15 Ağustos 2011

Kalburabastı

Günaydın, iyi haftalar herkese...

Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeniyle, elimde epey bir malzeme olmasına rağmen hiçbirşey yayınlamamış olmam tembellik olarak düşünülmesin lütfen:)) Ben aslında çok güzel şeyler yaptım, yapıyorum da aslında ama yayınlamak için fotoğraf çekmem lazım. Sıraya dizildiler fotoğraf çekmemi bekliyorlar:))
Araya daha fazla ayrılık girmesin diye uzun zaman önce eşimin yoğun isteği üzerine yaptığım şekerpare tarifini vereyim:))

Çok güzel olduğu halde birdaha yapmadım çünkü eşim istiyor, ben yapıyorum, o yemiyor, ben yiyorum böyle bir durum sözkonusu:))
Üç yılı geçmiştir tatlıyı yapıp, fotoğrafını çekmiş olmam. O zamanlar ne bir blogum, ne de blog açma niyetim vardı ama yaptığımız herşeyin fotoğrafını çekme alışkanlığımız vardı Allah'tan.
Bu güzel ve hafif tatlıyı yapıp sofralarınızı şenlendirin:))

Tatlı yiyip (ölçüyü kaçırmadan), tatlı tatlı konuşun:))


Şekerpare malzemeleri:
1 paket yumuşak margarin
3 su bardağı un
1 veya 2 kaşık yoğurt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi


Şerbet malzemeleri:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu



Şekerpare şerbetinin hazırlanışı:
2,5 su bardağı suyu ve 2,5 su bardağı şekeri tencereye alın. 
Kaynamaya başladıktan 10-15 dakika sonra 1/4 limon suyunu ekleyin. 
Bir taşım daha kaynatıp soğumaya bırakın.


Şekerpare hazırlanışı:
1 paket yumuşak margarin ile 3 su bardağı unu birbirine yedirin. 
Bu karışıma sırayla 1-2 kaşık yoğurt, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 1 yumurta ve 1 paket kabartma tozu ekleyerek hamur yapın.
Bu hamurun üzerini bezle örterek 10 dakika dinlendirin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın. 
Bu parçaları bir kevgirin üzerinde elinizle bastırarak avcunuzun ortası kadar açın. Hamurun içine 1 tatlı kaşığı ceviz koyun ve her iki ucunu birbirinin üzerine getirin.
Kalburabastıları katlanan kısmı altta kalacak şekilde fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 180C'de  10-15 dakika pişirin. 
Sonra ısıyı 200˚C'ye getirip üzerinin kızarmasını bekleyin. 
Üzerleri kızarınca fırından çıkarın. 
Sıcak tatlıların üzerine soğumuş şerbeti dökün.





***Kepçe (kevgir kepçe) üstünün toptoplarını yapmak için iyi fikir, çok eğlenceliydi:))


Kaynak: http://www.portakalagaci.com





27 Temmuz 2011

Keçe Çantam

Eveeeeet ve nihayet görücüye çıkıyor çantam. Bitireli herhalde 2 ay falan olmuştur. Anca yayına hazırlayabildim, tembelmiyim, neyim:))
Evdeki malzemeleri görünce bunlar bitene kadar hiçbirşey almak yok diyordum ilk başlarda. Birsürü, kumaş, dantel, oya, boncuk, deri ip, fisto, v.s. 
Keçeden de birşeyler yapmak istiyordum ama tuttum kendimi, almadım.
Benim canım annem "kızım, uğradığım dükkanda iki renk kalmıştı, onlarıda ben aldım. Benden önce giden bayan ne var ne yoksa hepsini almış:)) ben de şimdilik kalan iki taneyi aldım. Bir sonraki çarşıya çıktığımda değişik renklerini alırım diyerek kırmızı ve yeşil keçeyi verdi. Ah benim sevgili annecim, canım annecim. Diyebilirsiniz ne var yani anne gitmiş kızına keçe almış, ama O yetmişli yaşlarını süren bir anne, çok genç değil maalesef:(
O kadar mutlu oluyor ki birşeyler yaptığımı görünce. Bende yaptıklarımı gösterirken tabiki. O beni şımartıyor, ben de bir şımarıyorum, bir şımarıyorum görmeyin gitsin:)) Zaten serde bir şımarıklık var, sözkonusu kişi anne olunca tavan yapıyor:))
Yine konu gitti nerelere... Hemen toparlayalım:)

Artık iki renk keçem vardı gidip birkaç renkte ben aldım ve daha önceden evde olan hakiki keçeden bir çanta yapmaya başladım. Bulaştım keçe işine yani:)Deliklerini delmek için babamdan kemer delgeçini de aldım. İşte böyle birşey çıktı ortaya. Çantanın saplarını bir tarafı ince, bir tarafı kalın kestim, orijinal birşey olsun istedim, oldu:) Kullanışlı olur mu diye düşündüm ama, düşünmeye gerek yokmuş, gayet kullanışlı oldu. İçine astar bile yaptım, görüldüğü üzere elle diktim, astarına cep bile yaptım. Daha ne olsun:))
Sonra silikon tabancam yoktu, onu da hemen aldım ve yuvarlak keçeleri silikonla yapıştırdım.
Yaptım ve keyifle kullanıyorum. 
Çantanın çekimlerini daha farklı yapmak isterdim ama fırsatım olmadı. Dış mekan çekimi isterdim mesela. Neyse...
Keçe çantamın hikayesi de böyle birşey işte...





Çantası koluna, herkes yoluna:))




Umarım herkes çok beğenir ve yorum yapar:)))



23 Temmuz 2011

Rengarenk Kavanozlarım

Boya, boncuk, oya elime geçen birçok malzemeyi kullanarak yaptığım boyama-süsleme çalışmalarımdan birkaçı...
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))








14 Temmuz 2011

Kutu Boyama

Pek tüketmediğim abur cubur kutularını atacakken aldım yeğenimden. 
Resimleri Dekupaj Resimleri blogundan ve alttaki linkten bulabilirsiniz, çünkü çok genç kızlar linki var:))


Uyguladım, hatta bittikten sonra tül parçasını üstüne koyup gelişigüzel pembeye boyadım, dokular hoşuma gidiyor.
Her amaca uygun olarak kullanılabilir. Ben şu anda mutfakta kullanıyorum.



Bu kutunun her iki tarafına uygulama yaptım farklı resimlerle.


Ben bu kutuyu beğendim ya siz!!!

12 Temmuz 2011

... Ve Tatil Bitti

güzeldi tatil, 
güneş, deniz, kum...
ayvalık, sarımsaklı plajı, cunda...
evlilik yıldönümümüzde tatil dönemine denk geldi. 
cunda'yı tercih ettik 4. yılımızı kutlarken.
işimizin başındayız artık.
herkes için güzel bir yaz ve güzel bir tatil diliyorum.







29 Haziran 2011

Bloghocam Sağolsun

Uzun zamandan beri blogumdaki aksaklıkla uğraşıyordum, blogger arkadaşlardan 2-3 kişiye sordum ne yaptıysam/yaptıysak olmadı. Geçen akşam yine neler olup bitmiş diye bloglar arası gezinirken farkettim, http://bloghocam.blogspot.com/'u. Çok geç saatti, üstüne bir de Simav'daki depremin etkisiyle sarsılınca korktum, bıraktım internette dolaşmayı:))Ertesi gün bloghocam'a gönderdiğim maile hemen cevap geldi ve birkaç maille sorunumu giderdi, sağolsun.




Yeni bir blog, fakat içinde herkesin faydalanabileceği bilgilerle dolu, hatta dopdolu. 

Yardımlarından dolayı bloghocam'a çok teşekkür ediyorum ve blog camiasına hoşgeldin diyorum.




14 Haziran 2011

Türk Motifi Kına/Elvan Sanat Atölyesi

Sevgili arkadaşım, Kültür Bakanlığı Sanatçısı Elvan'ın elime uyguladığı Türk Motifi küçücük bir tasarım. Çok daha güzelleri var.

Hatta Bursa'da olanların gidip görmelerini öneririm. Çok güzel bir yerde, buram buram tarihi içerisinde barındıran Balibey Han'da.

Geleneksel Türk Süsleme Sanatları, Tezhib-Ebru-Çini ve Türk Motifleri ile Kına çalışmaları da burada. Kurs imkanı da var meraklılarına. 
http://elvansanat.com'dan her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bu da sevgili arkadaşımın elime uyguladığı Türk motifi kına...


7 Haziran 2011

ASORTİK KOLYEM -1-

Keçe üzerine boncuklar, dantel ve kumaş çiçekler kullanarak yaptığım asortik kolyem:)




30 Mayıs 2011

Deniz Mahsulleri Hediyelerim ve Çerçeve

Denizi özledim sanırım...
Uzun zaman oldu elimdeydi bunlar. Ama gözönünde olmalıydılar, her an görmeliydim.

Kayınpederimin getirdiği deniz atı, deniz yıldızları ve sevgili nesly'nin, Amerika'dan, okyanusun kıyısından toplayıp gönderdiği pırıl pırıl parlayan taşları bir araya getirebildim nihayet. Küçücük çerçeve içine marmara denizi ve okyanusu sığdırmaya çalıştım:))
Çerçeveyi yıllar önce Özdilek'ten almıştım, içine dantel kullandım, biraz da deniz havası yansıtabilmek için bir iki fırça darbesiyle renklendirdim. Şirin ve şık oldu.




Ve duvarda yine arkadaşım sevgili Hasibe'nin eşi Hüseyin'in Barcelona'dan getirdiği hediyenin yanında yerini alır.


Hediyeler için teşekkürler babama, Hüseyin'e ve Nesly'ye...