Toplamda 33 kemikten oluşan ve dik durmayı, hareket edebilmeyi sağlayan omurga merkezi sinir sisteminin de en önemli bölümlerinden biridir. Dışkı fonksiyonları ya da solunum gibi pek çok fonksiyonu omurga kontrol eder. Ancak vücudun pek çok bölümü gibi omurgada da çeşitli hastalıklar meydana gelebiliyor. Ülkemizde omurga hastalıkları arasında en yaygın görülenlerden biri de skolyoz yani omurga eğriliği hastalığı oluyor.
Bu hastalık genellikle omurganın sağa ya da sola eğrilmesi ile kendini gösteriyor. Toplumda % 2 ila 4 gibi bir oranda görülen omurga eğriliği genellikle orta yaş ve üzerinde ortaya çıkıyor olsa da çocuklarda da görülebilen bir durum. Hatta kız çocuklarda yaklaşık 10 kat daha fazla görüldüğü de kayıtlarda yer alıyor.
Omurga Eğriliği (Skolyoz) Türleri
Omurgada meydana gelen bu eğrilik farklı türlerde olabiliyor. Örneğin idiopatik skolyoz en sık görülen türüdür ve nedeni halen tam olarak bilinemiyor. Bu skolyoz türünde omurga C ya da S şeklini alıyor. Bu türde omurganın sağa ya da sola eğrilmesi ile birlikte omurgayı oluşturan omurlar da kendi etrafında dönüyor. Bu durum vücutta asimetrik çıkıntılar şeklinde de kendini gösteriyor.
Nöromüsküler skolyoz ise genellikle vücuttaki kas ya da sinir hastalıkları nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu skolyoz türü solunum sıkıntısı çekme ya da duyu ile ilgili bazı sıkıntılar çekme gibi ilave sorunlara da sebebiyet verebiliyor. Konjenital skolyoz sık görülen bir diğer omurga eğriliği türüdür. Bu tür çocuklarda daha çok görülüyor çünkü anne karnındaki çocuğun gelişimi esnasında meydana geliyor. Doğumdan sonra çocukların büyüme evresinde kendini belli ediyor ve yürüme sorunlarına da neden olabiliyor.
Omurganın eğrilmesi tedavi edilebilen bir durum. Ancak tedaviye ne kadar erken dönemde başlanırsa başarı oranı da o denli yüksek oluyor. Skolyoz türüne ya da hastanın durumunda bağlı olarak tedavi şekli değişebiliyor. Bu konu hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler Acıbadem web adresine tıklayabilir. Sitede merak edilen her türlü soruya yanıt olabilecek detaylı bilgiler mevcut. Aynı zamanda hekim tarafından konuya dair yapılan açıklamaların videolarına da bu siteden ulaşmak mümkün olabiliyor.
10 Eylül 2018
7 Eylül 2018
Bir Paspas Hikayesi (DIY)
Gördüğümde aşık olmuştum adeta. İlk kez gittiğim bir evdi evirip, çevirip bakamadım nasıl olduğuna ama elde yapılmış bir şeydi onu biliyordum. Eve geldiğimde düşündüğümü denedim fakat öyle olmadığını anlayıp bırakmıştım. Zaman ilerleyip samimiyetimiz arttıkça sevgili Sevil hanımla ve sık sık gitmeye başladığım zamanlarda inceledim ve hemen hazırlıklara başladım.
Çokça penye kumaşa ihtiyacım vardı. Yakın çevremde küçük bir kampanya başlattım ve kısa sürede birsürü kullanılmayan rengarenk, çizgili, desenli, puantiyeli vs. penye t-shirt topladım. Sonra hepsini 2-3 cm. eninde ve yaklaşık 22 cm. uzunluğunda olacak şekilde kesmeye başladım parmaklarım su toplayana kadar:) Gerçekten zorlandım keserken. Neyse hepsini kesmiştim.
Zeminde kullanmak üzere daha önce aldığım bir kilim vardı her yıkamada renk veren, diğer açık renk paspaslarımı mahveden onu gözden çıkardım ve başladım kestiğim şerit penyeleri gelişigüzel renklerde dikerek sabitlemeye.
Ve işte beni ziyadesiyle mutlu eden bir sonuca ulaştım, gördüğüm ve istediğim tam da buydu. Paspas diyorum ama salonun orta yerinde duruyor vallahi en değerli halıdan daha değerli benim için. İlmek, ilmek dokuyamadım belki ama tek tek diktim:)) Büyük bir keyifle ve özellike ben yaptığım için gururla kullanıyorum:)
Sevdiyseniz yakın çevrenize haber salın ve başlayın kullanılmayan penyeleri toplamaya. Sonra kesin, sonra da dikin, sonra da mutlulukla kullanın:) Çünkü ben öyle yaptım:)
Sevgiler
Kestiğim penye şeritlerin üstünde çok eğlendi mia:)) Uyudu bile:)) |
Çokça penye kumaşa ihtiyacım vardı. Yakın çevremde küçük bir kampanya başlattım ve kısa sürede birsürü kullanılmayan rengarenk, çizgili, desenli, puantiyeli vs. penye t-shirt topladım. Sonra hepsini 2-3 cm. eninde ve yaklaşık 22 cm. uzunluğunda olacak şekilde kesmeye başladım parmaklarım su toplayana kadar:) Gerçekten zorlandım keserken. Neyse hepsini kesmiştim.
Zeminde kullanmak üzere daha önce aldığım bir kilim vardı her yıkamada renk veren, diğer açık renk paspaslarımı mahveden onu gözden çıkardım ve başladım kestiğim şerit penyeleri gelişigüzel renklerde dikerek sabitlemeye.
Ve işte beni ziyadesiyle mutlu eden bir sonuca ulaştım, gördüğüm ve istediğim tam da buydu. Paspas diyorum ama salonun orta yerinde duruyor vallahi en değerli halıdan daha değerli benim için. İlmek, ilmek dokuyamadım belki ama tek tek diktim:)) Büyük bir keyifle ve özellike ben yaptığım için gururla kullanıyorum:)
Sevdiyseniz yakın çevrenize haber salın ve başlayın kullanılmayan penyeleri toplamaya. Sonra kesin, sonra da dikin, sonra da mutlulukla kullanın:) Çünkü ben öyle yaptım:)
Sevgiler
17 Temmuz 2018
Bölgesel Yağlanma Artık Kader Değil!
Çok sayıda kişi son derece ideal bir kiloya sahip olmasına karşın fit bir görünüme kavuşamıyor. Özellikle genetik faktörlerin belirleyici olduğu bu duruma sebebiyet veren ise bölgesel yağlanma oluyor. Vücudun özellikle göbek, karın, basen ve bel bölümlerinde görülebilen bölgesel yağlanma artık kader değil. Çünkü liposuction ve lipoliz yöntemlerinin bir arada uygulanması ile fazla yağlardan kurtulmak mümkün olabiliyor.
Vücudun istenen herhangi bir bölümüne uygulanabilen lipoliz işlemi ile yağ hücrelerinin işlevini kaybetmesi sağlanıyor. Bu yöntem esnasında herhangi bir acı ya da ağrı hissedilmiyor olduğunu da belirtmek gerekiyor. Sonrasında yağ hücreleri liposuction yöntemi ile vücuttan dışarıya atılıyor. Konuya dair buradan daha fazla bilgi de alabilirsiniz.
Liposuction Nerelere Uygulanabilir?
Bu işlem aslında vücudun herhangi bir yerine uygulanabiliyor. Ancak en çok bölgesel yağlanmanın yoğun şekilde görüldüğü göbek, karın, iç bacak, iç kol, basen, bel gibi bölgelere uygulandığını belirtmek gerekiyor. Ayrıca liposuction işlemi artık çok daha hızlı ve etkin bir şekilde uygulanabiliyor. Vakumlu aletler yardımı ile yağ hücrelerinin dışarıya atılması daha hızlı gerçekleşiyor.
Çok sayıda kişi liposuction işleminin aslında bir ameliyat olduğunu düşünse de bu bilgi gerçeği yansıtmıyor. Bu uygulama bir ameliyat değildir. Cilde çok küçük bir delik açılması ve sonrasında bu delikten işlevini kaybeden yağ hücrelerinin dışarıya atılmasıdır. Dolayısıyla uygulamanın cerrahi bir operasyon ile karıştırılmaması gerekir. Ayrıca klinik istirahati gerektiren bu uygulama olmadığını da belirtmek lazım.
Sadece 3 gün evde dinlenmeniz yeterli oluyor. Bu 3 günün sonunda günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Bu arada cildinizin sıkılaşması ve toparlanması için yaklaşık 3 hafta korse takmanız gerektiğini de belirtelim. Korse kıyafetlerin altından belli olmadığı için rahatlıkla yaz aylarında da takılabiliyor.
Liposuction uygulaması hakkında merak ettiğini tüm soruların yanıtlarını Vanity Klinik web adresinden de öğrenebilirsiniz. Sitede uygulamanın nasıl yapıldığı, ne gibi artılarının olduğu gibi pek çok soruya yanıt var. Aynı zamanda bu uygulamadan faydalanmak isteyenler de site üzerinden randevularını alabiliyor. Bölgesel yağlardan kurtulmanız için yapmanız gereken sadece ilk adımı atmak olacak. Artık liposuction uygulamasından korkmanıza gerek kalmadı.
Vücudun istenen herhangi bir bölümüne uygulanabilen lipoliz işlemi ile yağ hücrelerinin işlevini kaybetmesi sağlanıyor. Bu yöntem esnasında herhangi bir acı ya da ağrı hissedilmiyor olduğunu da belirtmek gerekiyor. Sonrasında yağ hücreleri liposuction yöntemi ile vücuttan dışarıya atılıyor. Konuya dair buradan daha fazla bilgi de alabilirsiniz.
Liposuction Nerelere Uygulanabilir?
Bu işlem aslında vücudun herhangi bir yerine uygulanabiliyor. Ancak en çok bölgesel yağlanmanın yoğun şekilde görüldüğü göbek, karın, iç bacak, iç kol, basen, bel gibi bölgelere uygulandığını belirtmek gerekiyor. Ayrıca liposuction işlemi artık çok daha hızlı ve etkin bir şekilde uygulanabiliyor. Vakumlu aletler yardımı ile yağ hücrelerinin dışarıya atılması daha hızlı gerçekleşiyor.
Çok sayıda kişi liposuction işleminin aslında bir ameliyat olduğunu düşünse de bu bilgi gerçeği yansıtmıyor. Bu uygulama bir ameliyat değildir. Cilde çok küçük bir delik açılması ve sonrasında bu delikten işlevini kaybeden yağ hücrelerinin dışarıya atılmasıdır. Dolayısıyla uygulamanın cerrahi bir operasyon ile karıştırılmaması gerekir. Ayrıca klinik istirahati gerektiren bu uygulama olmadığını da belirtmek lazım.
Sadece 3 gün evde dinlenmeniz yeterli oluyor. Bu 3 günün sonunda günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Bu arada cildinizin sıkılaşması ve toparlanması için yaklaşık 3 hafta korse takmanız gerektiğini de belirtelim. Korse kıyafetlerin altından belli olmadığı için rahatlıkla yaz aylarında da takılabiliyor.
Liposuction uygulaması hakkında merak ettiğini tüm soruların yanıtlarını Vanity Klinik web adresinden de öğrenebilirsiniz. Sitede uygulamanın nasıl yapıldığı, ne gibi artılarının olduğu gibi pek çok soruya yanıt var. Aynı zamanda bu uygulamadan faydalanmak isteyenler de site üzerinden randevularını alabiliyor. Bölgesel yağlardan kurtulmanız için yapmanız gereken sadece ilk adımı atmak olacak. Artık liposuction uygulamasından korkmanıza gerek kalmadı.
7 Temmuz 2018
Yine Bir Yastık Hikayesi...
Uzun bir aradan sonra merhaba,
Lise yıllarında baskı teknikleri konusunu işlerken yapmıştım bu çalışmayı. Halk oyunları ile ilgili bir desen uygulayıp minder yapacaktım, yaptım da. Yıllar içerisinde minderin bazı yerleri deforme olmuştu, atmaya kıyamadım ve her iki tarafında baskı olan kumaştan birkaç yıl önce bir çanta yapmıştım. Detaylı ve hikayeleştirilmiş yazısına buradan ulaşabilirsiniz:)
Diğer yarısı duruyordu geçen gün kumaşı aldım ve yakındaki bir terziye götürerek bu şekilde yastık yaptırdım. Kumaş olarak durmaktansa bir işlevi olsun istedim. Sanki oldu da:)) Mutlulukla kullanacağım.
Sevgiler...
Lise yıllarında baskı teknikleri konusunu işlerken yapmıştım bu çalışmayı. Halk oyunları ile ilgili bir desen uygulayıp minder yapacaktım, yaptım da. Yıllar içerisinde minderin bazı yerleri deforme olmuştu, atmaya kıyamadım ve her iki tarafında baskı olan kumaştan birkaç yıl önce bir çanta yapmıştım. Detaylı ve hikayeleştirilmiş yazısına buradan ulaşabilirsiniz:)
Sevgiler...
10 Nisan 2018
Kendileri Küçük, Marifetleri Büyük Ev Aletlerinde Kampanya Var!
Günlük hayata kazandırdıkları konforla artık vazgeçilmezler arasında yer alan küçük ev aletleri istisnasız her evin ihtiyacı! Ancak her ürün gibi küçük ev aletlerinin de bir kullanım ömrü var. Bir süre sonrasında eskiyerek sorun çıkarmaya başlayabiliyorlar. Çekiş gücü azalan elektrik süpürgesinden, saçlarınızı bir türlü kurutamayan saç kurutma makinesinden, sizi ziyadesiyle yoran ütünüzden kurtulmanızın vakti geldiyse, size müjdeli bir haberimiz var.
Küçük ev aletlerinde indirim peşinde koşmanıza gerek kalmayacak. Çünkü MediaMarkt şaşırtan bir kampanya hazırlamış. Şaşırtan diyoruz çünkü alışkın olduğumuz indirim içerikli bir kampanya değil. Firma, küçük ev aletlerinde 4 al 3 öde isimli bir kampanya ile oldukça kazançlı bir alışveriş imkanı sunuyor.
Adından da anlayabileceğiniz gibi kampanya kapsamında 4 ürün alıyorsunuz ve fiyatı en düşük olan ürün için ödeme yapmıyorsunuz. Aldığınız ürünlerden biri bedavaya geliyor. Haliyle indirim kampanyalarından çok daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik kampanya kapsamında seçenek olarak sunulan ürünlerin tamamı, Arzum, King, Tefal, Philips, Arnica gibi lider markaların yeni ürün modelleri arasından seçilmiş durumda.
Çeyizinizi Tamamlamanız İçin Bir Fırsat!
Aslında bu müjdeli haber en çok evlilik hazırlığı yapanları ilgilendiriyor. Çünkü çeyizinizde eksik olan küçük ev aletlerini tamamlamanız için harika bir fırsat olduğunu belirtmemize gerek dahi yok. Blender seti, tost makinesi, ütü, elektrikli süpürge, katı meyve sıkacağı, el feneri gibi onlarca farklı ürünün kampanya kapsamına dahil edilmesi de açıkçası avantajlı bir alışveriş imkanı sunuyor.
Bu arada kampanyanın kişisel bakım ürünlerini ve beyaz eşyaları da içerdiğini belirtelim. Şayet kullandığınız beyaz eşyaları yenilemek ya da yeni teknolojilerle üretilen kişisel bakım ürünlerine sahip olmak isterseniz de MediaMarkt kampanyasından faydalanabilirsiniz. Gelen son bilgilere göre kampanyanın 15 Nisan’da sona erdiğini de üzülerek hatırlatalım. Yani kazançlı bir alışveriş yapmak isteyenlerin acele etmesi gerekiyor.
Elbette indirim kampanyalarından çok daha avantajlı bir kampanya olması nedeniyle, ilgi bir hayli fazla! Ürün seçeneklerinin azalması da an meselesi ve daha fazla seçenek arasından tercih yapma keyfini yaşamak isteyenlerin hemen MediaMarkt web adresine tıklamasında fayda var.
Küçük ev aletlerinde indirim peşinde koşmanıza gerek kalmayacak. Çünkü MediaMarkt şaşırtan bir kampanya hazırlamış. Şaşırtan diyoruz çünkü alışkın olduğumuz indirim içerikli bir kampanya değil. Firma, küçük ev aletlerinde 4 al 3 öde isimli bir kampanya ile oldukça kazançlı bir alışveriş imkanı sunuyor.
Adından da anlayabileceğiniz gibi kampanya kapsamında 4 ürün alıyorsunuz ve fiyatı en düşük olan ürün için ödeme yapmıyorsunuz. Aldığınız ürünlerden biri bedavaya geliyor. Haliyle indirim kampanyalarından çok daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik kampanya kapsamında seçenek olarak sunulan ürünlerin tamamı, Arzum, King, Tefal, Philips, Arnica gibi lider markaların yeni ürün modelleri arasından seçilmiş durumda.
Çeyizinizi Tamamlamanız İçin Bir Fırsat!
Aslında bu müjdeli haber en çok evlilik hazırlığı yapanları ilgilendiriyor. Çünkü çeyizinizde eksik olan küçük ev aletlerini tamamlamanız için harika bir fırsat olduğunu belirtmemize gerek dahi yok. Blender seti, tost makinesi, ütü, elektrikli süpürge, katı meyve sıkacağı, el feneri gibi onlarca farklı ürünün kampanya kapsamına dahil edilmesi de açıkçası avantajlı bir alışveriş imkanı sunuyor.
Bu arada kampanyanın kişisel bakım ürünlerini ve beyaz eşyaları da içerdiğini belirtelim. Şayet kullandığınız beyaz eşyaları yenilemek ya da yeni teknolojilerle üretilen kişisel bakım ürünlerine sahip olmak isterseniz de MediaMarkt kampanyasından faydalanabilirsiniz. Gelen son bilgilere göre kampanyanın 15 Nisan’da sona erdiğini de üzülerek hatırlatalım. Yani kazançlı bir alışveriş yapmak isteyenlerin acele etmesi gerekiyor.
Elbette indirim kampanyalarından çok daha avantajlı bir kampanya olması nedeniyle, ilgi bir hayli fazla! Ürün seçeneklerinin azalması da an meselesi ve daha fazla seçenek arasından tercih yapma keyfini yaşamak isteyenlerin hemen MediaMarkt web adresine tıklamasında fayda var.
25 Mart 2018
Keyifli ve Ekonomik Alışverişin Adresi: A101
Günümüzde en temel ihtiyaçlarımızdan birisi kuşkusuz market alışverişlerimiz oluyor. Neticede bir market demek yiyecekten içeceğe, hijyenden bakıma, elektronikten hatta giyime kadar tüm ihtiyaçları bir arada karşılıyor. Günümüzde market denilince tercih edeceğiniz pek çok alışveriş noktası ön plana çıkıyor. Ancak her biri bütçe ve ihtiyaç konusunda tam anlamıyla karşılamayabiliyor. Türkiye'nin 81 ilinde farklı noktalarda şubeye sahip olan A101 aktüel bu anlamda tüketicilerin en favori alışveriş duraklarından bir tanesi. Ekonomik alışveriş imkanı vaat eden market, 7'de 70'e herkese hitap eden geniş ürün gamı ile tüketicilerini kurulduğu ilk günden beri memnun etmeyi başarıyor.
Müşterileri Bekleyen Haftalık İndirim Sürprizleri
A101 müşterilerinin en beğendikleri ve memnun kaldıkları noktalardan birisi de haftalık düzenlenen aktüel kampanyaları. Her hafta perşembe günleri düzenlenen güncel kataloglar, alışverişlerinizi daha ekonomik ve keyifli bir şekilde gerçekleştirmenizi mümkün kılıyor.
İndirim kampanyaları, mağaza içerisinde yer alan tüm gıda, giyim, elektronik, mutfak ekipmanı, bakım, ev gereci ve temizlik gibi daha pek kategoride düzenleniyor. Böylelikle tüm müşteriler, ihtiyaçlarına yönelik olarak diledikleri ürün gruplarını tercih ederek alışverişlerini gerçekleştirebiliyor. Üstelik tüm güncel kampanyalardan yaklaşık 1 hafta öncesi haberdar olabilmeniz mümkün. Bu sayede stoklarla sınırlı olan ürünleri, en yakın market şubenize giderek kolayca satın alabilirsiniz.
İçecek grubu, kahvaltılıklar, konserve&baharatlıklar, deterjan&temizlik ürünleri, margarin&sıvı yağlar, meyve&sebzeler ve kuruyemişler tüm kategori ürünleri ile karşılaşabileceksiniz. Taze, yenilikçi, doğal ve kaliteli ürünler ile evinizin tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve hesaplı market alışverişi gerçekleştirmenin mutluluğunu doyasıya yaşayabilirsiniz.
Online Site Üzerinden Kampanya Takibi
A101 kampanyaları takip edebilmeniz için pek çok alternatif mevcut. İster mahallelere dağıtılan broşürlerden inceleyebilir isterseniz market şubelerinden bilgi edinebilirsiniz. Zaten hafta başına doğru tüm şubelerde güncel aktüel listesi yayınlanıyor. Ayrıca daha kolay bilgi edinmek için online siteyi de takip edebilirsiniz. Online A101 sitesinde haftanın tüm güncel indirim kampanyaları ayrıntılı şekilde bulabileceksiniz. "Haftanın Yıldızları", “Çok Al Az Öde" ve "Aldın Aldın" olarak farklı A101 aktüel listeleri ile alışverişlerinizi avantajlı, hesaplı ve keyif içinde tamamlayabilirsiniz.
Müşterileri Bekleyen Haftalık İndirim Sürprizleri
A101 müşterilerinin en beğendikleri ve memnun kaldıkları noktalardan birisi de haftalık düzenlenen aktüel kampanyaları. Her hafta perşembe günleri düzenlenen güncel kataloglar, alışverişlerinizi daha ekonomik ve keyifli bir şekilde gerçekleştirmenizi mümkün kılıyor.
İndirim kampanyaları, mağaza içerisinde yer alan tüm gıda, giyim, elektronik, mutfak ekipmanı, bakım, ev gereci ve temizlik gibi daha pek kategoride düzenleniyor. Böylelikle tüm müşteriler, ihtiyaçlarına yönelik olarak diledikleri ürün gruplarını tercih ederek alışverişlerini gerçekleştirebiliyor. Üstelik tüm güncel kampanyalardan yaklaşık 1 hafta öncesi haberdar olabilmeniz mümkün. Bu sayede stoklarla sınırlı olan ürünleri, en yakın market şubenize giderek kolayca satın alabilirsiniz.
İçecek grubu, kahvaltılıklar, konserve&baharatlıklar, deterjan&temizlik ürünleri, margarin&sıvı yağlar, meyve&sebzeler ve kuruyemişler tüm kategori ürünleri ile karşılaşabileceksiniz. Taze, yenilikçi, doğal ve kaliteli ürünler ile evinizin tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve hesaplı market alışverişi gerçekleştirmenin mutluluğunu doyasıya yaşayabilirsiniz.
Online Site Üzerinden Kampanya Takibi
A101 kampanyaları takip edebilmeniz için pek çok alternatif mevcut. İster mahallelere dağıtılan broşürlerden inceleyebilir isterseniz market şubelerinden bilgi edinebilirsiniz. Zaten hafta başına doğru tüm şubelerde güncel aktüel listesi yayınlanıyor. Ayrıca daha kolay bilgi edinmek için online siteyi de takip edebilirsiniz. Online A101 sitesinde haftanın tüm güncel indirim kampanyaları ayrıntılı şekilde bulabileceksiniz. "Haftanın Yıldızları", “Çok Al Az Öde" ve "Aldın Aldın" olarak farklı A101 aktüel listeleri ile alışverişlerinizi avantajlı, hesaplı ve keyif içinde tamamlayabilirsiniz.
23 Şubat 2018
Sandık Yenileme
Yaptığım diy projelerinin çoğunun bir hikayesi vardır mutlaka.
Bu projenin malzemesi çok değerli, hatıralarla ve yaşanmışlıklarla dolu bir sandık, yaklaşık 150 yıllık. Babaannemin kayınvalidesinin çeyiz sandığı...
Çocukluğumdan beri bizim evimizde bir yerlerde dururdu. Ve rengi yeşil, üzerinde metal süslemeler vardı sanırım, aslında o halini neredeyse unuttum. Çünkü İstanbul'da yaşadığımız yıllarda (1991-1995 yılları) rahmetli babam sandığı beyaza boyamış, hem gezmeye, hem de malzeme almaya gitmişti birkaç kez Karaköy'e. Aldığı pirinç plakalardan orijinaline uygun kalıplar çıkararak kesmiş ve kabara kullanarak yerine takmıştı. Çok uğraştığını hatırlıyorum babacığımın da...
Bu yenilemeden yıllar sonra ben evlenirken bu sandığı da almak istedim ve annem-babam beni kırmayıp verdiler. Yani aynı zamanda benim çeyiz sandığımdı bu:) Yıllardır evimizin bir yerlerinde durur, bazen yatağımızın ayak ucuna koyarım, bazen diğer odada durur, evlendiğimizin ilk yıllarında büyük olan salonumuzda ortada olmasa da güzel bir köşede yerini almıştı.
Hatta şöyle kötü bir anım bile var. Birkaç yıl önce evde dekorasyonda ufak bir değişikliğe kalkıştık eşimle ve sandığı koridora çıkarmıştık, kucağımda eşyalarla yanından geçerken üzerindeki pirinçlerden biri pantolonumu da yırtıp, derimi kaldırmıştı, feci yaralanmıştım. Hatta o zaman yırtılan pantolonuma da bir diy projesiyle tekrar kazanmıştım:)) İlginizi çekerse buradan okuyabilirsiniz.
İşte sandığın kısaca bu güne kadar ki hikayesi böyle. Uzun zamandır bir ahşap sehpa arayışım vardı, biliyorum çok seçenek var fakat o kadar para vermek istemedim açıkçası. Hep etrafta birşeyler araştırıyordum vs. derken uzun zamandır arka odada duran sandık geldi aklıma. Hem de alacağım hiçbir sehpa bu kadar değerli olamazdı. Amacım orijinal halini bozmadan kullanmaktı fakat pirinçler ve üzerindeki kabaralar kararmıştı. İlk önce evdeki beyaz sprey boyayla pirinçlerde dahil tamamen boyadım üst kapak hariç. Çünkü üst kısmı zımpara yapıp ahşaba ulaşmaktı niyetim. Ve başladım zımparaya, iki gün aralıklarla sürekli zımpara yaptım, parmaklarım kopacak sandım:) Çok yorucu ve pis bir iş aslında. Annem sürekli, kızım ver marangoza onlar yenilesin, bu kadar yorma kendini diye yalvarıyor adeta ama istemedim, "ben yaptım" demek var sonuçta:)) Evet zımpara bitti, bazı yerlerde boyalar kalsa da, çoğu yer gayet güzel oldu, istediğim sonucu verdi. Tam ortada iki tahta arasındaki boşluğu da ahşap dolgu macunu ile doldurdum. Fakat çok soluk görünüyordu cila da istemiyordum, yine evde olan yarı mat sprey verniği bir kerecik çok hafif bir şekilde, bir yerden tekrar geçmeden vernikledim, böylece istediğim ahşap renginide elde etmiş oldum.
Sonra tekrar gövdeye döndüm, pirinçlerde dahil her tarafını boyamıştım aslında bitmişti ama, o pirinçleri de istemiyordum çünkü hem çok ayak altında olacaktı birimize takılıp veya mia koşarken biryerini keser diyerek, tekrar bir kazaya sebep olmaması için bütün pirinçleri söktüm, dolayısıyla kabaraları da. Şu anda üzerinde gördüğünüz kabaraları sökmek hiç kolay olmadı. Pirinçlerin yerine ne yaparım diye 1-2 gün düşündüm sonra birşey yapmaktan vazgeçtim sadece o kısımları biraz daha fazla zımparaladım, etrafına yaldızlı ahşap kalemiyle kontür atıp yine yerliyerine yeni kabaraları taktım. Birde sandığın altına küçük hareketli tekerleklerden taktım, rahat oldu.
İşte şimdilik durum bu ben uzun uzun anlattım ama işlem sayısı az fakat çok uğraştıran bir iş oldu, değdi mi? Kesinlikle değdi.
Sandıktan çıkardığım pirinçlerin yerine birşeyler yapma fikrim var hala, çok parlak bir fikir gelirse aklıma uygulayacağım ve sizlerle paylaşacağım tabiki. Farkettiyseniz yanlardan ve arkadan hiç fotoğraf çekmedim:)) Aslına bakarsanız şu anda tamamen biten yeri sadece üstü oldu.
Sağlıkla, mutlulukla, üreterek ve sevgiyle geçsin günleriniz.
Bu projenin malzemesi çok değerli, hatıralarla ve yaşanmışlıklarla dolu bir sandık, yaklaşık 150 yıllık. Babaannemin kayınvalidesinin çeyiz sandığı...
Çocukluğumdan beri bizim evimizde bir yerlerde dururdu. Ve rengi yeşil, üzerinde metal süslemeler vardı sanırım, aslında o halini neredeyse unuttum. Çünkü İstanbul'da yaşadığımız yıllarda (1991-1995 yılları) rahmetli babam sandığı beyaza boyamış, hem gezmeye, hem de malzeme almaya gitmişti birkaç kez Karaköy'e. Aldığı pirinç plakalardan orijinaline uygun kalıplar çıkararak kesmiş ve kabara kullanarak yerine takmıştı. Çok uğraştığını hatırlıyorum babacığımın da...
Bu yenilemeden yıllar sonra ben evlenirken bu sandığı da almak istedim ve annem-babam beni kırmayıp verdiler. Yani aynı zamanda benim çeyiz sandığımdı bu:) Yıllardır evimizin bir yerlerinde durur, bazen yatağımızın ayak ucuna koyarım, bazen diğer odada durur, evlendiğimizin ilk yıllarında büyük olan salonumuzda ortada olmasa da güzel bir köşede yerini almıştı.
Hatta şöyle kötü bir anım bile var. Birkaç yıl önce evde dekorasyonda ufak bir değişikliğe kalkıştık eşimle ve sandığı koridora çıkarmıştık, kucağımda eşyalarla yanından geçerken üzerindeki pirinçlerden biri pantolonumu da yırtıp, derimi kaldırmıştı, feci yaralanmıştım. Hatta o zaman yırtılan pantolonuma da bir diy projesiyle tekrar kazanmıştım:)) İlginizi çekerse buradan okuyabilirsiniz.
İşte sandığın kısaca bu güne kadar ki hikayesi böyle. Uzun zamandır bir ahşap sehpa arayışım vardı, biliyorum çok seçenek var fakat o kadar para vermek istemedim açıkçası. Hep etrafta birşeyler araştırıyordum vs. derken uzun zamandır arka odada duran sandık geldi aklıma. Hem de alacağım hiçbir sehpa bu kadar değerli olamazdı. Amacım orijinal halini bozmadan kullanmaktı fakat pirinçler ve üzerindeki kabaralar kararmıştı. İlk önce evdeki beyaz sprey boyayla pirinçlerde dahil tamamen boyadım üst kapak hariç. Çünkü üst kısmı zımpara yapıp ahşaba ulaşmaktı niyetim. Ve başladım zımparaya, iki gün aralıklarla sürekli zımpara yaptım, parmaklarım kopacak sandım:) Çok yorucu ve pis bir iş aslında. Annem sürekli, kızım ver marangoza onlar yenilesin, bu kadar yorma kendini diye yalvarıyor adeta ama istemedim, "ben yaptım" demek var sonuçta:)) Evet zımpara bitti, bazı yerlerde boyalar kalsa da, çoğu yer gayet güzel oldu, istediğim sonucu verdi. Tam ortada iki tahta arasındaki boşluğu da ahşap dolgu macunu ile doldurdum. Fakat çok soluk görünüyordu cila da istemiyordum, yine evde olan yarı mat sprey verniği bir kerecik çok hafif bir şekilde, bir yerden tekrar geçmeden vernikledim, böylece istediğim ahşap renginide elde etmiş oldum.
Sonra tekrar gövdeye döndüm, pirinçlerde dahil her tarafını boyamıştım aslında bitmişti ama, o pirinçleri de istemiyordum çünkü hem çok ayak altında olacaktı birimize takılıp veya mia koşarken biryerini keser diyerek, tekrar bir kazaya sebep olmaması için bütün pirinçleri söktüm, dolayısıyla kabaraları da. Şu anda üzerinde gördüğünüz kabaraları sökmek hiç kolay olmadı. Pirinçlerin yerine ne yaparım diye 1-2 gün düşündüm sonra birşey yapmaktan vazgeçtim sadece o kısımları biraz daha fazla zımparaladım, etrafına yaldızlı ahşap kalemiyle kontür atıp yine yerliyerine yeni kabaraları taktım. Birde sandığın altına küçük hareketli tekerleklerden taktım, rahat oldu.
Sandıkla durduğu yer de bile oynuyorum, dün akşam etrafındaki kontürleri de boyayarak çıkardım. Karar veremiyorum kontürlü mü kalsın, kontürsüz mü, ne dersiniz? |
İşte şimdilik durum bu ben uzun uzun anlattım ama işlem sayısı az fakat çok uğraştıran bir iş oldu, değdi mi? Kesinlikle değdi.
Sandıktan çıkardığım pirinçlerin yerine birşeyler yapma fikrim var hala, çok parlak bir fikir gelirse aklıma uygulayacağım ve sizlerle paylaşacağım tabiki. Farkettiyseniz yanlardan ve arkadan hiç fotoğraf çekmedim:)) Aslına bakarsanız şu anda tamamen biten yeri sadece üstü oldu.
Sağlıkla, mutlulukla, üreterek ve sevgiyle geçsin günleriniz.
13 Ocak 2018
Ray Ban Güneş Gözlükleri İle Yaza Hazırlanın
Güneş gözlüğü seçimi artık eski dönemlerdeki kolay değil. Her geçen gün modanın farklılaşması ve güneş gözlüklerinin de artık modanın bir parçası sayılması, bu anlamda güneş gözlüklerini de seçimi zor bir hale sokuyor. Bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk halini alan güneş gözlüklerini seçmek için uzun saatler hatta farklı modellere ulaşmak için mağaza mağaza gezmek gerekebiliyordu. Birçok farklı marka ve modele rastlayacağınız tek bir yer bulmak ise artık oldukça kolay.
Dünya üzerinde belki de en çok tercih edilen güneş gözlüğü markası olan Ray Ban güneş gözlükleri hem tarzı hem de sağlığı koruyor olması ile büyük bir beğeni topluyor. Hafif, burun üzerinde acı hissi vermeyen ama bununla birlikte yüzde oluşturduğu muhteşem etki ile dikkati çeken Ray Ban gözlükler, her sene farklılaşan modelleri ile kullanıcılarına sunulmaya devam ediyor. Günümüzde bir güneş gözlüğünde beklenti sadece gözleri güneşten korumak ile sınırlı değil. Aksine modanın yakından takip edilmesi, kullanılan aksesuarlardan da anlaşılır hale geldi. Bu aksesuarların başında gelen güneş gözlükleri ise çok detaylı olarak seçilmeye başlandığından ürün skalası da gün geçtikçe artış gösteriyor.
Ray Ban güneş gözlükleri, artık hemen hemen bir ihtiyacın yerini alan kelimeyi karşılar duruma geldi. Konu güneş gözlüğü olduğu olduğunda marka adı ile kullanılan ilk gözlük olan Ray Ban, bu anlamda da ne kadar beğenildiğinin ve tercih dildiğinin sinyallerini vermiş oluyor. Hem kadın hem de erkek için tasarlanmış modelleri, kemik ya da metal çerçeve seçebilme olanağı Ray Ban markasının her yaştan tüketici ile buluşmasını sağlıyor. Şık olmayı arzulayan her kesimden kişinin imdadına yetişen Ray Ban gözlükleri, farklı modelleri ile tüm yüz tiplerine de tam bir uyum gösteriyor.
Amerikan Hava Kuvvetleri için tasarlanmış olan Ray Ban güneş gözlükleri bu anlamda da çekicilik kazanıyor. Modern, çekici ve her daim kendini yenileyen modelleri ile Ray Ban güneş gözlükleri Atasun Optik’te en uygun fiyatlarla satışa sunuluyor. Aynı kaliteyi çok daha uygun fiyatlarla almanızı sağlayan Atasun Optik’in internet sitesine girerek en şık ve yeni Ray Ban güneş gözlükleri modellerini inceleyebilirsiniz.
Dünya üzerinde belki de en çok tercih edilen güneş gözlüğü markası olan Ray Ban güneş gözlükleri hem tarzı hem de sağlığı koruyor olması ile büyük bir beğeni topluyor. Hafif, burun üzerinde acı hissi vermeyen ama bununla birlikte yüzde oluşturduğu muhteşem etki ile dikkati çeken Ray Ban gözlükler, her sene farklılaşan modelleri ile kullanıcılarına sunulmaya devam ediyor. Günümüzde bir güneş gözlüğünde beklenti sadece gözleri güneşten korumak ile sınırlı değil. Aksine modanın yakından takip edilmesi, kullanılan aksesuarlardan da anlaşılır hale geldi. Bu aksesuarların başında gelen güneş gözlükleri ise çok detaylı olarak seçilmeye başlandığından ürün skalası da gün geçtikçe artış gösteriyor.
Ray Ban güneş gözlükleri, artık hemen hemen bir ihtiyacın yerini alan kelimeyi karşılar duruma geldi. Konu güneş gözlüğü olduğu olduğunda marka adı ile kullanılan ilk gözlük olan Ray Ban, bu anlamda da ne kadar beğenildiğinin ve tercih dildiğinin sinyallerini vermiş oluyor. Hem kadın hem de erkek için tasarlanmış modelleri, kemik ya da metal çerçeve seçebilme olanağı Ray Ban markasının her yaştan tüketici ile buluşmasını sağlıyor. Şık olmayı arzulayan her kesimden kişinin imdadına yetişen Ray Ban gözlükleri, farklı modelleri ile tüm yüz tiplerine de tam bir uyum gösteriyor.
Amerikan Hava Kuvvetleri için tasarlanmış olan Ray Ban güneş gözlükleri bu anlamda da çekicilik kazanıyor. Modern, çekici ve her daim kendini yenileyen modelleri ile Ray Ban güneş gözlükleri Atasun Optik’te en uygun fiyatlarla satışa sunuluyor. Aynı kaliteyi çok daha uygun fiyatlarla almanızı sağlayan Atasun Optik’in internet sitesine girerek en şık ve yeni Ray Ban güneş gözlükleri modellerini inceleyebilirsiniz.
2 Haziran 2017
#satınalmasahiplen
Son yıllarda, özellikle ben emekli olduktan sonra sıkça konusu açılırdı eşim tarafından "köpek alalım". Ev müsait değil, bahçeli bir evimiz olunca alırız diyordum. Evde köpek bakmayı hiç düşünmüyordum. Ayrıca satın almayı ise hiç düşünmüyordum. Çünkü petshoplarda görünce üzülüyorum hallerine. Eşim ise olsun birinin hayatını kurtarmış oluruz diyordu. Sonraları o seçeneği tamamen çıkardık aklımızdan.
Bir akşam otururken eşim telefonundan bir paylaşım gösterdi, bak bunu alalım dedi ve yazışmaya başladılar. Uzun yazışma neticesinde bir sonraki gün görmeye gideceğiz. Evde hiç istemiyorum, evimiz küçük, hem bizim için, hem de köpek için zor olur diye düşünürken ertesi gün kendimizi köpeğin geçici kaldığı sahibinin yanında bulduk. Ve aldık geldik:))
Çok ürkek, yetişkin erkeklerden çok korkuyor... Çünkü ilk sahipleri sebebini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz sebeplerden ötürü barınağa bırakmışlar. Barınaklara bırakılan kedi ve köpekler de kısırlaştırılarak doğaya salınıyormuş ve Mia'yı da ormanlık bir alanda kocaman köpeklerin arasından bulmuşlar. Ürkekliği ve erkeklerden korkuyor olmasının sebebi bu süreç olabilir. İlk birkaç gün eşime bile mesafeli davranıyordu, şimdilerde daha iyi araları ve onunla oyun oynamayı çok seviyor, çok eğleniyor. Fakat genel olarak bana çok düşkün, yani çok anneci Mia:))
Ormanlık alanda bulup evlerine alan arkadaşlar ona Mia adını vermişler, biz de değiştirmedik. Hala merak ederim acaba ilk adı ne idi?
Neyse biz herşeyi geride bıraktık. Hatta 2016 yılında yaptığımız en güzel davranış Mia'yı sahiplenmiş olmamız. Eşim iyiki ısrar etmiş, ben de iyi ki karşı çıkmamışım da Mia bizim kızımız olmuş. Bir de belki biliyorsunuz Bıdık oğlumuz var, sevimli muhabbet kuşumuz. Bir kanatlı, bir tüylü iki çocuğumuz oldu. Hayatımız değişti birazcık tabiki, ama biz herşeyi göze almıştık.
İlk günlerde sabah 07;30 da dışarı çıkmak için hareketleniyordu, son zamanlarda uykucu kızımız 10;00'dan önce uyanamıyor:)) Şimdilik günde 3 kez dışarı çıkarıyoruz. Sabah, akşam üstü ve son olarak gece 23;00'da eşimle birlikte çıkarıp hem yürüyüş yapıyoruz, birlikte oynuyor ve hep birlikte eğleniyoruz:))
Mia ilk zamanlarda kesinlikle asansöre binmek şöyle dursun, kapısının önünden dahi geçemiyor, merdivenlerden çıkıyorduk. Ama şimdilerde apartmana girer girmez asansörün kapısının önünde oturup gelmesini bekliyor:))
Banyoya kesinlikle girmiyordu. İlk geldiği gün evi keşif yaparken banyoya adım dahi atamadı. Sonraları bunu da yendi ve giriyor, orada yapabileceği fazla birşey yok ben de girmesini çok istemiyorum ama girebildiğini görmek mutlu ediyor bizi. Böyle güvene dayalı değişiklikler gördükçe çok mutlu oluyorum.
O'nun sevgisi bambaşka, iyiki almışız. Mia iyiki bizim kızımız olmuş:))
İnstagram kullanıyorsanız bol, bol fotoğraf ve videolarını görebilirsiniz mia ve bıdık'ın:) kullanıcı adım tabiki asortik:)
Yaz yaklaşıyor şimdilerde birsürü kedi ve köpek alınıp tatile birlikte gidilip ve birçoğu orada sokaklara terk edilip dönülüyor. Lütfen bunu yapmayalım ve düşünenler varsa uyaralım. Bunların sürekli bakıma ihtiyacı olan çocuk gibi olduğunu unutmayalım. Siz ilgi ve sevgi gösterdikçe yanınızda kalabilirler. Çok düşünüp karar verilmesi gereken bir konu. Ama yinede tüylü bir çocuğunuz olsun istiyorsanız satın almayın, sahiplenin. Sevginize, ilginize muhtaç çok patili çocuk olduğunu unutmayın.
Sevgiyle kalın...
Bir akşam otururken eşim telefonundan bir paylaşım gösterdi, bak bunu alalım dedi ve yazışmaya başladılar. Uzun yazışma neticesinde bir sonraki gün görmeye gideceğiz. Evde hiç istemiyorum, evimiz küçük, hem bizim için, hem de köpek için zor olur diye düşünürken ertesi gün kendimizi köpeğin geçici kaldığı sahibinin yanında bulduk. Ve aldık geldik:))
ilk günlerde mia... |
Çok ürkek, yetişkin erkeklerden çok korkuyor... Çünkü ilk sahipleri sebebini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz sebeplerden ötürü barınağa bırakmışlar. Barınaklara bırakılan kedi ve köpekler de kısırlaştırılarak doğaya salınıyormuş ve Mia'yı da ormanlık bir alanda kocaman köpeklerin arasından bulmuşlar. Ürkekliği ve erkeklerden korkuyor olmasının sebebi bu süreç olabilir. İlk birkaç gün eşime bile mesafeli davranıyordu, şimdilerde daha iyi araları ve onunla oyun oynamayı çok seviyor, çok eğleniyor. Fakat genel olarak bana çok düşkün, yani çok anneci Mia:))
Ormanlık alanda bulup evlerine alan arkadaşlar ona Mia adını vermişler, biz de değiştirmedik. Hala merak ederim acaba ilk adı ne idi?
Neyse biz herşeyi geride bıraktık. Hatta 2016 yılında yaptığımız en güzel davranış Mia'yı sahiplenmiş olmamız. Eşim iyiki ısrar etmiş, ben de iyi ki karşı çıkmamışım da Mia bizim kızımız olmuş. Bir de belki biliyorsunuz Bıdık oğlumuz var, sevimli muhabbet kuşumuz. Bir kanatlı, bir tüylü iki çocuğumuz oldu. Hayatımız değişti birazcık tabiki, ama biz herşeyi göze almıştık.
İlk günlerde sabah 07;30 da dışarı çıkmak için hareketleniyordu, son zamanlarda uykucu kızımız 10;00'dan önce uyanamıyor:)) Şimdilik günde 3 kez dışarı çıkarıyoruz. Sabah, akşam üstü ve son olarak gece 23;00'da eşimle birlikte çıkarıp hem yürüyüş yapıyoruz, birlikte oynuyor ve hep birlikte eğleniyoruz:))
Mia ilk zamanlarda kesinlikle asansöre binmek şöyle dursun, kapısının önünden dahi geçemiyor, merdivenlerden çıkıyorduk. Ama şimdilerde apartmana girer girmez asansörün kapısının önünde oturup gelmesini bekliyor:))
Banyoya kesinlikle girmiyordu. İlk geldiği gün evi keşif yaparken banyoya adım dahi atamadı. Sonraları bunu da yendi ve giriyor, orada yapabileceği fazla birşey yok ben de girmesini çok istemiyorum ama girebildiğini görmek mutlu ediyor bizi. Böyle güvene dayalı değişiklikler gördükçe çok mutlu oluyorum.
istediğinde geyikte olabiliyor:) |
oğlumuz bıdık ve kızımız mia:) |
O'nun sevgisi bambaşka, iyiki almışız. Mia iyiki bizim kızımız olmuş:))
İnstagram kullanıyorsanız bol, bol fotoğraf ve videolarını görebilirsiniz mia ve bıdık'ın:) kullanıcı adım tabiki asortik:)
Yaz yaklaşıyor şimdilerde birsürü kedi ve köpek alınıp tatile birlikte gidilip ve birçoğu orada sokaklara terk edilip dönülüyor. Lütfen bunu yapmayalım ve düşünenler varsa uyaralım. Bunların sürekli bakıma ihtiyacı olan çocuk gibi olduğunu unutmayalım. Siz ilgi ve sevgi gösterdikçe yanınızda kalabilirler. Çok düşünüp karar verilmesi gereken bir konu. Ama yinede tüylü bir çocuğunuz olsun istiyorsanız satın almayın, sahiplenin. Sevginize, ilginize muhtaç çok patili çocuk olduğunu unutmayın.
Sevgiyle kalın...
7 Şubat 2017
Rengarenk, meyveli, yağsız, şahane kek...
Kekin adı başlıktaki gibi değil tabiki:))
Uzun süredir en sık yaptığım tatlı bu, favorim oldu:)
Tatlıyı sevgili Emel'in instagramdaki paylaşımında görmüştüm.
Hazırlanışı da, hazırlandıktan sonra tükenmesi de çok çabuk oldu:) Hepsinin bana kilo olarak döndüğünün de farkındayım tabiki, ama olsun, değer.
Verdiğim tarif orijinalinin aynısı. Ben hiç badem kullanmadım, onun yerine fıstık kullandım:)
Meyveleri her defasında değişik kullandım. Çilek, erik, kayısı, kiraz.
Hep yapmak ve yemek isteyeceksiniz, demedi demeyin:)
Uzun süredir en sık yaptığım tatlı bu, favorim oldu:)
Tatlıyı sevgili Emel'in instagramdaki paylaşımında görmüştüm.
Hazırlanışı da, hazırlandıktan sonra tükenmesi de çok çabuk oldu:) Hepsinin bana kilo olarak döndüğünün de farkındayım tabiki, ama olsun, değer.
Verdiğim tarif orijinalinin aynısı. Ben hiç badem kullanmadım, onun yerine fıstık kullandım:)
Meyveleri her defasında değişik kullandım. Çilek, erik, kayısı, kiraz.
Hep yapmak ve yemek isteyeceksiniz, demedi demeyin:)
Karışık Mevsim Meyveli Yağsız Kek Malzemeleri
3 yumurta
5 yemek kaşığı pudra şekeri
6-7 yemek kaşığı un
1/2 paket krema
1 vanilya
1 kabartma tozu bir fiske tuz
4-5 adet çilek
4-5 adet kayısı
üzeri için file badem ve pudra şekeri
Karışık Mevsim Meyveli Yağsız Kek Yapılışı
Yumurta ve pudra şekerini iyice çırpın.
Diğer malzemeleri sıra ile ekleyin. -En son un olacak şekilde-
Pişirme kabınızı yağlayın.
Kek karışımını içine dökün ve üzerine gelişigüzel meyveleri yerleştirin. -Kayısıları ortadan ikiye kesip koyun.
-File bademi serpiştirin.
170 derecede 30-35 dakika pişirin.
Soğuduktan sonra, pudra şekeri ile süsleyin.
Afiyet olsun,
sevgiler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)