24 Temmuz 2013

Transfer Tekniği ve Beyaz Sehpa...

Kendimi bildim bileli evimizde vardı bu sepha. Hatta iki tane idi. Kullanılanılan koltukların takımıydı. 
Yıllar içerisinde kullanılmamaya başlayınca eskilerin hatırasına sehpayı aldım annemlerden, evime getirdim. Bir süre bu şekilde durdu, sırasını bekledi. Sonra beyaza boyadım. Uzunca bir süre de o şekilde kaldı. Birkaç hafta önce son şeklini verdim transfer tekniği uygulayarak.
Transfer tekniği hakkında bilgi için buraya tıklamanız yeterli.



Retro tarzına uygun bir çalışma oldu.



Benim için güzel bir DIY (kendin yap) projesi oldu.



Çok sevdim bu halini de... Çok asortik olmamış mı? :))



Son zamanlarda yaptığım işlere imzamı atıyorum. Transferde bunu yapmak mümkün ve benim çok hoşuma gidiyor:)




Sağlıklı, mutlu, neşeli günleriniz olsun...




16 Temmuz 2013

Transfer Tekniği Çay Tepsisi...

Hep görüp imrenerek baktığım transfer çalışmalarına başladım uzun bir süre önce. Ahşap, kumaş, metal her türlü objeye denedim. Ufak tefek sorunlar dışında gayet başarılı oldu. Daha iyisini yapabilmek için çalışmalarım ve araştırmalarım devam edecek tabiki. Ama mevsim yaz, biraz enerjim düştü, biraz da zaman bulamıyorum. 




Transfer yapabilmek için birsürü desen, resim bulabilme imkanı varken en hoşuma giden tarafı desenleri kendim oluşturuyor olmam. Çok daha keyifli oluyor. Tamamen bize özel oluyor. 







Bu tepsi bildiğimiz çelik tepsilerden. Annemin çok uzun yıllar önce aldığını hatırlıyorum, fakat benim kullanmaya başlamam birkaç yıl oldu. Kullandığım da söylenemez aslında, öylece duruyordu. Annem aldı diye gözden de çıkaramıyordum. Bugün iyikide çıkaramamışım diyorum. 


Before-After

Benzer bir tepsiyi de transfer ve çatlatma tekniklerini bir arada uygulayarak yaptığımız tepsiydi. Onada şuradan bakabilirsiniz. 






Tepside, transfer ve mumla eskitme uygulamaları yaptım.





Gerekli malzemeler: 
Transfer tutkalı
Beyaz, siyah akrilik boya
Fırçalar
Obje
Vernik (mat)
Uygulanacak desen

Transfer tekniği uygulaması: 
Öncelikle kullandığım deseni çalıştım tamamen kendime özel:))
Sizler bulduğunuz resimlerden faydalanabilirsiniz.
Tepsinin kenarlarını ve içini bir kat siyah boyadım. 
Kenarlarına biraz daha yoğun mum sürerek beyaza boyadım (birkaç kat). 
Kuruduktan sonra zımparaladım, kenarlarını da ortasını da. 
Desen bulunduktan sonra tersten çıkış alınıyor çünkü resim içe gelecek şekilde her yerine fırça ile transfer tutkalı sürülüp uygulanacak yere yapıştırılıyor. (tersten çıkış alma önemli bir konu, tutkalı resim olan yüzeye sürülüyor!).
Hava kabarcığı kalamayacak şekilde temiz bir bezle bastırarak fakat kağıda da zarar vermeden içten dışa doğru objeye yapıştırılıyor. Her tarafının objeye değmesi gerekiyor ki resim objeye geçsin.
Yaklaşık 24 saat sonra süngerle veya bir bezle ıslatılarak elle sürmek suretiyle kağıt çıkarılır, üzerinde hiç parça kalmayacak şekilde. 
Desen objeye sabitlenmiştir çoktan:)
Kuruduktan sonra sprey vernikle vernikleniyor. 
Ben mat vernik kullandım. 

Umarım yardımcı olabilmişimdir. 

Sağlıklı, mutlu, keyifli, neşeli günleriniz olsun:))



28 Haziran 2013

Uyanma Saati -1-

Ne kadar uzun zaman oldu sizlerden ayrı. 
Bu kadar uzun ara vermemin haklı nedenleri vardı elbette.
Dolayısıyla canım hiçbirşey yapmak istemedi. 
"Herşey güzel olacak" diyerek merhaba diyorum hepinize. 


Uyama saati diyerek silkelendim ve hepimizin, yaparsak kendimiz için iyi olur düşüncesiyle bu siteyle tanışmanızı, bu duyarlılığa ortak olmanızı istedim. 




Uyanma Saati Nasıl Yürüyor??

Merhaba Duyarlı İnsan!

Uyanma Saati’ni yapan bir grup, bir lider ya da dernek vs. yok.
Olay tamamen insanların videoları izleyip, başkalarına da izletmesiyle yürüyor.
Fikri beğenen, “Aa ben de böyle düşünüyordum!” diyen herkes işin bir ucundan tutuyor.
Bu yüzden sitedeki bilgiler ve videolar hoşunuza giderse lütfen çevrenize anlatın, izletin.
Arkadaşlarınıza, komşularınıza toplu film gösterimleri yapabilirsiniz.
Posterleri bastırıp iş yerinize, evinize, okulunuza, kursunuza asabilirsiniz.
Bu sitede bir “yetkili”den falan izin almanız gerekmiyor :)
Dünyanın neresinde olursanız olun, siz de etrafınızı uyandırabilirsiniz.
Uyuyanları Uyandırmak İçin Harekete Geçen Herkes Birer “Uyandırma Zili”dir!
Teşekkürler!

——————

Uyanma Saati Geldi…

Neden bu kadar çok çalıştığımızı, bu kadar çok tükettiğimizi,
neden sürekli “büyümeliyiz” ifadelerinin kullanıldığını biliyor musunuz?
Doğal kaynakları da, kendi hayatlarımızı da tüketen
günümüz ekonomi sistemini, acilen herkese anlatmak gerekiyor.
Çünkü milliyet, din, ırk, mezhebi ne olursa olsun
HEPİMİZİN ORTAK NOKTASI DÜNYA YAŞAMI.
Uyanma Saati’ne hoş geldiniz.
İyi seyirler…

---------------------------------------------
Detayları ve videoları izlemek için
---------------------------------------------


Daima uyanık kalacağınız bir hayat ve 
güzel bir hafta sonu diliyorum...



Sevgiyle kalın.




22 Mayıs 2013

Ahşap Kaşıklık & Ahşap Pano

İstanbul havası aldığım, güzel, hareketli ve eğlenceli bir haftasonundan sonra yine yoğun iş temposu başladı. Bir yandan da düşünüyorum birşeyler yayınlamayı, yazacak çok şey var ama zaman yok... Bugünlük bunu yazmayı başarabildim.

Sevgili Nilgün Komar'la çapraz bir hafta sonu geçirdik. Öyle olmasaydı keyifli birkaç saat geçirebilirdik. Aynı zamanda bir Bursalı İstanbul'a, bir İstanbullu'da Bursa'ya gider mi hiç?? İşte bizim çapraz yolculuğumuz böyle oldu:) Dilerim bir dahaki sefere aynı şehirde buluşabiliriz:)

Bugünkü çalışmamı daha önce bahsettiğim Ece Aymer Craft Hause Bursa Şubesi'nde düzenlenen seminerde uygulamalı olarak çalıştığım, üzerinde çok kişinin emeği olan ahşap çanta. 
Çantanın ön yüzeyine "bez yuvarlama" tekniği uygulandı. Zeminde güzel bir etkisi oluyor. 

Bez yuvarlama tekniği: 
Zemin boyanıp kuruması beklenir.
Farklı bir renkle tüm yüzeyi boyayıp kurumasını beklemeden hemen bir bez (temiz bir pamuklu bez, atlet vb) elde gelişigüzel topak yapılır ve boyanın üzerinde yuvarlayarak gezdirilerek uygulanır.
Umarım anlatabilmişimdir. 
İlgi duyanlar Ece Aymer'in seminerlerine katılıp daha değişik teknikler öğrenebilirler. Keşke buna zamanım olsa, seminer değil uzun soluklu kursuna gitsem. Ne güzel olurdu.
Bursa'da bu işe gönül verenlerin gideceği adres:
Ece Aymer Craft Hause Bursa Şubesi
sahibi Nagehan Zeydanlı Aka.




Emeği geçenler; 
bizzat Ece Aymer'in kendisi, 
Ece Aymer Craft Hause Bursa Şubesi sahibi Nagehan Zeydanlı Aka, 
Deniz Koçaker ve 
Her Telden Evryting blogunun sahibi sevgili Gülsüm:)))) 
Herbirine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 
Elinize emeğinize sağlık. 

Yardımlardan sonra evde kalan ufak tefek eksikleri tamamladım ve kullanıma hazır:)




Elimde kalan fazla bir çıkışla da ahşap panosunu yaptım. 




Panoda hamur kabartma yok sadece. Ama ahşap panonun kenarlarını doğal rafyayı silikonla yapıştırarak doladım, değişik oldu. Hem de takım oldular. Ben sevdim:))




Kalın sağlıcakla...




13 Mayıs 2013

Kalp Çantam...

Elimde iki tane suni deriden kesilmiş kalpler vardı. 
Gönül vermişti, sen birişeyler yaparsın diye. 
İşte yaptım. 
Kemer delme aletiyle sıra sıra deldim, deri ipler geçirip iki parçayı birleştirdim. Diğer deri parçalardan sap yaptım. Yine deri boncukların ucuna evdeki renkli boncukları geçirdim ve tamamladım.
Aslında geçen yıl yapmıştım, hatta 1-2 kez kullandım. 
Bugünde sizler görün istedim:)
Ve işte kalp çantam...






Sevgiyle kalın...



Yirmibir Metrekare...

Geçen hafta sevgili Serenay'ın haber verdiği, bildiğim, adını çok sevdiğim fakat hiç uğramadığım "Yirmibir Metrekare Butik"in Yaza Merhaba Kokteyli'ne katıldım.
Sahibi Elçin Aksoy Hacıbaba zevkini tümüyle yansıtmış, özel tasarım ürünler ve takıların da bulunduğu gerçekten yirmibir metrekare olan şirin ve şık butiğine. 


Ben, Elçin Aksoy Hacıbaba, Annemineli ve Cenk Taşdemir...





Cenk TaşdemirAnnemineli ben ve Serenay...





Güzel bir sezon geçirmesi dileğiyle bol satışlar diliyorum Elçin Hanım'a, güzel butiğinde...


F.S.M. Bulvarı Sedef apt. No:47/B İhsaniye- Nilüfer/Bursa

https://www.facebook.com/yirmibir.butik


7 Mayıs 2013

Bütün Kızlar Toplandık:))


Cumartesi günü daha önceden gidemeyeceğimi söylediğim "Bursalı Bloggerlar Toplantısı"na katılabildim kısa bir süre de olsa. Tanıdığım birsürü blogger arkadaşımı görmenin yanı sıra bildiğim fakat tanımadıklarımı da gördüm, mutlu oldum:)

Sevgili Derya'yı kutluyorum emeklerinden dolayı, toplantının mimarı kendisi:)
Sponsorların da katılımıyla gerçekleşen bir toplantıydı ve ciddi mesai harcanması gerekiyordu, herkes adına bunu yaptığı için yürekten kutluyorum kendisini. 


Elim boş gittiğim yerden bu ganimetlerle döndüm...











29 Nisan 2013

Dekupaj Resimleri -1-

Bir önceki yayınımda kapladığım teneke saksımda kulandığım bazı dekupaj resimlerini yayınlıyorum yoğun istek üzerine:) 
Daha önceki çalışmalarım arasında olan kutuda kullandğım resimleri de bulabilirsiniz.Dekupaj resimlerinin tamamını internetten çeşitli sitelerden bulmuştum. Adreslerini maalesef hatırlamıyorum o yüzden link veremiyorum. Umarım işinize yarar...
Resimlerin üzerine tıklayıp büyük olarak indirebilirsiniz. 









Güzel bir hafta diliyorum...



24 Nisan 2013

Teneke Saksı Süsleme Sanatı:))

Yine ne kadar uzun zaman olmuş birşeyler yazmayalı, yayınlamayalı. 
Geçen yıl da burada bahsettiğim ortancamın teneke saksısının yüzünü güldürdüm:)

Doğruluk payı nedir bilemem ama "ortanca teneke kutuda daha güzel olur" sözünü gerçekleştirmiştim kışa girmeden önce. Babama bahsetmiştim ve bulduğu bir teneke kutuyu bana ayırdığını söylemişti. Bulunduğu saksıdan çıkarıp teneke kutuya ektim. Kışında soğuktan etkilenmemesi için naylonla muhafaza etmeye çalışmıştım. Havaların düzelmesiyle beraber üstünü saran naylonu çıkardığımda ortancanın coştuğunu gördüm. Çok hoşuma gitti:) 

Bu güzel çiçeğin teneke saksısında iyileştirme yapma işini de bu zamana ertelemiştim ve yaptım. Çok havalı oldu. Nazardan korumak için de nazar boncuğuyla süsledim:)) Elimde bulunan değişik desenli kağıtlarla kapladım, vernikledim ve balkonda başköşede yerini aldı. Bu yıl kaç tane çiçek açar bilemiyorum:)) 





Ortancam mutlu, ben mutlu. Umarım sizler de mutlu ve keyiflisinizdir:)
Herkese güzel bir hafta diliyorum...





8 Nisan 2013

Ahşap Sandık & Blogger Arkadaşlarım ve Ben...

Çok sevdiğim mevsimlerden birini yaşıyoruz. Mutluyum, keyifliyim.
Umarım herkes iyidir, keyfi yerindedir. 




Ahşap (mdf) Sandık...
Deseni internetten bulmuştum, tasarım ve uygulama bana ait. 
Bulduğum desenleri farklı şekillerde tasarımlarını yapıyorum zaman zaman. Bir ara onlarıda yayınlayacağım. Pötükare üzerine şal deseni isteyene mail atabilirim, adresinizi belirtirseniz eğer...




Bulduğum desenleri mdf üzerine uygulayarak çalıştım ve bazı yerleri boyadım, eskitme yaptım, süsledim. Kapak içine de güzel bir desen uyguladım. İçini de beyaza boyadım, vernikledim ve tamamladım. 
Mekan Tasarım'da...






Bursalı Bloggerlar...
-1-

Yaklaşık iki ay önce görüştüm sevgili Gülsüm ve sevgili Zeynep'le fakat yeni yayınlıyorum. (Tembelmiyim neyim??:)) 
Diğerblogger arkadaşlarımla, buluşmaya da devam ediyorum sessiz sedasız:))

Karavanlarıyla seyahate çıkan ve gittiği yerlerden haberler ve bilgiler veren gezgin ailenin hobicisi hertelden-everything'in sahibi sevgili Gülsüm'le tanışmıştım gitmeden 1-2 gün önce. (Ben yazımı hazırlayıp, yayınlayana kadar döndüler bile:) 
Ahşap boyama kursunda yarım kalan işimi tamamlamak için Ece Aymer Craft House Bursa şubesine gideceğim günü söylemiştim ve benimle tanışmaya oraya geldi. Çok mutlu oldum. Hem de herkesin üstünde çok emeği olan ahşap çantamın yapımında O'nun da katkısı oldu. Yardımların ve 1-2 saatliğinede olsa geldiğin için teşekkürler, hayat dolu insan:)



Bursalı Bloggerlar...
-2-

Bir türlü fırsat bulup görüşememiştik sevgili Zeynep'le bu yıl. Bu yıl diyorum çünkü biz geçen yıl tanışıp görüşmüştük.
Zeynep kim mi??
birdynindünyası'nın sahibi.
Blogunu bıraktı bırakacak neredeyse. Israrlarım da sonuç vermedi, ne yapabilirim bu konuda bilemiyorum ama arkadaşlığımız devam ediyor:) 
Güneşin bizleri mutlu ettiği bir kış gününde (9 Mart) görüştük, konuştuk ve bol bol güldük tabiki. Çünkü çok eğlenceli, neşeli, keyifli bir insan kendisi:))




Sessiz sedasız görüştüklerimi yazmıyorum:))

Kalın sağlıcakla...






26 Mart 2013

1 Sitem, 12 Nutellalı Browni:)

Bugün hiçbirşey yayınlayacak durumda değildim, yoğunum çünkü. Fakat gelen yorumlara cevap yazarken aklıma gelen konuyu ve ardından malzemesi çok az, yapımı kolay ve lezzetli nutellalı browni tarifini vermek istedim.


Hepsi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, ama bir kısım blogger "bloğunuz çok güzel, izlemeye aldım, sizi de beklerim" ve altında blog adresleri bulunan yorumlar. Bu yorumları o kadar samimiyetsiz buluyorum ki. Beni davet etmeyin, blog adresinizi hiç bırakmayın, ben gelirim... İzleyici sayısını artırmak için başka yöntemler bulsalar keşke. 
Sizlerde benimle aynı şeyleri mi düşünüyorsunuz acaba, yoksa ben takıntımı yaptım bunu. Bu konuya şöyle bir cümleyle son vereyim. "Samimiyseniz gelin"... 

Neyse döktüm içimi rahatladım biraz:))

Can sıkıcı mevzuyla canınızı sıktıysam eğer işi tatlıya bağlayalım, ne dersiniz?:))

O zaman bir süre önce vintage duygular blogunda gördüğüm ve aslında hemen denediğim ancak şimdi yayınladığım güzel bir tarif vereyim.



Nutellalı Browni Malzemeleri
• Yarım bardak nutella
• 1 büyük boy yumurta
• 5 kaşık un 
• Yarım bardak iri kıyılmış fındık 


Nutellalı Browni Yapılışı
Nutella ve yumurtayı  çırpın.
Ardından unu ekleyin ve muffin kalıplarınıza yerleştirdiğiniz muffin kağıtlarına 3/4'ü dolacak şekilde harcınızı doldurun.
Tepelerine kıyılmış fındığı serpin. 180 derecede ön ısıtmalı fırında 11-12 dakika pişirin.

***
Not: 
12'li muffin kalıbı kullanabilirsiniz çünkü tam tamına 12 adet browni çıkıyor.
Muffin kalıbım olmadığı için iki-üç muffin kağıdını iç içe koyarak pişirdim:))

Afiyet şeker olsun...



18 Mart 2013

Hobicilik Durumum ve Keçe İsimlik:))


Yaptıklarımı nadiren hemen yayınlayabiliyorum. İşte bu kapı süsü onlardan sadece biri:))
Çok uzun zaman önce planladım, uyguladım, yeni yılda verebildim ve anca yayınlıyorum:) 
Hobi bu demek değil midir? Keyif için yapılandır, mecbur kalmadan yapılandır. 
"Hobi nedir" diye googleda aratınca vikipedi de şöyle açıklıyor. Emeklilik sendromu deyince güldüm birazcık! Ama hiç üstüme alınmadım, hala çalışıyorum neticede:))
Herhangi bir zorunluluk olmadığı için süre problemim yok:))
Ben, keyfim ve kahyası durumu:) Hobicilik durumum:)

İpek, çok sevdiğim arkadaşım Hasibe'nin kızı. Her çocuk gibi O'da pembe rengi çok seviyor. Ama ben o kadar sevmiyorum:)) Onun için değişik renkler kullandım, cıvıl cıvıl olsun istedim. Hem daha pembe olsaydı eminim İpek'te sevmezdi:)
Keçeden kapı süsünü ilk kez deniyordum, bu heyecanla bir süslemişimki sormayın gitsin:))  
Annemin yıllar önce ördüğü minicik oya motiflerini "İ" harfine nokta yaptım, kırpık keçeleri, düğmeleri, renkli pulları, küçücük tül fiyonkları... Elime ne geçerse kullandım. Keçeye herşey yakışıyor bence. 
Keçe çalışırken birsürü küçücük kırpık parçalar kalıyor, onları topluyorum bir yerde. İşte bu gibi süslemelerde çok işime yarıyor.



Makinemi yeni aldığımda başlamıştım, gördüğünüz üzere harfleri keçenin üzerine elle değil makinede dikmiştim. Zigzag. İşimi epey kolaylaştırmıştı:)) Makineyi almasam acaba bir süre daha sadece proje olarak kalacak mıydı bu isimlik merak ediyorum:)) Çünkü işlerimizin en yoğun olduğu dönemde yapmıştım bunu... Uygulama ve karşı tarafa ulaştırma işi biraz uzadı. Onun dışında kısa sürede zevkle tamamlandı:)) 






İpek'in kapısında yerini çoktan aldı bile... 
Güzel günlerde kullan İpekböceğim:)

Bu fotoğrafı Hasibe'nin siesinden aldım, izinsiz:))  Umarım yasal yollara başvurmaz:)



İpek için, halısının deseninden yaptığım yastığı görebilirsiniz. İlginç olmuştu:)

Herkese güzel bir hafta diliyorum. 








4 Mart 2013

Cam Çaydanlık DIY (Kendin Yap)

Ablamın çaydanlığıydı. Her gördüğümde hoşuma giderdi zarif duruşu. 
Balkonda gördüğümde sordum "neden burada"diye. 
Kırılmış uç kısmı. 
Atacaktım sen geldin aklıma. Birşey yapacaksan al, yoksa atacağım, ben atmazsam Yağmur atacak dedi. Yağmur, ablamın kızı, sevgili yeğenim benim.
Hemen aldım. 




Birkaç aydır duruyordu. Ne yapayım, nasıl yapayım diye düşünürken ben, çaydanlık sırasını bekliyordu. Hobi odama almıştım yıkayıp temizleyip. Gözümün önünde olsun diye. Geçen akşam başka birşeyle meşgulken birden aklıma geldi ne yapacağım ve görüldüğü üzere, çok sevdiğim puantiyelerle ve olmazsa olmaz dantellerle süsleyip, kırık uç kısmını,  silikonla doldurdum. sonrada doğal rafya ile sararak kapladım. Uçlarına da boncuklar takarak tamamladım. İçi boş olup durmasın diye de şeker kavanozu olarak kullanmaya başladım. 


Hem işlevsel, hem şirin oldu:)) 

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. 
Sevgilerimi gönderiyorum...


1 Mart 2013

Çayım Taze:))

Çayının taze olduğunu iddia eden biriyle görüştüm:))
Birkaç gün önce haberleştiğimiz, birçoğunuzun tanıdığı bir isim. 
"Çayım Taze" blogunun sahibi, sevgili "Heyyfi". 

Hafta sonu yoğun olacağım için üzülüyordum ya görüşemezsem diye ama hiç düşündüğüm gibi olmadı. Hafta başına program yaptık. 
Pazartesi günü (25 Şubat) öğle yemeği saatinde çıktım işyerinden, konakladıkları otelin yakınında bir yer belirledik. Ve görüştük... 

Ne iyi ettimde senin bloğunu takibe aldım, o güzel yazılarını okudum. Gezdim, eğlendim, hüzünlendim bazı yazılarında. Bilmeden yoğunluğunu ısrar ettim daha sık yaz diye:) Artık hiç zorlama yok. Dilediğin zaman yaz. Okurum bıkmadan. Artık biliyorum yetişmekte zorlandığını.

Huzur veren bir yanı var Heyyfi'nin. Çok naif, hoşsohbet, sevgi dolu ve hala aşık eşine:)) 
Neler konuştuk, neler... Bloglardan, gezmelerden, tozmalardan, yapılan işlerden, hayattan kısacası. Güldük bolca:) Çok keyifli saatler geçirdik. 

Beni çok mutlu eden bu güzel hediye de sevgili Heyyfi'den...
Çok teşekkürler, zevkle kullanacağım:))

Seni tanıdığıma çok memnun oldum Heyyfi'cim.

Her daim hazır olan taze çayından içmeye geleceğim:)
Kucak dolusu sevgiler size (H&F)...