilik kazanıyor. Modern, çekici ve her daim kendini yenileyen modelleri ile Ray Ban güneş gözlükleri Atasun Optik’te en uygun fiyatlarla satışa sunuluyor. Aynı kaliteyi çok daha uygun fiyatlarla almanızı sağlayan Atasun Optik’in internet sitesine girerek en şık ve yeni Ray Ban güneş gözlükleri modellerini inceleyebilirsiniz. 


2 Haziran 2017

#satınalmasahiplen

Son yıllarda, özellikle ben emekli olduktan sonra sıkça konusu açılırdı eşim tarafından "köpek alalım". Ev müsait değil, bahçeli bir evimiz olunca alırız diyordum. Evde köpek bakmayı hiç düşünmüyordum. Ayrıca satın almayı ise hiç düşünmüyordum. Çünkü petshoplarda görünce üzülüyorum hallerine. Eşim ise olsun birinin hayatını kurtarmış oluruz diyordu. Sonraları o seçeneği tamamen çıkardık aklımızdan.
Bir akşam otururken eşim telefonundan bir paylaşım gösterdi, bak bunu alalım dedi ve yazışmaya başladılar. Uzun yazışma neticesinde bir sonraki gün görmeye gideceğiz. Evde hiç istemiyorum, evimiz küçük, hem bizim için, hem de köpek için zor olur diye düşünürken ertesi gün kendimizi köpeğin geçici kaldığı sahibinin yanında bulduk. Ve aldık geldik:))


ilk günlerde mia... 

Çok ürkek, yetişkin erkeklerden çok korkuyor... Çünkü ilk sahipleri sebebini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz sebeplerden ötürü barınağa bırakmışlar. Barınaklara bırakılan kedi ve köpekler de kısırlaştırılarak doğaya salınıyormuş ve Mia'yı da ormanlık bir alanda kocaman köpeklerin arasından bulmuşlar. Ürkekliği ve erkeklerden korkuyor olmasının sebebi bu süreç olabilir. İlk birkaç gün eşime bile mesafeli davranıyordu, şimdilerde daha iyi araları ve onunla oyun oynamayı çok seviyor, çok eğleniyor. Fakat genel olarak bana çok düşkün, yani çok anneci Mia:))
Ormanlık alanda bulup evlerine alan arkadaşlar ona Mia adını vermişler, biz de değiştirmedik. Hala merak ederim acaba ilk adı ne idi?
Neyse biz herşeyi geride bıraktık. Hatta 2016 yılında yaptığımız en güzel davranış Mia'yı sahiplenmiş olmamız. Eşim iyiki ısrar etmiş, ben de iyi ki karşı çıkmamışım da Mia bizim kızımız olmuş. Bir de belki biliyorsunuz Bıdık oğlumuz var, sevimli muhabbet kuşumuz. Bir kanatlı, bir tüylü iki çocuğumuz oldu. Hayatımız değişti birazcık tabiki, ama biz herşeyi göze almıştık.
İlk günlerde sabah 07;30 da dışarı çıkmak için hareketleniyordu, son zamanlarda uykucu kızımız 10;00'dan önce uyanamıyor:)) Şimdilik günde 3 kez dışarı çıkarıyoruz. Sabah, akşam üstü ve son olarak gece 23;00'da eşimle birlikte çıkarıp hem yürüyüş yapıyoruz, birlikte oynuyor ve hep birlikte eğleniyoruz:))
Mia ilk zamanlarda kesinlikle asansöre binmek şöyle dursun, kapısının önünden dahi geçemiyor, merdivenlerden çıkıyorduk. Ama şimdilerde apartmana girer girmez asansörün kapısının önünde oturup gelmesini bekliyor:))
Banyoya kesinlikle girmiyordu. İlk geldiği gün evi keşif yaparken banyoya adım dahi atamadı. Sonraları bunu da yendi ve giriyor, orada yapabileceği fazla birşey yok ben de girmesini çok istemiyorum ama girebildiğini görmek mutlu ediyor bizi. Böyle güvene dayalı değişiklikler gördükçe çok mutlu oluyorum.


istediğinde geyikte olabiliyor:)


oğlumuz bıdık ve kızımız mia:)

O'nun sevgisi bambaşka, iyiki almışız. Mia iyiki bizim kızımız olmuş:))

İnstagram kullanıyorsanız bol, bol fotoğraf ve videolarını görebilirsiniz mia ve bıdık'ın:) kullanıcı adım tabiki asortik:)

Yaz yaklaşıyor şimdilerde birsürü kedi ve köpek alınıp tatile birlikte gidilip ve birçoğu orada sokaklara terk edilip dönülüyor. Lütfen bunu yapmayalım ve düşünenler varsa uyaralım. Bunların sürekli bakıma ihtiyacı olan çocuk gibi olduğunu unutmayalım. Siz ilgi ve sevgi gösterdikçe yanınızda kalabilirler. Çok düşünüp karar verilmesi gereken bir konu. Ama yinede tüylü bir çocuğunuz olsun istiyorsanız satın almayın, sahiplenin. Sevginize, ilginize muhtaç çok patili çocuk olduğunu unutmayın.
Sevgiyle kalın...




7 Şubat 2017

Rengarenk, meyveli, yağsız, şahane kek...

Kekin adı başlıktaki gibi değil tabiki:))
Uzun süredir en sık yaptığım tatlı bu, favorim oldu:)

Tatlıyı sevgili Emel'in instagramdaki paylaşımında görmüştüm.
Hazırlanışı da, hazırlandıktan sonra tükenmesi de çok çabuk oldu:) Hepsinin bana kilo olarak döndüğünün de farkındayım tabiki, ama olsun, değer. 

Verdiğim tarif orijinalinin aynısı. Ben hiç badem kullanmadım, onun yerine fıstık kullandım:)
Meyveleri her defasında değişik kullandım. Çilek, erik, kayısı, kiraz.

Hep yapmak ve yemek isteyeceksiniz, demedi demeyin:)








Karışık Mevsim Meyveli  Yağsız Kek Malzemeleri
3 yumurta
5 yemek kaşığı pudra şekeri
6-7 yemek kaşığı un
1/2 paket krema
1 vanilya
1 kabartma tozu bir fiske tuz
4-5 adet çilek
4-5 adet kayısı
üzeri için file badem ve pudra şekeri


Karışık Mevsim Meyveli Yağsız Kek Yapılışı
Yumurta ve pudra şekerini iyice çırpın. 
Diğer malzemeleri sıra ile ekleyin. -En son un olacak şekilde-
Pişirme kabınızı yağlayın. 
Kek karışımını içine dökün ve üzerine gelişigüzel meyveleri yerleştirin. -Kayısıları ortadan ikiye kesip koyun.
-File bademi serpiştirin.
170 derecede 30-35 dakika pişirin. 
Soğuduktan sonra, pudra şekeri ile süsleyin.

Afiyet olsun, 
sevgiler...



26 Ocak 2017

Kablolara Dekoratif Çözümler

Siz de benim gibi saklayamadığınız kablolardan rahatsız mısınız?
Ben dekoratif bir çözüm buldum ve uyguladım, sonuçtan çok memnunum. 


Haydi siz de malzemelerinizi hazırlayın, anlatıyorum. 

Silikon tabancası

Yapma çiçek, yaprak
Kırnap, jüt, kendir ipi diye birçok ismi olan ip.

Kabloya zarar vermemek için başlarken ipi 1-2 kez sarıp sonrasında silikonu ipe sürüp sabitleyin. Devamında da aynı işlemi uygulayın, yani ara ara ipi silikonla yapıştırıp sabitleyin ama kabloya değil ipe sürün silikonu. Özellikle tekrar tekrar belirtiyorum, hem ileride çıkarmanız gerekebilir, hem de kabloya zarar vermemiş olursunuz. Kabloya ipi sarma işlemi bitince benim gibi yapay çiçek ve yaprakları yine silikonla sabitleyebilirsiniz. Veya boncuk yapıştırabilirsiniz, seçenekler sonsuz...




Duvar uygulamasını da kendim yapmıştım, buradan bakabilirsiniz. 


TV'nun  altından sarkan kablodan sonra balkondaki klima hortumlarını da aynı yöntemle yaptım. Çok başarılı oldu:) 


Hepinize kolaygelsin.


Keyifli geçsin günleriniz...




9 Kasım 2016

Dekor Duvar Yapımı (Kendin Yap -DIY)

Evimizi aldığımızda salon ve mutfak arasındaki kombinin de bulunduğu duvarın hemen arkasına dolap yaptırmıştık. Fakat duvar ve dolabın dokusunun birbirine olan uyumsuzluğu ve hem de aralarında kalan boşluk sebebiyle duvar kağıdı vs uygulaması yapmamızı engelledi. Ve ben 3 yıldır ne yapabiliriz diye düşünüyordum. 

öncesi ve sonrası...


Kullandığım malzemeler:
Saten alçı
Su
Bulaşık eldiveni
İstediğiniz bir renk boya

Evde olan derz dolgusuyla aradaki aşağıdan yukarıya doğru azalarak giden boşluğu doldurmaya başladım. Derz dolgum bitince tekrar almaya gittiğimde o tür işlemler için saten alçı kullanmam gerektiğini öğrendim ve aldım. Saten alçıyı bir miktar suyla açarak yine dolgu işine devam ettim. Biraz yapıp 1 gün kadar kurumasını bekledim. Fakat anladım ki ben duvar veya sıva ustası değilim dümdüz yapamayacağım. Elime eldiven geçirdim ve avucumun içine aldığım bir miktar alçıyı duvara gelişigüzel, avuç içi ve parmak uçlarımı pat pat vurmak suretiyle güzel bir doku oluşturdum. Dekor duvar yapıyordum bilmeden:)) Hem kolay, hem de hızlı oluyordu. Sonrasında burayı nasıl boyarız diye düşünürken su ile açmış olduğum saten alçı karışımının içine yatak odasının bir duvarını boyadığımız çok beğendiğim mavi boyadan döküp harcımı karıştırdım ve tekrar aynı işlemi uyguladım. Güzel oluyordu:))) Ama mavi boya beyaz alçı ile karışınca rengi biraz açık oldu. En sonunda sadece boyaya eldivenli elimi daldırıp biraz daha pat pat yaptım ve bitirdim. Bazı yerlerine budak aparatıyla farklı dokular vermeye çalıştım, çok başarılı olmadı ama yakından bakınca orada değişik birşeyler olduğu belli:)) Umarım anlatabilmişimdir. Aslında çok kolay, avucunuzun içine aldığınız suyla karıştırılıp harç yaptığınız saten alçıyı pat pat duvara gelişigüzel vuruyorsunuz avuç içi ve parmak uçlarınızla. Hepsi bu kadar. Ama anlatmak daha zormuş:))



Aradaki boşluğu ve kötü görüntüyü en güzel bu kürekleri yapıp astığım zaman kapatabilmiştim:)



Sonra o doku ve görüntü o kadar hoşumuza gitti ki, tv'nin bulunduğu duvara da uyguladım. Hem orası daha büyük bir alan. İzleyeceğim yolları biliyordum. Direk olarak renklendirilmiş alçı ile yaptığım için çok çabuk bitirdim. 



Keyifli, sağlıklı ve üretken geçsin günleriniz:)


25 Ekim 2016

Çerçeve Yenileme

İkinci el eşya satılan dükkanları, bit pazarlarında, antika pazarlarında dolaşmaktan keyif aldığımı bilmeyen kalmamıştır sanırım. Özellikle bit pazarından aldığım ve üstüne birşeyler katarak, ben yaptım oldu demek ayrı bir keyif benim için. 



Yine bit pazarında dolaşırken görmüştüm bu zeytinli çerçeveyi. Kimsenin ilgisini çekmeyecek olan bu çerçeveyi elime aldığımda aklıma neler geliyor, neler yapılabilir kısmını düşünmek beni mutlu eden yanı. Eşim ilk zamanlar elimi attığım herşeye bu ne ya, ne yapacaksın bunu, çöpçü gibisin eleştirilerine hiç aldırmadım. Çünkü ben gördüğüm ve almak istediğim eşyaya, objeye göründüğü gibi bakmıyorum, nasıl olacağını, neler yapabileceğimi düşünerek bakıyorum. Eşimle aramızdaki fark bu. Artık O'da alıştı, sesini çıkarmıyor. Buradaki en büyük dezavantajımız bazen gerekli olmayan şeyleri de toplayabiliyorum:) O kadar olsun alırken ve yaparken çok mutlu oluyorum ama:)



Çerçevenin ilk hali buydu ve de çok kirliydi tabiki. Alıp eve getirdiğim herşey iyice yıkanıp dezenfekte etmeden işe başlamıyorum. O çamaşır suyuyla temizlenip yıkanacak mutlaka. Neyse görüldüğü gibi çerçevenin üst tarafındaki tahtası eksik. Oraya birşeyler yapılmalıydı. Mevsim sonbahar ve doğada ne ararsanız var. Kopmuş bir sarmaşık dalı bu işi görebilirdi. Çünkü şekil verilebiliyordu. Dalı eve getirip saçörgü yapıp üstüne kemer olarak silikonladım. Daldan kalan minik parçaları da çerçevenin etrafına silikonladım. İnce halatta kullandım. İşte size doğal mı doğal bir çerçeve. Country seviyorsanız, işte budur:)



Yeni kendin yap projelerinde görüşmek üzere hoşçakalın, sevgiyle kalın. 



20 Ekim 2016

Evde Koltuk Kaplama

Yaratıcılık ihtiyaçtan doğar, gelişir ve aktarılırmış. Örnek ben:))
Daha öncede defalarca belirtmiştim küçücük evimiz için bitmez tükenmez arayış, uğraş içerisinde olduğumu. Bir de birçok şeyi kendim yapma hevesim var. Özellike son yıllarda yapabileceğim hiçbirşeye tonlarca para vermek istememem de çok etkili bu durumda. 
Geçen günlerde minicik koltukları bulunca işte bunlar dedim. Koltukları kaplatmayı düşünüyordum, düşündüğümden fazla fiyatı duyunca vazgeçtim. Kayınvalidem yaparız biz bunları deyince hemen kumaş araştırdık, beğendik hatta. İnternetten de sipariş verebilirdik fakat yerlerinin Bursa'da ve bize yakın olduğunu öğrenince gittik yerinden aldık. Bursa Buttim'de Evimstil.
Koltuk kaplama için zımba makinesi gerekliydi onuda mahalledeki hırdavatçıdan aldım. 



Koltuğun önce bir tanesini söktüm, çıkan kumaşları kalıp olarak kullanacağımız için hırpalamadan çıkarmaya özen gösterdim. Kalıpları çıkarıp kesme işini kayınvalidem yaparken ben de bir yandan boyamaya başladım. Boyamız klasik Polisan Home Cosmetics Anti Aging X1 Beyaz. Koltuklarınz ahşap kısımları siyah olduğu için birkaç kat boyamak zorunda kaldım. Boya işlemi bitip kaplamaya sıra geldiğinde biraz zorlandık çünkü koltuğun yaslanma yeri düz olmadığı için kumaşı verev kesmemiz gerekiyordu, fakat desenimiz verev kesmeye uygun olmadığı için mecburen düz olarak uygulamalıydık, küçüçük pli yapıp eski yerinden zımbalayarak monte ettik. En zorlandığımız kısım bu oldu. Kumaşınız çiçekli veya düz olursa bu kadar zorlanmayabilirsiniz.
Alt minderini de eskisinden kalıp çıkararak kesmiştik, diktim ve tahtasına zımbalayarak tamamladım.
Koltuğun arka kısımlarını hiç sökmeyip üstünden çizerek kalıp çıkardık. Silikonla yapıştırıp, paylarını ahşabın altına sıkıştırarak tamamladık.





Kaplama  işi bittikten sonra kabara ile süslemek istedim. Malzeme almaya gittiğim Yılmaz Sünger'de şerit kabara aldım. İşimizi çok kolaylaştırdı. 

Kabara nedir?: Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine ara verilmeden çakılan süslü çivi. 

Bir haftalık tatilinin 2-3 gününü koltuk kaplamakla geçirdiği için anneme (kayınvalideme) bir kez de buradan teşekkür eder, sevgilerimi gönderirim:) 

İşte bu kadar emek, uğraş ve iki tane güzel koltuk. 
Yani mutlu son:))

Sevgiyle kalın...



17 Haziran 2016

Kot Pantolondan Kendin Yap (DIY) Projesi

Tam bir şeyi atacakken düşünürüm birşey olur mu bundan diye ve inanın oluyor. Yeterki birşeyler yapmak isteyin. Kot pantolonlardan da gördüm ki yapabilirmişim ve çok kullanışlı birşey olurmuş:)  
Birkaç tane kot pantolon cebi ve bir pantolonun boydan, boya bir paçası yeterli oldu, kot pantolon değerlendirme ve geri dönüşüm için.





Kot pantolonun paçasını cebini sökmeden kestim. Sabit kalan cebin altına diğer cepleri alt, alta silikonla yapıştırdım, en üstüne de kot pantolonun biritlerinden birini tutturdum askı yeri olarak, hepsi bu kadar işte. Dikiş yok, kes, yapıştır var sadece, en pratik olanından:) 



Siz de pratik bir geri dönüşüm projesi yapmak isterseniz, veya böyle bir düzenleyici isterseniz hemen başlayın. Hatta aynı işlemi yatay olarak da yapabilirsiniz. 
Çocuk odaları için çok kullanışlı olur mesela, ceplerin üstünü dilediğiniz gibi süsleyip eğlenceli hale getirebilirsiniz. Okuma yazma biliyorsa çocuğunuz, numaralandırabilir oyun şekline dönüştürebilirsiniz. 5. cebe pembe çorap, 3. cebe mavi çorap gibi. veya yine ceplerin üstüne renkli birşeyler yapıştırıp, yine o renge uygun çoraplarını veya küçük oyuncaklarını koymalarını isteyebilir, küçük oyunlar oynayabilirsiniz. Ben olsam öyle yapardım:) 
Bütün bunları ben kendim için yaparken düşünmemiştim, şu anda yazımı yazarken aklıma geldiği için yazıyorum. Düşünmenin ve uygulamanın sonu yok, ufkumuzu açık tutalım yeter. 
Siz bunu okuyan sevgili arkadaşım, "sen olsan ne yapardın" gibi bir soru sorayım, herkes fikrini yazsın, uçuşsun fikirler havada ne dersiniz?
Sağlıklı, mutlu, huzurlu geçsin günlerimiz, iyi hafta sonları.

Sevgiyle kalın...



27 Mayıs 2016

25 Kuruşluk Star:))

Yazının başlığını son anda bu şekilde değiştirdim. Gazetelerdeki bazı alakasız haberlere, alakasız başlık atarar ya, onun gibi oldu biraz:))

Bit pazarının yerini öğrendiğimizde sık sık uğrar olmuştuk. Yine öyle bir günde bu iki tane ahşap yıldızı almıştım. Sanırım tanesi 25 kuruştu. Öylece durdular bir süre. 

Yılbaşı dekorasyonu için melek ve çan aksesuvarları alıp ahşap askılığa astığımda yıldızların bunların yanına yakışacağını düşündüm ve yıldızları beyaz, uçlarını da yaldız boya ile boyadım, arkasından silikon tabanca ile ince urgan ipinden taktım ve diğer aldıklarımla  takım haline getirdim. Yıldızlar değerlendi, pano kalabalık ve güzel oldu. 
Siz de elinizde olanları değerlendiriyor, kendinizden birşeyler katarak mutlu oluyorsunuz değil mi?
Çünkü böyle olunca hem maliyeti daha düşük, hem de kullanması daha keyifli, emin olun. 

Bloguma yeni geliyorsanız biraz dolaşırsanız bu gibi örneklerini bulabilirsinz, ben de geri dönüşüm çalışması çok:)








Bilgi olarak yazayım. Bursa'daki Bit Pazarı Vakıfköy'e taşınmış.
Bize epey uzak, ne zaman gideriz bir daha bilemiyorum. 


Mutlu ve sağlıklı geçsin günleriniz...