Hobi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hobi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2012

Kalp Kalbe Karşı Derler -2-

Yaz başında bloglarda bir durgunluk başladı. Hala daha devam ediyor. Sanırım önümüzdeki hafta okulların açılmasıyla birçok bloger eski günlerine geri dönecek ve canlanacak buralar. Bu şekilde hiç çekilmiyor. Hala son hızla bloguna gereken özeni gösterenler kadar, tatille beraber tatile çıkanlarda oldu ve hala dönmeyenler. Bekliyorum dönmelerini, haydi gelin artık:) 
Uzun zaman önce yaptığım keçe ve kumaş kalplerimle geldim ben de. 

Daha önce yaptığım kalpli çalışmalarım buradaburadaburadaburadaburada ve burada...
Burada da kalpli tiramisu sunumum var:)) O elişi değil ama olsun kalpli:))



Seviyorum kalp figürünü. Her fırsatta yapıp yapıp koyuyorum kenara. 



Keyifli bunları yapmak, süslemek elde ne malzeme varsa değerlendirmek. 




Hediye etmek en büyük keyif...




Önümüzdeki hafta yoklama alacağım, herkesi burada görmek istiyorum:))

Güzel bir hafta diliyorum hepinize.


7 Ağustos 2012

Keçe Baykuşlar & Ahşap Panolar & Blog Buluşması



Hafta sonunda uzun zamandır hep görüp yapmak istediğim bay-bayan baykuş çalışmam var. x-madam yapmıştı. Yapmak istediğimi söyleyince "yap ama benimkinden güzel olmasın lütfen" demişti:)) Kararı kendisine bırakıyorum, büyük jüri:))) İdare eder değil mi?:)))

Mıknatıslı sevimli baykuşlar buzdolabının üstündeki yerini aldı bile:)




Bir önceki yayınımda bahsettiğim satılan ahşap panolar işte bunlardı:) Kurdele, ahşap renkli yıldız, kelebek, şifon kumaş, fiyonk, sutaşı kullanarak yapmıştım. Bu malzemeleri kullanmaktan vazgeçemiyorum:)
Satış yapmamdaki katkılarından dolayı Mekan Tasarım sahibi, arkadaşım Gönül'e sonsuz teşekkürler...











BURSALI BLOGGERLAR İFTARDA BULUŞUYOR...

Bugün Sevimli Tatlar'dan aldığım bir mailde Bursalı Bloggerlar olarak bir iftar yemeği organizasyonu önerisi geldi. Maili olmayan arkadaşlar var, buradan duyurmuş olalım. Gelişmeler, yer, mekan ve tarih belirlenmesi  için sevimlitatlar@gmail.com'a mail  gönderebilirler. Oradan yazışmalara devam edilebilir. Duyanlar duymalanlara iletsin lütfen:)Yoğun katılımlı bir organizasyon olur umarım. 

Herkese mutlu günler diliyorum.

3 Ağustos 2012

Yeşil Ahşap Kutu ve Daha Neler Neler!!!


Güzel bir haftaydı, beni mutlu eden. Ben evde olanları değerlendiren, yeni teknikleri öğrenip, kendi kattığım tekniklerle birşeyler yapmaya çalışan biriyim. Yapıp, yapıp evde saklıyorum, kullanıyorum veya hediye ediyorum. Tamamen zevk için, hobilerimle vakit geçiriyorum. 
Sevgili arkadaşım Gönül (Mekan Tasarım'ın sahibi), birkaç hafta önce bir kermeste yer alacağını, benim yaptıklarımı götürüp orada satışa sunabileceğimizi söylemişti. Ben de aşağıda yaptığım kutuya koydum ve götürdüm birkaç ürünü. Kermeste satılmamış, almış dükkanına götürmüş. Ve işte burası çok güzel:) dükkana gelen bir müşteri yaptığım panolardan istemiş, hem de dört tane:)) Şuradaki kıpkırmızı ve masmavi panolardan. Ama onlar değil dört tane yeni yaptım:) Yaptım götürdüm ve aylardır hiç gidemediğim, gidince içinden çıkmak istemediğim işyerine gittim arkadaşımın. Hep fotoğraflarını gördüğüm ürünleri görünce bir kez daha hayran oldum. İnternet üzerinden alışveriş yapabilirsiniz, siteye bakın derim. Şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Fotoğraf çerçevelerinin arkasındaki kilit aparatlarına bayıldım. Çerçeveye fotoğraf koymak hiç bu kadar kolay olmamıştır. Bir ara detaylı fotoğraflarını yayınlarım.
İşte böyle ilk kez yaptıklarım satıldı ve ben mutlu oldum. Ne güzel bir duyguymuş:)
İşte böylesi güzel gelişmelerin olduğu güzel, yoğun bir haftaydı.

****

En sevdiğim renktir yeşil. Yıllardır evde olan ahşap kutuyu boyadım, mumla eskitme denedim. İlk kez deniyordum, bence oldu:) Zaten istediğim böyle birşeydi. Üstünede çiçek yapıp yapıştırdım, işte kutum hazır. 
Bu kutuyu 3-4 ay önce yapmıştım. Yayınlamak bugüne kısmetmiş:) Tembel miyim ne?:)


İki tane ahşap kutum var. Onlara da dekupajla birşeyler yapmayı düşünüyorum. Bakalım neler çıkacak ortaya. Ben bile merak etmeye başladım:))



***********************************************************************************************************
DUYURU... HEDİYE ÇEKİLİŞİ...
***********************************************************************************************************
Hala katılmadıysanız denizin yıldızı bir çekiliş hazırlamış, bakar mısınız sürpriz hediyeler arz-ı endam ediyor:) Çekiliş devam ediyor, hemen katılın derim:)

Fotoğraf deniz'imin bloğundan alınmıştır:) Hediyeler konusunda
ne kadar bonkör davranmış değil mi? :)
***********************************************************************************************************

Bol yazılı bir yayın oldu, sıkmadım umarım sizleri. Ama ben bloglardaki yazıları okumadan, sadece fotoğraflara bakıp asla geçmem. Neye göre yorum yapabilirim ki? Sizler de okuyorsunuz değil mi yazının tamamını?? Yoksa ben boşuna mı yazdım bu kadar yazıyı:))

Herkese güzel, sağlıklı bir hafta sonu diliyorum.


26 Temmuz 2012

Canavar Balık Kalemlerimi Yuttu!

Bu havalar mahvetti beni... Bütün enerjimi aldı götürdü. Hareket etmek istemiyorum. Dolayısıyla yazmakda zor geliyor. Ama fırsat buldukça blogları dolaşıyorum. 

Oturmuyorum, ayakta çalışıyorum.) Cem'de boş durmamış, fotoğraf çekmiş.)
Birkaç gün önce yine blogları dolaşırken burada görüp "evet bunu yapmalıyım" dediğim bir çalışmaydı canavar balık.) Akşama eve gidince hemen yaptım. 
Bazen gördüklerimi hemen yapıyorum, bazen de aylar yıllar geçiyor yapılacaklar arasında sırasını bekliyor. 

Canavar balık kalemleri yutuyor...

Bu canavar balık biraz şanslı idi bu konuda. Hemen yapıldı.) 

Ve yuttu.)

Yine ben elimde olan, canım annemin verdiği oyayı, kumaşları ve tabiki yaptığım yoyoları kullandım. Kumaşlar yine evde olanlar. Yani sıfır maliyet:)) Keyfi paha biçilmez:)
Ben çok sevdim, ya siz...



Herkese serin, serin, mutlu, sağlıklı günler diliyorum:)

13 Temmuz 2012

Çantası koluna, herkes yoluna:))



Henüz bir yere gitmek için çantayı koluma almış değilim:)
Geçen hafta aldık bu şirin çantayı. Farklı amaçlarla da kullanılabilir, el de taşımak dışında:)) Ama ben saksı olarak kullanmayı uygun gördüm. Hatta çantayı alırken hemen bir tane de fesleğen aldım. Eve gelince plastik etiketi ve bir-iki ahşap boncukla süsledikten sonra kullanıma hazır hale getirdim. Çok sevdim ben bu saksıyı:))





Evde var olan diğer fesleğenim de yeni gelene inat çiçek açmaya başladı:) Fesleğen çiçer açar mıydı? Hiçbir fikrim yoktu. Gördüm açıyormuş, beyaz, çok zarif çiçekler küçücük, küçücük.




Ve diğer çiçeklerim... Burada görünmeyen birkaç çiçeğim daha var. N'olurdu balkonum biraz daha büyük olsaydı:))) Sanırım sera olurdu:)




Saksı çanta: Bauhaus
Raf  ünitesi: Ikea


Herkese çok güzel bir hafta sonu diliyorum.
Sevgiyle kalın...







18 Haziran 2012

Bir Çiçek, Bir Mim...

İnsan değişir mi? "Yedisinde neyse, yetmişinde de odur" derler. Öyle değil işte. Ben değiştim mesela. Ben önceleri hiç çiçek büyütmemiştim, kimseden çiçek isteyip, ekimemiştim, gidip almamıştım. En fazla sulanması gerekiyorsa, ki onu da ben takip etmezdim, söylerlerse sulardım. Çiçeklerle konuşan (bu durum bana tuhaf gelirdi) ablamı görünce nasıl bir duygu derdim kendi kendime. 
Değiştim ben artık çiçeklerim var konuştuğum, sevdiğim, sevindiğim.




Ortanca çiçeğimi geçenyıl İstanbul'dan getirmişti annem-babam (eşimin anne babası). Daha küçücüktü iki tane çiçeği olmuştu. Bu yıl hala küçük ama üzerinde beş tane çiçeği oldu. Üçtanesini kesip vazoya koyarak rahat ettirdim, ben de ayrıca keyfini çıkarıyorum:) Hatta dün bir tanesini güzel bir arajman yapıp babama hediye ettim. Babacım kendim yetiştirdiğim çiçeğimle babalar gününü kutluyorum deyip elini öptüm. O mutlu, ben mutlu, daha ne olsun.























Annemin (kayınvalidem) hediyesi olan porselen çaydanlığa koydum, çok güzel oldu. Galiba vazo olarak kullanacağım:)



İşte böyle çiçek sevdam. Sırada daha birkaç çiçek daha var. Hepsini ayrı ayrı yayınlamak istiyorum. Herbirinin sevgisi bambaşka. 
İnsan değişirmiş, değişmesi gerekiyormuş böyle güzellikleri yaşamak için.


❤ ❤ ❤ 


Ve bir mim: 

Takıntıların var mı yoksa kim takar takıntıları sallamışım dünyayı modunda mı yaşarsın hayatı..

Takıntılarım var elbette olmaz olur mu?

Tasarımcıyım ve yaptığım işe uygun fontu, puntoyu bulmadan, işte budur demeden işe başlamam. Bu konuyu sallamam...

Evden çıkarken anahtarın elimde olmasına özellikle dikkat ederim. 

Sağ ayağımla çıkar, sağ ayağımla girerim. (bu biraz inaç biraz takıntı sanırım)

Toplu taşıma araçlarına binerken, para veya kartımı elimde tutar, binince aramam. Arayanlara sinir olurum. (takıntı mı, asabiyet mi bilmiyorum)

Ütünün fişini çekmiş miydim, çekmemiş miydin yanılgısını ortadan kaldırmak için, işi bittiğinde ütüyü odanın bir başka tarafına koyarım ki aklım orada kalmasın. (bu takıntı işinize yarayan bir püf noktası bile olabilir, özellikle tavsiye ederim)

Çift sayıyla hiçbirşeyden arajman yapmam. Bu genellikle çiçek olur. Yapanlara sinir olurum. Birçok kişinin bunu bilmediğini farkettim. Hemen uyarırım. Dikkat edin çiçekçiler hiçbir zaman iki tane gülden arajman yapmaz 1-3-5-7 gibidir... Bilmeyenle varsa bundan sonra dikkat edin lütfen... Fena takarım, sallamam bu durumu:)

Bu ve şu anda aklıma gelmeyen birçok şeye takabilirim. Ama eskisi kadar takıntılı değilim sanırım biraz törpülendim, sakin bir insan oldum:))

Teşekkürler deeptone, biraz takıntılı, biraz asabi olduğumu böylece herkese ilan ettik sayende:))



❤ ❤ ❤ 

Sanki yazmayı unuttuğum birşeyler var gibi ama hatırlayamadım:)


Evet hatırladım ve yazıyorum. 17 Haziran 2011 Pazar günkü Bursa Olay Gazetesi'nde Bursalı Bloggerlar'ın buluşma haberi yayınlandı. Bilginiz olsun arkadaşlar, isteyene bir gazete fazla var verebilirim. 


❤ ❤ ❤ 

Bugün değil ama ilerleyen günlerde yazacağım konular şöyle... Girit Kabağı dolma, süpangle (ev yapımı), keçe evlerim, çiçeklerim, (DIY) geridönüşüm poşetliğim, sarı noktalı saksım ve daha neler neler...


Herkese güzel bir hafta diliyorum...

8 Haziran 2012

Sahanda Yumurta İster miydiniz?

Nasıl bir mevsim geçişidir anlamadım, herkes hasta. Sonunda beni de buldu. Bugün üçüncü gün. Buna hastalık denmez belki de. Sürekli burun akıntısı. Palyaço gibi, kıpkırmızı bir burnum oldu:) Neyse başka hastalık olmasın, geçer, gider kısa sürede diye umuyorum.
Siz buraları okurken, ben sahandan tabağa aldım bile:))

Keyifsizim ama bu birşeyler yapmama engel değil. 

Aslında engel! Burnumu silmekten iş yapamıyorum:)) Olsun hem silerim, hem yaparım:) 

Dün bloglarda dolaşırken burada gördüm, çok beğendim. Çabucak yapılacak birşeydi. Beyaz keçe yoktu, onuda beyaz patiskadan yaptım, oldu:) 


İçine de elyaf doldurdum. Ben çok sevdim, sizin sevip sevmidiğinizi yorumlardan anlarım:))


Ve "sahanda yumurta iğnelik" hazır.
 

Herkese sağlıklı, neşeli bir hafta sonu diliyorum...

5 Haziran 2012

Yemek Dosyamı Açıyorum...

Birkaç gündür bol bol blog dolaşıp, yorum yaptım sadece. Bazen birşey yayınlamam gerektiğini unutuyorum:) Dün de sevgili nihal hanım'ın çalışmalarının arasında görünce süslenmiş bir ajanda, ben de yemek defteri hazırladığımı söylemiştim, hani nerde? diye sormuş. İşte burada:))
Ve yemek dosyamı açıyorum...
Yemek tariflerini saklamak istediğim bir dosya, bu kadar süslemeye gerek var mıydı?
Vardı tabi, içinde o kadar değerli bilgiler var ki haketti bu kadar süslenmeyi. Birkaç yıl öncesine kadar yemek yapmayı hiç sevmezken, yapmak zorunda kalınca, bir yemek yapma sevdası başladı bende, durdurabilene aşkolsun. Beğendiğim tariflerin hemen çıkışını alıyorum. Zamanla bunlar birikti, güzel bir dosyada toplamak lazımdı:) İşte o güzel dosya:))
Mutlaka blog veya site adını belirtiyorum sayfada. Denenen tarifler blogda yayınlandığında teşekkür etmek gerek sahibine... Sırada birkaç yayın var mesela:)))
Buradakilerden biri denendi, ikisi de birçok tarif gibi denenmeyi bekliyor:)

Dışında fisto, kurdele, fiyonk ne ararsanız var:)
İçinde de tatlı, tuzlu, börek, çörek, çorba, yemek tarifi herşey var:))

Emeği geçenlerin ellerine sağlık...

Fotoğraflarda görünen tarifler, annemineli, bir kaselezzet, dilekmutfakta ve ufuk mutfakta'nın tarifleri. Defterin için de ise buradan adımı sayamayacağım kadar blog var. Yaptıkça yayınlarım, teşekkürlerimi ileterek.

24 Mayıs 2012

Kağıt Lamba - DIY (Kendin Yap)

Bu hafta sonu için güzel planlarım vardı. Sevgili blog arkadaşlarımın Kültürpark/Özgen Çay Bahçesi'ndeki katıldıkları kermeste ziyaret edecektim. "Masaüstü Yayıncılıkta Zamanı Doğru Kullanmak ve Adobe CS6 Yenilikleri Semineri"ne katılmam gerektiğini unutarak.  
Ama olsun, şöyle bir alternatif program yaptım hemen. Cumartesi günü işe gidilmeyecek, öğlene doğru arkadaşlarımın yanında olacağım, öğlende de seminere katılacağım. 
Böyle bir program yapınca rahatladım, birşey daha çıkmasın lütfen...
*****
Yoğun olunca hiçbirşey yayınlayamıyorum. Anladım ki yoğun olmayınca da hiçbirşey yayınlayamıyorum. Birkaç gündür, arşivlerimi düzenlemekle uğraşıyorum. Ne çok fotoğraf varmış, ne çok iş yapmışım ben de haberim yokmuş:) 
O zamanlar blogum yoktu, blog açma gibi bir niyetimde... Ama bu yaptıklarımın fotoğraflarını çekemeyeceğim anlamına gelmez:) Herşeyin fotoğrafını çekiyorum. Bu lambanın olduğu gibi. Gündüz ve gece fotoğrafı, ve mutfak kapı süsü.  Herşeyin de fotoğrafını çeker saklarız. Belki birgün lazım olur:) İşte oldu bile. 
Klasörleri düzenlerken birkaç yıl önce (Nisan 2009) kağıt lambaya yaptığım uygulamayı yayınlamaya karar verdim. Belki birilerine fikir verir, ben de artık birşey yayınlamanın mutluluğunu yaşarım:) O evde (o evden sonra iki ev daha değiştirdim) mutfak kapısını kullanmıyordum ve ablam boncuklu kapı süsü vermişti. Birkaç ip koparıp bu şekilde kağıt lambaya yapıştırmak suretiyle değişiklik yapmıştım. 
Keyifle de kullanmıştım. Ta ki taşınana kadar.  Taşınırken yırtıldı, artık yok öyle bir kağıt lamba. Anılarda kaldı:)) İçinde birazcık kendi fikrim ve el emeğim olan herşeyi çok seviyorum.

15 Mayıs 2012

Mor ve Benek

Güzel bir haftasonunu geride bıraktık. Bizim anneler günü geleneğimiz, annemize gitmek değil de onu buraya getirmek oldu, iki yıldır:) Sağolsun onlar da kırmayıp bizi geliyorlar. İstanbul'dan gelen anne, eşimin annesi. Benim annem zaten burada. Hep birlikte bir organizasyon yapmak istedik, haftalardır onun programını yapıyorduk fakat annemin sağlık sorunları nedeniyle maalesef bunu gerçekleştiremedik. Canım annem de iyileşir de seneye, bu yıl yapamadığımızı yaparız. Duy sesimi, çabuk iyileş annecim. Lütfen...
İstanbul'dan geldikleri için evde ağırlamaktan ziyade gezdirerek geçirdik iki günü. Havada buna çok müsaitti. Benim adıma güzel geçen iki gündü. Umarım onlarda memnun kalmışlardır. 



***


Her zaman yazı hazırlayamıyorum bu vesileyle birkaç gün önce yaptığım minik saksıcığımı da yayınlayayım:)
DIY (Do It Yourself): Kendiniz Yapın
Gördüğünüz konserve kutusuydu. Boyayıp kapağını dantellerle süslemek istedim.  
Boyadım, biraz benekler yaptım. Kapağını süslüyordum ki böyle bir kutuya ihtiyacım olmadığını düşündüm. Üç yıldır henüz çiçek açamayan kaktüsüme saksı yapayım, sevindireyim belki o da beni sevindirip bir tanecik çiçek açardı:) Kapağınıda tabanında kullandım. Ben sevdim:) 


****


MEKAN TASARIM
Sevgili arkadaşım Gönül'ün uzun zamandan beri üzerinde çalıştığı dekoratif ürünleri artık Mekan Tasarım ismini verdiği işyerinde satışa sundu. 
İlginizi çekebelir, hatta internetten satın alabilirsiniz.



3 Mayıs 2012

Bir Kalp, Bir Mim ve Bir Ödül...

Yine yoğunum, yine yoğunum. Yayın girecek durumda değilim ama bir kalp, bir mim ve bir ödül olunca daha fazla ereteleyemedim.
Birkaç gün önce kumaşlardan kestiğim kalpleri diktim, dantelle süsledim.



Kumaşı, sevgili arkadaşım Şenay'ın hediyesi olan bir gömlek. Yıllarca giydim keyifle. Hala da giyebilirdim eğer girebilseydim içine:)) Daha önce başka işlerimde de kullanmıştım, mesela şuradaki matruşkalı yastıklarımda...




* * *
Mim birkaç hafta önce sevgili Zeynep'ten gelmişti. Ancak cevaplayabiliyorum. Ben kimseyi mimlemiyorum, herkesi kendim gibi zannederek. Çünkü yoğun olduğum zamanlarda verilen bir işi yerine getirememe duygusu üzüyor beni. Bir başkası yaşasın istemem bu duyguyu:)


Evet Zeynep'çim benden inciler:))


1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu?
Ediyor. Etmez olur mu? Tam bana göre.
2) Dilediğin meslek miydi?
 

Evet. 
3) Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?
 

Zaman zaman yalnız olmak hoşuma gider elbette ama, tabiki eşimle yaşamayı tercih ederim:)
4) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol?
 

Gayet dürüstüm, elbette söylemişimdir.
5) Yabancı bir dil konuşuyor musun?
 

Hayır
6) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veye yurt dışına gitmek istiyor musun?

Hayır, taşınmak istiyorum kendi evime:) Yurt dışında yaşamakla ilgili bir düşüncem olmadı.
7) Mobilya değiştirmeyi sever misin?
 

Severim. kim sevmez ki? :)
8) Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı? 
Birey olarak yapmam gerekenleri yapıyorum. ayrıca barbar insanların yaptığı gibi zarar vermiyorum hayvanlara ve çevreye.
9) Televizyon ve filmleri sever misin?

Evet
10) Bırakmak istediğin kötü huyların var mı?

Evet
11) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?
 

Bir kaç kez oynadım. sonuç olumsuz:)


* * * 


ÇOK YÖNLÜ BLOGGER ÖDÜLÜ


Bu ödülü göndren bir kase lezzet... Uygun görmüş göndermiş çok teşekkür ediyorum. İçerik olarak bana uygun olduğunu düşünüyorum:)) Hani çok yönlü ya, o sebepten dolayı... Benim blogda da yok yok:)) Teşekkür ediyorum beni bu ödüle layık gördüğün için o muhteşem yemekleri yapan hamarat, sevgili bir kase lezzet:)
Çok yönlü blogger ödülü
Blogla ilgili gerçekleri yazmamış gerekiyormuş:)
• 2009'un Aralık ayından bu yana asortik'in sahibiyim.
• Bu blogu açmakla güzel birşey yaptığımı düşünüyorum.
• Hobilerim hep vardı ama bunları sadece ben bilirdim. Şimdi herkes biliyor:)  Bu da beni mutlu ediyor.
• Yemek yapmayı hiç bilmez ve mutfakta olmayı hiç sevmezdim. Artık herşeyi öğrenmeye çalışıyor ve mutfaktan çıkmak istemiyorum:) Yaptıklarımı paylaşıyorum bloguma giren, takip eden herkesle.
• Ayrıca tanışıp, görüştüğüm blog sahipleriyle geçirilen zamanlar paha biçilmez... Hiçbirşey olmasa bile buna değer...
Daha bitmedi:) Benimde birkaç kişiye göndermem gerekiyormuş.
Ama ben şöyle yapmayı uygun gördüm, bu yazıyı okuyan herkesi bu ödüle layık gördüm. Burada bulunan herkes emek harcıyor. Herkes bu ödülün sahibi olabilir. Hepinizi ödüllendirdim arkadaşlar:)) Bu bir zincir belki bozmak istemezdim ama burada kopmayacaktır, ona inanıyorum...

19 Nisan 2012

Asortik Kuşlarım

İşler yine çok yoğun. Yorgun dönüyorum eve. Ama eve gidince herşeyi unutuyorum tekrar işimin başına gidene kadar:) Akşamları evdeysem eğer kendime yapacak birşeyler buluyorum mutlaka. Hemen koşuyorum hobi odama. Benim bir türlü toparlanmayan odama. Yerleştirip, düzenleyip çok kısa sürede dağıtmayı başardığım odama:) Ben mi dağınık biriyim yoksa düzenli çalışmayı mı beceremiyorum, anlamadım. 
Aklıma kuş yapmak vardı epeydir. Keçelerimi almıştım bir zamanlar nedense kullanmaya kıyamıyorum, sanki biterse bir daha alınamazmış gibi:) Keçenin yanısıra birde evde çokça boncuk v.s. var. Bir zamanlar ablamla beraber takı yapmak istemiştik kendimize. Ama o kadar çok malzeme almışız ki sanki ticaretini yapıyoruz işin:) İnciler, rengarenk, çeşit çeşit boncuklar, deri ipler, küpe aparatları aklınıza ne gelirse. Tabi takı sevdamız bitince elimizde kaldı malzemeler. Yaptığım işlerde kullanıyorum bu inci-boncukları:) Kuşlarda da kullandım tabiki.
Şimdi bunlar bereket kuşu oldu mu? Bereket kuşu olması için kaç tane olması gerekiyor? Neden onların adı bereket kuşu? Onu da bilemiyorum. Umarım bereketli olurlar ama ben onlara "Asortik Kuşlar" adını verdim:). Topluca isimleri asortik kuşlar ama, ben her birine yeğenlerimin isimlerini vermeyi düşünüyorum. Aslında yedi tane yeğenim var. Bir de çocukları olan yeğenlerimi de düşünürsem asla yetmez:( Bunlara bir kısmının ismini vereyim daha sonra yapacaklarımada diğerlerinin isimlerini veririm artık ne yapayım, bunun içinde üzmeyeyim tatlı canımı:) 
Şu hayatta herşeyin bir ismi var da benim yaptığım işlerin isimleri neden olmasın? Bu konuyu da sonuçlandırdım şimdi kuşlarımla başbaşa bırakayım sizleri:)
Bakalım en çok hangi kuş güzel olmuş, yorum yaparsanız fikir sahibi olurum ben de:)


İrem

Kıvanç

Yağmur

Anıl

Cihan

Herkesin kuşlar kadar özgür olmasını dilerim:)

4 Nisan 2012

Rulo'dan Baykuş... Günlük...

Hafta sonunda mini bir İstanbul kaçamağımız olacaktı. Günler öncesinden hava durumunu takip edip, nerelere gidebiliz diye program yapıyorduk. Bir-iki gün öncesine kadar herşey yolunda yağmur çamur yoktu. Ama havanın yağmurlu olacağını sanıyorum, hatta şu anda bile bozuk gibi. Aslında kötü değil ama gezmek için yağmur çok uygun değil. Severim yağmuru. Çılgınlık olsun diye yağmur altında gezmekte hoşuma gider ama bir-iki gün gezmek için gittiğim İstanbul'da yağmur yağsın istemezdim. Neyse onun da tadını çıkarırız. Yeter ki keyfimiz yerinde olsun. 
Bu aralar yine yoğunum. Birşeyler yayınlayamasamda bloglarda dolaşıp yazılanları okuyup, yapılanları görüp vakit geçiriyorum. Bu da hoşuma gidiyor. Hayat o kadar stersli ki bir de her gün acaba ne yayınlasam diye onun telaşına giremeyeceğim. Kafama göre... 
Kendim yaptığımda değil başkaları da mutlu olduğu olayları veya yaptıklarını paylaştıkça mutlu olabiliyorum. Böyle güzel bir özelliğim var:) Kıskanmam anlayacağınız.
Mesela şu anda, Gülsüm anneanne oldu, Semi tatilde, Smilena önümüzdeki ay Paris'e gidiyor, hümeyra penceresinin önünü bostan yapmış kendi ekip, kendi biçiyor, emek veriyor ve tüketiyor:) ben de burada onların adına mutlu oluyorum:))





Birkaç hafta önceydi PontininTakıları'nda. gördüğümde çok hoşuma gitmişti. 
İşyerindeydim.  Bizim malzeme kağıt zaten:) Tuvalet kağıdı rulosu da vardı. Hemen işe koyuldum:))))) (bu cümleye sevgi bomba bir yorum yapabilir). 




Ve şirin baykuş çıktı ortaya. Beğendim, devamını yapar dallarımı doldururum diye düşündüm ama maalesef o kadarını yapamadım. Hem o dallar için başka düşüncelerim var. 


Herkese keyifli günler diliyorum. 

9 Ocak 2012

Yine Kalpli, Yine Yastık:)

Geçengünlerde mızmızlanıyordum, canım hiçbirşey yapmak istemiyor, aslında istiyor da ne yapacağımı bilemiyorum diyerek. 
Karıştırmaya başladım malzemeleri, sevgili Hanife'nin verdiği poşetin içinden çıktı bunlar da. O dönem aynı işyerinde çalışıyorduk, şimdi bizimle değil artık. Çocuk Gelişimi mezunuydu, okulda çocuklara oyuncaklar falan dikiyorlarmış, kalan kumaşları saklamış. Bloğumu da biliyordu, Nagehan Hanım, siz bunları değerlendirirsiniz diyerek bir tomar kumaş getirmişti:)) Buradan tekrar tekrar teşekkür ediyorum Hanife'ye... 
Bu peluşlarda, aradaki pembiş polar da onların arasındaydı. Ne yapabilirim diye düşünürken yine yastık geldi aklıma:)) Tam bu kadardı peluşlar. Araya pembe poları koyarak boyunu uzatabildim, boncuklarla süsledim, bir fiyonk, olmazsa olmaz bir de kalp, işte böyle bir şirinlik çıktı ortaya. Ben çok sevdim. Ya siz??? :)))



Herşeyin gönlünüzce olduğu, güzel bir hafta diliyorum...


6 Ocak 2012

Kalpli Yastık

Bu yastığı ne zaman yaptığımı hatırlamıyorum bile, bir yılı aşmıştır, yaptım ve kullanıyorum. Evde olan pamuklu kumaş ve yine parça penye kumaşlar ve biraz polyester dantel kullanarak yapmıştım. Tamamen elle diktim, herşey bittiğinde terziye götürüp fermuarını diktirdim...


Bu arada kalp figürünü çok kullandığımı farkettim, 
severim ama bu kadar sık kullandığımı farketmemiştim.


Diğer kalpli işlerimi görmek isterseniz