Yoğun ve yorgun bir dönemden sonra nihayet uğrayabildim bloguma.
Çok nadir zamanlarda kimler neler yapmış diye bir bakıp, bazılarınada yorumlar bırakarak ayrıldım sessizce.
Bir-iki gündür biraz rahatlar gibi oldum, umarım böyle devam eder, çünkü çok yoruldum. Bi de bu arada ev taşınma meselesi vardı, o işi de hallettik. Tam değil ama çoğu yerleşti sayılır.
Yeni hiçbirşey yok, epey bi zaman arşivden bulup yayınlarım artık yaptıklarımı:))
Ramazanda yapıp, bayramda da hediye ettiğim, keçeden ve herbirini farklı materyallerle süsleyerek hazırladığım kalplerimi yayınlayayım. Blog sıkıcı olmaktan çıksın:) Renk gelsin biraz...
Bana kalan kalp...
Güzel günler diliyorum herkese...
21 Eylül 2011
5 Eylül 2011
Tiramisu
Uzun zamandan beri yapmak istediğim tatlılar arasındaydı. Çok değişik tarifleri var kedi dili, hazır kekli olanı, hangisinin doğru olduğunu bilmiyordum, hala da bilmiyorum.
Bayramda ziyaret ettiğimiz çok sevgili Çoban ailesinde tekrar yeme fırsatım oldu. Sevgili Yeşim'in yaptığı tiramisu harikaydı. Çok sevmem öyle kalem kağıt isteyip tarif almayı, hem de hiç uygun olmayan bir zamanda. Ama Yeşim yabancı değil:) İsteğimi kırmadı tarifi yazdım, bi de açıklama yaptı. Tamamdır artık yapılabilir, bayılarak yediğim tiramisunun tarifi vardı elimde. Süperrr!!! Hiç vakit kaybetmeden hemen ertesi gün, gerekli malzemeler alındı eşim ve ailesinin tatlıyla fazla araları olmamasına rağmen, herşeyi göze alarak (tüm tatlıyı ben yemek zorunda kalabilirdim:P) tatlıyı yapmaya başladım. Övünmek gibi olmasın ama sonuç mükemmeldi:)) O kadar güzel olmuştu ki hiç çekinmeden komşu teyzemize bile götürdüm koşa koşa. Ve hemen tarif istendi;)) Çok mutlu oldum...
Tiramisu severler haydi işbaşına:)
Kolay gelsin...
Malzemeler:
Kakaolu pastaban2 tatlı kaşığı kakao
Krema için:
4 su bardağı süt
1 yumurta
3 kahve fincanı toz şeker
3 kahve fincanı un
3 yemek kaşığı labne peyniri
Yarım falım sakızı
Islatmak için:
2 tatlı kaşığı neskafe
2 tatlı kaşığı neskafe
2 tatlı kaşığı tozşeker
1 kupa dolusu sıcak su
Krema yapılışı:
Süt, yumurta, toz şeker ve unu karıştırarak pişirilir.
Küçük küçük kesilmiş sakız ilave edilir.
Daha sonra labne peyniri de ilave edilir karıştırma teliyle karıştırılarak 3-4 dakika daha pişirilir.
Hazırlanışı:
Kakaolu pastaban ikiye bölünür.
Kakaolu pastaban ikiye bölünür.
Alt kısmı nescafeli ıslatma karışımının yarısıyla tamamen ıslatılır.
Kremanın yarısını alt tabana kenarlarından dökülecek şekilde yaydırılır.
Pastabanın üst kısmı kapatılır.
Nescafeli suyla her tarafı ıslatılır.
Kremanın kalan kısmı üst pastabana itinayla dökülüp üstü düzeltilir.
Pastabanın üst kısmı kapatılır.
Nescafeli suyla her tarafı ıslatılır.
Kremanın kalan kısmı üst pastabana itinayla dökülüp üstü düzeltilir.
Yarım saat buzdolabında bekletilir.
Ve üstüne kakao elekle gezdirilir.
Ve üstüne kakao elekle gezdirilir.
Afiyetle yenilir ve yedirilir:))
23 Ağustos 2011
Tül ve Keçe
Son birkaç gündür yoğunluktan ve de yorgunluktan yaptığım birsürü güzellikleri yayınlayamamaktan muzdaribim. Akşamları ufak tefek ciciler yapıyorum ama hazırlayıp yayınlayamıyorum.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dün arayıp evleneceği için evi boşaltmamızı isteyen evsahibimizde cabası. Biz bu evi tutarken uzun yıllar oturabileceğimizi, asla bu evde oturmayı düşünmediğini, bu evin artık hep kiralık bir ev olarak kalacağını endişemiz olmaması gerektiğini söylemişti, defalarca. Dün arayıp evleneceğini söylediğinde üzüldüm. Evleneceğine değil tabiki. Dört yıllık evliliğimiz boyunca üçüncü evimizde oturuyoruz. Dördüncü eve taşınmakta neyin nesi!!!
Anladım ben çok dertlenmişim, ama çok haklıyım. İşler çok yoğun, hem yetiştirme telaşı, hem de yorgunluğu...
Uzun bayram tatili çok işime yarayacak. Bayramda İstanbul'dayız. Eşimin ailesinin yanına gidiyoruz. Orada dinleneceğimden hiç kuşkum yok. Evin gelini gibi değil, şımarık kızı gibiyim. Yediğim önümde, yemediğim arkamda misali günler geçiriyorum her gittiğimde. Bize misafir muamelesi yapıyor annemiz ve babamız. Sağolsunlar, sağlıklı ve her daim enerji dolu olmalarını diliyorum. Güçleri ve kuvvetleri eksilmesin.
Bu kadar şikayet ve de teşekkürden sonra geçengünlerde burada gördüğüm ve hemen uyguladığım ciciyi sergilemenin zamanı;)) Kullanılan malzeme keçe ve tül. Birarada çok güzel oldu. Buna benzer çok şeyler yaptım:)) Hatta bunun gibi 3 tane daha var:) Ara ara onlarıda yayınlarım, yorgunum dinlenme vakti artık:))
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dün arayıp evleneceği için evi boşaltmamızı isteyen evsahibimizde cabası. Biz bu evi tutarken uzun yıllar oturabileceğimizi, asla bu evde oturmayı düşünmediğini, bu evin artık hep kiralık bir ev olarak kalacağını endişemiz olmaması gerektiğini söylemişti, defalarca. Dün arayıp evleneceğini söylediğinde üzüldüm. Evleneceğine değil tabiki. Dört yıllık evliliğimiz boyunca üçüncü evimizde oturuyoruz. Dördüncü eve taşınmakta neyin nesi!!!
Anladım ben çok dertlenmişim, ama çok haklıyım. İşler çok yoğun, hem yetiştirme telaşı, hem de yorgunluğu...
Uzun bayram tatili çok işime yarayacak. Bayramda İstanbul'dayız. Eşimin ailesinin yanına gidiyoruz. Orada dinleneceğimden hiç kuşkum yok. Evin gelini gibi değil, şımarık kızı gibiyim. Yediğim önümde, yemediğim arkamda misali günler geçiriyorum her gittiğimde. Bize misafir muamelesi yapıyor annemiz ve babamız. Sağolsunlar, sağlıklı ve her daim enerji dolu olmalarını diliyorum. Güçleri ve kuvvetleri eksilmesin.
Bu kadar şikayet ve de teşekkürden sonra geçengünlerde burada gördüğüm ve hemen uyguladığım ciciyi sergilemenin zamanı;)) Kullanılan malzeme keçe ve tül. Birarada çok güzel oldu. Buna benzer çok şeyler yaptım:)) Hatta bunun gibi 3 tane daha var:) Ara ara onlarıda yayınlarım, yorgunum dinlenme vakti artık:))
15 Ağustos 2011
Kalburabastı
Günaydın, iyi haftalar herkese...
Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeniyle, elimde epey bir malzeme olmasına rağmen hiçbirşey yayınlamamış olmam tembellik olarak düşünülmesin lütfen:)) Ben aslında çok güzel şeyler yaptım, yapıyorum da aslında ama yayınlamak için fotoğraf çekmem lazım. Sıraya dizildiler fotoğraf çekmemi bekliyorlar:))
Araya daha fazla ayrılık girmesin diye uzun zaman önce eşimin yoğun isteği üzerine yaptığım şekerpare tarifini vereyim:))
Çok güzel olduğu halde birdaha yapmadım çünkü eşim istiyor, ben yapıyorum, o yemiyor, ben yiyorum böyle bir durum sözkonusu:))
Üç yılı geçmiştir tatlıyı yapıp, fotoğrafını çekmiş olmam. O zamanlar ne bir blogum, ne de blog açma niyetim vardı ama yaptığımız herşeyin fotoğrafını çekme alışkanlığımız vardı Allah'tan.
Bu güzel ve hafif tatlıyı yapıp sofralarınızı şenlendirin:))
Tatlı yiyip (ölçüyü kaçırmadan), tatlı tatlı konuşun:))
Şekerpare malzemeleri:
1 paket yumuşak margarin
3 su bardağı un
1 veya 2 kaşık yoğurt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi
Şerbet malzemeleri:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu
Şekerpare şerbetinin hazırlanışı:
2,5 su bardağı suyu ve 2,5 su bardağı şekeri tencereye alın.
Kaynamaya başladıktan 10-15 dakika sonra 1/4 limon suyunu ekleyin.
Bir taşım daha kaynatıp soğumaya bırakın.
Şekerpare hazırlanışı:
1 paket yumuşak margarin ile 3 su bardağı unu birbirine yedirin.
Bu karışıma sırayla 1-2 kaşık yoğurt, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 1 yumurta ve 1 paket kabartma tozu ekleyerek hamur yapın.
Bu hamurun üzerini bezle örterek 10 dakika dinlendirin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın.
Bu parçaları bir kevgirin üzerinde elinizle bastırarak avcunuzun ortası kadar açın. Hamurun içine 1 tatlı kaşığı ceviz koyun ve her iki ucunu birbirinin üzerine getirin.
Kalburabastıları katlanan kısmı altta kalacak şekilde fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 180C'de 10-15 dakika pişirin.
Sonra ısıyı 200˚C'ye getirip üzerinin kızarmasını bekleyin.
Üzerleri kızarınca fırından çıkarın.
Sıcak tatlıların üzerine soğumuş şerbeti dökün.
***Kepçe (kevgir kepçe) üstünün toptoplarını yapmak için iyi fikir, çok eğlenceliydi:))
Kaynak: http://www.portakalagaci.com
Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeniyle, elimde epey bir malzeme olmasına rağmen hiçbirşey yayınlamamış olmam tembellik olarak düşünülmesin lütfen:)) Ben aslında çok güzel şeyler yaptım, yapıyorum da aslında ama yayınlamak için fotoğraf çekmem lazım. Sıraya dizildiler fotoğraf çekmemi bekliyorlar:))
Araya daha fazla ayrılık girmesin diye uzun zaman önce eşimin yoğun isteği üzerine yaptığım şekerpare tarifini vereyim:))
Çok güzel olduğu halde birdaha yapmadım çünkü eşim istiyor, ben yapıyorum, o yemiyor, ben yiyorum böyle bir durum sözkonusu:))
Üç yılı geçmiştir tatlıyı yapıp, fotoğrafını çekmiş olmam. O zamanlar ne bir blogum, ne de blog açma niyetim vardı ama yaptığımız herşeyin fotoğrafını çekme alışkanlığımız vardı Allah'tan.
Bu güzel ve hafif tatlıyı yapıp sofralarınızı şenlendirin:))
Tatlı yiyip (ölçüyü kaçırmadan), tatlı tatlı konuşun:))
Şekerpare malzemeleri:
1 paket yumuşak margarin
3 su bardağı un
1 veya 2 kaşık yoğurt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi
Şerbet malzemeleri:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu
Şekerpare şerbetinin hazırlanışı:
2,5 su bardağı suyu ve 2,5 su bardağı şekeri tencereye alın.
Kaynamaya başladıktan 10-15 dakika sonra 1/4 limon suyunu ekleyin.
Bir taşım daha kaynatıp soğumaya bırakın.
Şekerpare hazırlanışı:
1 paket yumuşak margarin ile 3 su bardağı unu birbirine yedirin.
Bu karışıma sırayla 1-2 kaşık yoğurt, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 1 yumurta ve 1 paket kabartma tozu ekleyerek hamur yapın.
Bu hamurun üzerini bezle örterek 10 dakika dinlendirin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın.
Bu parçaları bir kevgirin üzerinde elinizle bastırarak avcunuzun ortası kadar açın. Hamurun içine 1 tatlı kaşığı ceviz koyun ve her iki ucunu birbirinin üzerine getirin.
Kalburabastıları katlanan kısmı altta kalacak şekilde fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 180C'de 10-15 dakika pişirin.
Sonra ısıyı 200˚C'ye getirip üzerinin kızarmasını bekleyin.
Üzerleri kızarınca fırından çıkarın.
Sıcak tatlıların üzerine soğumuş şerbeti dökün.
***Kepçe (kevgir kepçe) üstünün toptoplarını yapmak için iyi fikir, çok eğlenceliydi:))
Kaynak: http://www.portakalagaci.com
27 Temmuz 2011
Keçe Çantam
Eveeeeet ve nihayet görücüye çıkıyor çantam. Bitireli herhalde 2 ay falan olmuştur. Anca yayına hazırlayabildim, tembelmiyim, neyim:))
Evdeki malzemeleri görünce bunlar bitene kadar hiçbirşey almak yok diyordum ilk başlarda. Birsürü, kumaş, dantel, oya, boncuk, deri ip, fisto, v.s.
Keçeden de birşeyler yapmak istiyordum ama tuttum kendimi, almadım.
Benim canım annem "kızım, uğradığım dükkanda iki renk kalmıştı, onlarıda ben aldım. Benden önce giden bayan ne var ne yoksa hepsini almış:)) ben de şimdilik kalan iki taneyi aldım. Bir sonraki çarşıya çıktığımda değişik renklerini alırım diyerek kırmızı ve yeşil keçeyi verdi. Ah benim sevgili annecim, canım annecim. Diyebilirsiniz ne var yani anne gitmiş kızına keçe almış, ama O yetmişli yaşlarını süren bir anne, çok genç değil maalesef:(
O kadar mutlu oluyor ki birşeyler yaptığımı görünce. Bende yaptıklarımı gösterirken tabiki. O beni şımartıyor, ben de bir şımarıyorum, bir şımarıyorum görmeyin gitsin:)) Zaten serde bir şımarıklık var, sözkonusu kişi anne olunca tavan yapıyor:))
Yine konu gitti nerelere... Hemen toparlayalım:)
Artık iki renk keçem vardı gidip birkaç renkte ben aldım ve daha önceden evde olan hakiki keçeden bir çanta yapmaya başladım. Bulaştım keçe işine yani:)Deliklerini delmek için babamdan kemer delgeçini de aldım. İşte böyle birşey çıktı ortaya. Çantanın saplarını bir tarafı ince, bir tarafı kalın kestim, orijinal birşey olsun istedim, oldu:) Kullanışlı olur mu diye düşündüm ama, düşünmeye gerek yokmuş, gayet kullanışlı oldu. İçine astar bile yaptım, görüldüğü üzere elle diktim, astarına cep bile yaptım. Daha ne olsun:))
Sonra silikon tabancam yoktu, onu da hemen aldım ve yuvarlak keçeleri silikonla yapıştırdım.
Yaptım ve keyifle kullanıyorum.
Çantanın çekimlerini daha farklı yapmak isterdim ama fırsatım olmadı. Dış mekan çekimi isterdim mesela. Neyse...
Keçe çantamın hikayesi de böyle birşey işte...
Çantası koluna, herkes yoluna:))
Umarım herkes çok beğenir ve yorum yapar:)))
Evdeki malzemeleri görünce bunlar bitene kadar hiçbirşey almak yok diyordum ilk başlarda. Birsürü, kumaş, dantel, oya, boncuk, deri ip, fisto, v.s.
Keçeden de birşeyler yapmak istiyordum ama tuttum kendimi, almadım.
Benim canım annem "kızım, uğradığım dükkanda iki renk kalmıştı, onlarıda ben aldım. Benden önce giden bayan ne var ne yoksa hepsini almış:)) ben de şimdilik kalan iki taneyi aldım. Bir sonraki çarşıya çıktığımda değişik renklerini alırım diyerek kırmızı ve yeşil keçeyi verdi. Ah benim sevgili annecim, canım annecim. Diyebilirsiniz ne var yani anne gitmiş kızına keçe almış, ama O yetmişli yaşlarını süren bir anne, çok genç değil maalesef:(
O kadar mutlu oluyor ki birşeyler yaptığımı görünce. Bende yaptıklarımı gösterirken tabiki. O beni şımartıyor, ben de bir şımarıyorum, bir şımarıyorum görmeyin gitsin:)) Zaten serde bir şımarıklık var, sözkonusu kişi anne olunca tavan yapıyor:))
Yine konu gitti nerelere... Hemen toparlayalım:)
Artık iki renk keçem vardı gidip birkaç renkte ben aldım ve daha önceden evde olan hakiki keçeden bir çanta yapmaya başladım. Bulaştım keçe işine yani:)Deliklerini delmek için babamdan kemer delgeçini de aldım. İşte böyle birşey çıktı ortaya. Çantanın saplarını bir tarafı ince, bir tarafı kalın kestim, orijinal birşey olsun istedim, oldu:) Kullanışlı olur mu diye düşündüm ama, düşünmeye gerek yokmuş, gayet kullanışlı oldu. İçine astar bile yaptım, görüldüğü üzere elle diktim, astarına cep bile yaptım. Daha ne olsun:))
Sonra silikon tabancam yoktu, onu da hemen aldım ve yuvarlak keçeleri silikonla yapıştırdım.
Yaptım ve keyifle kullanıyorum.
Çantanın çekimlerini daha farklı yapmak isterdim ama fırsatım olmadı. Dış mekan çekimi isterdim mesela. Neyse...
Keçe çantamın hikayesi de böyle birşey işte...
Çantası koluna, herkes yoluna:))
Umarım herkes çok beğenir ve yorum yapar:)))
23 Temmuz 2011
Rengarenk Kavanozlarım
Boya, boncuk, oya elime geçen birçok malzemeyi kullanarak yaptığım boyama-süsleme çalışmalarımdan birkaçı...
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))
14 Temmuz 2011
Kutu Boyama
Pek tüketmediğim abur cubur kutularını atacakken aldım yeğenimden.
Resimleri Dekupaj Resimleri blogundan ve alttaki linkten bulabilirsiniz, çünkü çok genç kızlar linki var:))
Uyguladım, hatta bittikten sonra tül parçasını üstüne koyup gelişigüzel pembeye boyadım, dokular hoşuma gidiyor.
Her amaca uygun olarak kullanılabilir. Ben şu anda mutfakta kullanıyorum.
Her amaca uygun olarak kullanılabilir. Ben şu anda mutfakta kullanıyorum.
12 Temmuz 2011
... Ve Tatil Bitti
güzeldi tatil,
güneş, deniz, kum...
ayvalık, sarımsaklı plajı, cunda...
ayvalık, sarımsaklı plajı, cunda...
evlilik yıldönümümüzde tatil dönemine denk geldi.
cunda'yı tercih ettik 4. yılımızı kutlarken.
işimizin başındayız artık.
29 Haziran 2011
Bloghocam Sağolsun
Uzun zamandan beri blogumdaki aksaklıkla uğraşıyordum, blogger arkadaşlardan 2-3 kişiye sordum ne yaptıysam/yaptıysak olmadı. Geçen akşam yine neler olup bitmiş diye bloglar arası gezinirken farkettim, http://bloghocam.blogspot.com/'u. Çok geç saatti, üstüne bir de Simav'daki depremin etkisiyle sarsılınca korktum, bıraktım internette dolaşmayı:))Ertesi gün bloghocam'a gönderdiğim maile hemen cevap geldi ve birkaç maille sorunumu giderdi, sağolsun.
Yeni bir blog, fakat içinde herkesin faydalanabileceği bilgilerle dolu, hatta dopdolu.
Yeni bir blog, fakat içinde herkesin faydalanabileceği bilgilerle dolu, hatta dopdolu.
Yardımlarından dolayı bloghocam'a çok teşekkür ediyorum ve blog camiasına hoşgeldin diyorum.
14 Haziran 2011
Türk Motifi Kına/Elvan Sanat Atölyesi
Sevgili arkadaşım, Kültür Bakanlığı Sanatçısı Elvan'ın elime uyguladığı Türk Motifi küçücük bir tasarım. Çok daha güzelleri var.
Hatta Bursa'da olanların gidip görmelerini öneririm. Çok güzel bir yerde, buram buram tarihi içerisinde barındıran Balibey Han'da.
Hatta Bursa'da olanların gidip görmelerini öneririm. Çok güzel bir yerde, buram buram tarihi içerisinde barındıran Balibey Han'da.
Geleneksel Türk Süsleme Sanatları, Tezhib-Ebru-Çini ve Türk Motifleri ile Kına çalışmaları da burada. Kurs imkanı da var meraklılarına.
http://elvansanat.com'dan her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz.
Bu da sevgili arkadaşımın elime uyguladığı Türk motifi kına...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)