3 Kasım 2011

Çikolata ve Haşhaş Tohumlu Kek


Saba Tümer'in programında tesadüfen izlemiştim kendilerini. Bir yandan izliyor bir yandan internetten siteyi bulmaya çalışıyordum. Buldum inceledim harikaydı site. 
Ben sitenin içinde kayboldum, fotoğraflara bayıldım, abonesi oldum, her yeni yayınında mutlaka haberim olur şimdi, sıkı takipteyim:))
gurmemutfakhikayeleri.com'dan bahsediyorum bilmeyenler için:) 
TV programında masanın üstünde de Çikolata ve Haşhaş Tohumlu Kek vardı. Yapıp getirmiş, sanırım Saba Tümer'e:)) İlgimi çekti o gün bugündür kısmet olmadı yapamadım. Geçengün 1-2 gün izin almıştım. İzinli günlerimde yapmak istediğim herşeyi yaptım, bu kek de dahil. Bir daha izin almak istemiyorum çünkü mutfaktan çıkamayorum, yaptıkça yiyorum:) Bu da verdiğim kiloları geri almak demektir. Bir daha üstümde 14 kilo fazlalık taşımam istemem şahsen...
Kekte kullandığım haşhaşı çekilmiş ve çekilmemiş olarak sevgili arkadaşım Hasibe vermişti. Eğer çekilmemişini vermeseydi nerde nasıl çeker ya da çektirirdim onuda bilmiyorum. 
Ama sevgili Gözde'nin tavsiyesini uyup bahsettiği Bosch'un kahve çekme makinesinden edinmek lazım sanırım.

Yapımı keyifli, yemesi daha da keyifliydi:)) Sevgili Gözde'ye teşekkür ediyorum, beni bu güzel kekle tanıştırdığı için:)






Çikolata ve haşhaştohumlu kek malzemeleri

- 150 gr tereyağ
- 150 gr bitter çikolata
- 150 gr pudra şekeri
- 150 gr çekilmiş haşhaş tohumu
- 5 yumurta, sarısı ve beyazı ayrılmış
- 1 paket vanilya

Çikolata ve haşhaştohumlu kekin hazırlanışı
1) Fırınınızı 175 derecede ısıtın ve 30 cm'lik dikdörtgen kek kalıbınızı yağlayın.
2) Tereyağını çikolata ile birlikte baine-marie'de eritin ve karıştırın.
3) Yumurta sarılarıyla pudra şekerini krema kıvamına gelinceye kadar mikserle çırpın.
4) Tereyağ ve çikolatayı, yumurta sarısı ve pudra şekerli karışıma ekleyin.
5) Vanilyayı ve çekilmiş haşhaş tohumlarını ekleyin.
6) Yumurta beyazlarını mikserle karbeyazı kıvamına gelene dek çırpın. Karışıma ekleyip bir spatula yardımıyla dikkatlice karıştırın. Fazla karıştırıp, yumurta beyazının sönmemesine dikkat edin.
7) Karışımı kek kalıbına döküp önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 1 saat 30-40 dakika, batırdığınız bıçak temiz çıkıncaya kadar pişirin. İsteğinize göre krem şanti ile servis edin.

Kaynak Gözde'nin sitesi: http://www.gurmemutfakhikayeleri.com/ 

29 Ekim 2011

Ve Buluştuk...

Bursalı bloggerların Çırağan Cafe'deki kahvaltıda buluşacaklarını biraz geç farketmiştim ama olsun farkettim ve gittim:)
Gitme kararı aldığımda buluşma gününün 29 Ekim ''Cumhuriyet Bayramı'' olması münasebetiyle bayrağımı alıp gideceğimi belirtmiştim, aldım bayrakları ve gittim biz de cumhuriyet coşkumuzu bulunduğumuz ortama yansıttık.
En kısa zamanda tekrar biraraya gelmek koşuluyla ayrıldık. Emeği geçen ve müsait olup katılan tüm arkadaşlara teşekkürler.



Katılan arkadaşlarımız,

14 Ekim 2011

26. YIL

Evet, bugün iş hayatımda 26. yılımı doldurdum. Kendimle gurur duydum, mutlu oldum, bir yandan da hüzünlendim yıllar ne de çabuk geçmiş.
Çok güzel arkadaşlıklarım oldu, hala devam eden. İlk iş arkadaşlarımla bile hala görüşüyorum. İyi işverenlerim oldu hala görüştüğüm...
26 yıl geçmiş ama değişen birşey olmamış, o gün de hava bugünkü gibi sisli-pusluydu...
Güzel geçti çalışma hayatım, şanslı insanlardan biriydim. Sevdiğim işimi yaparken iş bulma sorunu hiç yaşamadım. Dilerim kimse yaşamaz.
İş hayatı olunca söz konusu etrafındaki insanlarda önemlidir. Bu konuda da çok şanslıyım ki  sevdiğim, anlaşabildiğim insanlar oldu, güzel günlerimiz oldu, hala da oluyor... Herbirine teşekkür ediyorum.
Yıllar yılı sen çalışıyorsun ben yaparım diyerek elimi sıcak sudan, soğuk suya değdirmeyen anneme binlerce kez teşekkür ediyorum.
Kısacası rahat ve güzel bir iş hayatım oldu, çok şükür...




Kutlu olsun:)))

Cam Tabak Boyama

Çok istiyordum cam tabak boyamayı, sonra peçete dekupaj yöntemiyle süslemeyi:) Bayramda yapmıştım. Acele oldu ama biraz daha özenli çalışılabilirmiş. İlk denememdi, bu kadar olacak:)) Öncesi-sonrası ve zeytinli tabak...





11 Ekim 2011

Kağıt Elbiseler

Aylardır süren yoğun tempo aynı şekilde devam ediyor. Eskisi gibi ilgilenemiyorum ama blogumu ve takip edenleri unutmuş değilim. Ara ara göz atmak için küçük kaçamaklar yapıyorum yaptıklarınıza. Bazen yorum yapıyorum bazen yapamıyorum ama aklımdasınız:))
Bir süre önce yaptığım ama yayınlayamadığım işlerimle merhaba demek istedim.


Daha önce keçe ve tül kullanarak yaptığımın buradaki cicinin değişik versiyonu bunlar da. Kağıt kalıplara değişik desenlerden aldığım çıkışları uygulayarak, tül ve kurdelalarla süsleyerek yapmıştım. Çok keyif almıştım yaparken, fırsatını bulursan yine yapmak isterim, çünkü fena olmadılar:) Daha fazla şımarmadan kaçayım ben:))



Herkese güzel günler diliyorum.
Sağlıklı ve mutlu kalın, hoşçakalın...



21 Eylül 2011

Kalp Kalbe Karşı Derler

Yoğun ve yorgun bir dönemden sonra nihayet uğrayabildim bloguma.
Çok nadir zamanlarda kimler neler yapmış diye bir bakıp, bazılarınada yorumlar bırakarak ayrıldım sessizce.
Bir-iki gündür biraz rahatlar gibi oldum, umarım böyle devam eder, çünkü çok yoruldum. Bi de bu arada ev taşınma meselesi vardı, o işi de hallettik. Tam değil ama çoğu yerleşti sayılır.
Yeni hiçbirşey yok, epey bi zaman arşivden bulup yayınlarım artık yaptıklarımı:))
Ramazanda yapıp, bayramda da hediye ettiğim, keçeden ve herbirini farklı materyallerle süsleyerek hazırladığım kalplerimi yayınlayayım. Blog sıkıcı olmaktan çıksın:) Renk gelsin biraz...



Bana kalan kalp...








Güzel günler diliyorum herkese...

5 Eylül 2011

Tiramisu


Bayramda ziyaret ettiğimiz çok sevgili Çoban ailesinde tekrar yeme fırsatım oldu. Sevgili Yeşim'in yaptığı tiramisu harikaydı. Çok sevmem öyle kalem kağıt isteyip tarif almayı, hem de hiç uygun olmayan bir zamanda. Ama Yeşim yabancı değil:) İsteğimi kırmadı tarifi yazdım, bi de açıklama yaptı. Tamamdır artık yapılabilir, bayılarak yediğim tiramisunun tarifi vardı elimde. Süperrr!!! Hiç vakit kaybetmeden hemen ertesi gün, gerekli malzemeler alındı eşim ve ailesinin tatlıyla fazla araları olmamasına rağmen, herşeyi göze alarak (tüm tatlıyı ben yemek zorunda kalabilirdim:P) tatlıyı yapmaya başladım. Övünmek gibi olmasın ama sonuç mükemmeldi:)) O kadar güzel olmuştu ki hiç çekinmeden komşu teyzemize bile götürdüm koşa koşa. Ve hemen tarif istendi;)) Çok mutlu oldum...
Bir sonraki gün de halamız geldi, ikram ettik. Çok severmiş ve çok beğendiğini söyledi. Değmeyin keyfime:)
Tiramisu severler haydi işbaşına:)
Kolay gelsin...




Malzemeler:
Kakaolu pastaban
2 tatlı kaşığı kakao


Krema için:
4 su bardağı süt
1 yumurta
3 kahve fincanı toz şeker
3 kahve fincanı un
3 yemek kaşığı labne peyniri
Yarım falım sakızı

Islatmak için: 
2 tatlı kaşığı neskafe
2 tatlı kaşığı tozşeker
1 kupa dolusu sıcak su

Krema yapılışı:
Süt, yumurta, toz şeker ve unu karıştırarak pişirilir.
Küçük küçük kesilmiş sakız ilave edilir.
Daha sonra labne peyniri de ilave edilir karıştırma teliyle karıştırılarak 3-4 dakika daha pişirilir.

Hazırlanışı:
Kakaolu pastaban ikiye bölünür.
Alt kısmı nescafeli ıslatma karışımının yarısıyla tamamen ıslatılır.
Kremanın yarısını alt tabana kenarlarından dökülecek şekilde yaydırılır.
Pastabanın üst kısmı kapatılır.
Nescafeli suyla her tarafı ıslatılır.
Kremanın kalan kısmı üst pastabana itinayla dökülüp üstü düzeltilir.
Yarım saat buzdolabında bekletilir.
Ve üstüne kakao elekle gezdirilir.


Afiyetle yenilir ve yedirilir:))


23 Ağustos 2011

Tül ve Keçe

Son birkaç gündür yoğunluktan ve de yorgunluktan yaptığım birsürü güzellikleri yayınlayamamaktan muzdaribim. Akşamları ufak tefek ciciler yapıyorum ama hazırlayıp yayınlayamıyorum.


Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dün arayıp evleneceği için evi boşaltmamızı isteyen evsahibimizde cabası. Biz bu evi tutarken uzun yıllar oturabileceğimizi, asla bu evde oturmayı düşünmediğini, bu evin artık hep kiralık bir ev olarak kalacağını endişemiz olmaması gerektiğini söylemişti, defalarca. Dün arayıp evleneceğini söylediğinde üzüldüm. Evleneceğine değil tabiki. Dört yıllık evliliğimiz boyunca üçüncü evimizde oturuyoruz. Dördüncü eve taşınmakta neyin nesi!!!


Anladım ben çok dertlenmişim, ama çok haklıyım. İşler çok yoğun, hem yetiştirme telaşı, hem de yorgunluğu... 


Uzun bayram tatili çok işime yarayacak. Bayramda İstanbul'dayız. Eşimin ailesinin yanına gidiyoruz. Orada dinleneceğimden hiç kuşkum yok. Evin gelini gibi değil, şımarık kızı gibiyim. Yediğim önümde, yemediğim arkamda misali günler geçiriyorum her gittiğimde. Bize misafir muamelesi yapıyor annemiz ve babamız. Sağolsunlar, sağlıklı ve her daim enerji dolu olmalarını diliyorum. Güçleri ve kuvvetleri eksilmesin.


Bu kadar şikayet ve de teşekkürden sonra geçengünlerde burada gördüğüm ve hemen uyguladığım ciciyi sergilemenin zamanı;)) Kullanılan malzeme keçe ve tül. Birarada çok güzel oldu. Buna benzer çok şeyler yaptım:)) Hatta bunun gibi 3 tane daha var:) Ara ara onlarıda yayınlarım, yorgunum dinlenme vakti artık:))





15 Ağustos 2011

Kalburabastı

Günaydın, iyi haftalar herkese...

Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeniyle, elimde epey bir malzeme olmasına rağmen hiçbirşey yayınlamamış olmam tembellik olarak düşünülmesin lütfen:)) Ben aslında çok güzel şeyler yaptım, yapıyorum da aslında ama yayınlamak için fotoğraf çekmem lazım. Sıraya dizildiler fotoğraf çekmemi bekliyorlar:))
Araya daha fazla ayrılık girmesin diye uzun zaman önce eşimin yoğun isteği üzerine yaptığım şekerpare tarifini vereyim:))

Çok güzel olduğu halde birdaha yapmadım çünkü eşim istiyor, ben yapıyorum, o yemiyor, ben yiyorum böyle bir durum sözkonusu:))
Üç yılı geçmiştir tatlıyı yapıp, fotoğrafını çekmiş olmam. O zamanlar ne bir blogum, ne de blog açma niyetim vardı ama yaptığımız herşeyin fotoğrafını çekme alışkanlığımız vardı Allah'tan.
Bu güzel ve hafif tatlıyı yapıp sofralarınızı şenlendirin:))

Tatlı yiyip (ölçüyü kaçırmadan), tatlı tatlı konuşun:))


Şekerpare malzemeleri:
1 paket yumuşak margarin
3 su bardağı un
1 veya 2 kaşık yoğurt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi


Şerbet malzemeleri:
2,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/4 limonun suyu



Şekerpare şerbetinin hazırlanışı:
2,5 su bardağı suyu ve 2,5 su bardağı şekeri tencereye alın. 
Kaynamaya başladıktan 10-15 dakika sonra 1/4 limon suyunu ekleyin. 
Bir taşım daha kaynatıp soğumaya bırakın.


Şekerpare hazırlanışı:
1 paket yumuşak margarin ile 3 su bardağı unu birbirine yedirin. 
Bu karışıma sırayla 1-2 kaşık yoğurt, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 1 yumurta ve 1 paket kabartma tozu ekleyerek hamur yapın.
Bu hamurun üzerini bezle örterek 10 dakika dinlendirin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın. 
Bu parçaları bir kevgirin üzerinde elinizle bastırarak avcunuzun ortası kadar açın. Hamurun içine 1 tatlı kaşığı ceviz koyun ve her iki ucunu birbirinin üzerine getirin.
Kalburabastıları katlanan kısmı altta kalacak şekilde fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. 180C'de  10-15 dakika pişirin. 
Sonra ısıyı 200˚C'ye getirip üzerinin kızarmasını bekleyin. 
Üzerleri kızarınca fırından çıkarın. 
Sıcak tatlıların üzerine soğumuş şerbeti dökün.





***Kepçe (kevgir kepçe) üstünün toptoplarını yapmak için iyi fikir, çok eğlenceliydi:))


Kaynak: http://www.portakalagaci.com





27 Temmuz 2011

Keçe Çantam

Eveeeeet ve nihayet görücüye çıkıyor çantam. Bitireli herhalde 2 ay falan olmuştur. Anca yayına hazırlayabildim, tembelmiyim, neyim:))
Evdeki malzemeleri görünce bunlar bitene kadar hiçbirşey almak yok diyordum ilk başlarda. Birsürü, kumaş, dantel, oya, boncuk, deri ip, fisto, v.s. 
Keçeden de birşeyler yapmak istiyordum ama tuttum kendimi, almadım.
Benim canım annem "kızım, uğradığım dükkanda iki renk kalmıştı, onlarıda ben aldım. Benden önce giden bayan ne var ne yoksa hepsini almış:)) ben de şimdilik kalan iki taneyi aldım. Bir sonraki çarşıya çıktığımda değişik renklerini alırım diyerek kırmızı ve yeşil keçeyi verdi. Ah benim sevgili annecim, canım annecim. Diyebilirsiniz ne var yani anne gitmiş kızına keçe almış, ama O yetmişli yaşlarını süren bir anne, çok genç değil maalesef:(
O kadar mutlu oluyor ki birşeyler yaptığımı görünce. Bende yaptıklarımı gösterirken tabiki. O beni şımartıyor, ben de bir şımarıyorum, bir şımarıyorum görmeyin gitsin:)) Zaten serde bir şımarıklık var, sözkonusu kişi anne olunca tavan yapıyor:))
Yine konu gitti nerelere... Hemen toparlayalım:)

Artık iki renk keçem vardı gidip birkaç renkte ben aldım ve daha önceden evde olan hakiki keçeden bir çanta yapmaya başladım. Bulaştım keçe işine yani:)Deliklerini delmek için babamdan kemer delgeçini de aldım. İşte böyle birşey çıktı ortaya. Çantanın saplarını bir tarafı ince, bir tarafı kalın kestim, orijinal birşey olsun istedim, oldu:) Kullanışlı olur mu diye düşündüm ama, düşünmeye gerek yokmuş, gayet kullanışlı oldu. İçine astar bile yaptım, görüldüğü üzere elle diktim, astarına cep bile yaptım. Daha ne olsun:))
Sonra silikon tabancam yoktu, onu da hemen aldım ve yuvarlak keçeleri silikonla yapıştırdım.
Yaptım ve keyifle kullanıyorum. 
Çantanın çekimlerini daha farklı yapmak isterdim ama fırsatım olmadı. Dış mekan çekimi isterdim mesela. Neyse...
Keçe çantamın hikayesi de böyle birşey işte...





Çantası koluna, herkes yoluna:))




Umarım herkes çok beğenir ve yorum yapar:)))



23 Temmuz 2011

Rengarenk Kavanozlarım

Boya, boncuk, oya elime geçen birçok malzemeyi kullanarak yaptığım boyama-süsleme çalışmalarımdan birkaçı...
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))








14 Temmuz 2011

Kutu Boyama

Pek tüketmediğim abur cubur kutularını atacakken aldım yeğenimden. 
Resimleri Dekupaj Resimleri blogundan ve alttaki linkten bulabilirsiniz, çünkü çok genç kızlar linki var:))


Uyguladım, hatta bittikten sonra tül parçasını üstüne koyup gelişigüzel pembeye boyadım, dokular hoşuma gidiyor.
Her amaca uygun olarak kullanılabilir. Ben şu anda mutfakta kullanıyorum.



Bu kutunun her iki tarafına uygulama yaptım farklı resimlerle.


Ben bu kutuyu beğendim ya siz!!!

12 Temmuz 2011

... Ve Tatil Bitti

güzeldi tatil, 
güneş, deniz, kum...
ayvalık, sarımsaklı plajı, cunda...
evlilik yıldönümümüzde tatil dönemine denk geldi. 
cunda'yı tercih ettik 4. yılımızı kutlarken.
işimizin başındayız artık.
herkes için güzel bir yaz ve güzel bir tatil diliyorum.







29 Haziran 2011

Bloghocam Sağolsun

Uzun zamandan beri blogumdaki aksaklıkla uğraşıyordum, blogger arkadaşlardan 2-3 kişiye sordum ne yaptıysam/yaptıysak olmadı. Geçen akşam yine neler olup bitmiş diye bloglar arası gezinirken farkettim, http://bloghocam.blogspot.com/'u. Çok geç saatti, üstüne bir de Simav'daki depremin etkisiyle sarsılınca korktum, bıraktım internette dolaşmayı:))Ertesi gün bloghocam'a gönderdiğim maile hemen cevap geldi ve birkaç maille sorunumu giderdi, sağolsun.




Yeni bir blog, fakat içinde herkesin faydalanabileceği bilgilerle dolu, hatta dopdolu. 

Yardımlarından dolayı bloghocam'a çok teşekkür ediyorum ve blog camiasına hoşgeldin diyorum.




14 Haziran 2011

Türk Motifi Kına/Elvan Sanat Atölyesi

Sevgili arkadaşım, Kültür Bakanlığı Sanatçısı Elvan'ın elime uyguladığı Türk Motifi küçücük bir tasarım. Çok daha güzelleri var.

Hatta Bursa'da olanların gidip görmelerini öneririm. Çok güzel bir yerde, buram buram tarihi içerisinde barındıran Balibey Han'da.

Geleneksel Türk Süsleme Sanatları, Tezhib-Ebru-Çini ve Türk Motifleri ile Kına çalışmaları da burada. Kurs imkanı da var meraklılarına. 
http://elvansanat.com'dan her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bu da sevgili arkadaşımın elime uyguladığı Türk motifi kına...


7 Haziran 2011

ASORTİK KOLYEM -1-

Keçe üzerine boncuklar, dantel ve kumaş çiçekler kullanarak yaptığım asortik kolyem:)




30 Mayıs 2011

Deniz Mahsulleri Hediyelerim ve Çerçeve

Denizi özledim sanırım...
Uzun zaman oldu elimdeydi bunlar. Ama gözönünde olmalıydılar, her an görmeliydim.

Kayınpederimin getirdiği deniz atı, deniz yıldızları ve sevgili nesly'nin, Amerika'dan, okyanusun kıyısından toplayıp gönderdiği pırıl pırıl parlayan taşları bir araya getirebildim nihayet. Küçücük çerçeve içine marmara denizi ve okyanusu sığdırmaya çalıştım:))
Çerçeveyi yıllar önce Özdilek'ten almıştım, içine dantel kullandım, biraz da deniz havası yansıtabilmek için bir iki fırça darbesiyle renklendirdim. Şirin ve şık oldu.




Ve duvarda yine arkadaşım sevgili Hasibe'nin eşi Hüseyin'in Barcelona'dan getirdiği hediyenin yanında yerini alır.


Hediyeler için teşekkürler babama, Hüseyin'e ve Nesly'ye...




10 Mayıs 2011

Pırasalı Tuzlu Kek

Yıllar önce iş arkadaşlarımızdan Pelin'in sık sık yapıp işyerine de getirdiği bir börek. O zamanlar keyifle tüketiyorduk. Ama yemek yapmakla ilgili bir merakım olmadığı için aldığım tarifi bir kere bile yapamadan kaybettim. Hiçbirşey hatırlamıyordum ve aradan yaklaşık 13 yıl geçti. Uzunca bir süredir düşünüyorum nasıl yapılabilir diye. İnternetten aradım, pırasalı börek deyince hep bildiğimiz klasik, yufkalarla yapılan böreklerden buldum. Ben onu zaten yapıyorum, sık sık:)) Bilmediğimi arıyordum fakat bulamadım. Geçen akşam herşeye rağmen denemeye karar verdim. Ölçüler ve malzeme tamamen uydurma, hiçbirşey de olmayabilirdi:)) Ve yaptım gayet başarılıydı. Hatta ertesi gün İstanbul'dan gelecek olan eşimin ailesi için de birazcık ayırabildim. Tadına baktılar çok beğendiler. Hemen pazar sabahı kalktım ve tekrar yaptım. Kayınvalidem içine karabiber veya arzuya göre pul biber konulabileceğini söyledi. Ama ben şimdilik sade yaptım.
Bu sefer kendimce belirlediğim ölçüleri 2 katına çıkardım ve bolca olmasını sağladım. Gayet güzel oldu. Ben bile kendime şaşırdım;))) Hem çok basit, hem de çok lezzetli. Kısacası sonuç harika...
Bu arada böreği yaparken (hala bir börek diyorum, bir kek) ismiyle ilgili takıldığımı söyledim anneme, börek gibi de değil bu, hatta aradığımda bile bulamadım internette dedim. Bunun adı ne olabilir ki dediğimde, kek diyebilirsin dedi, tuzlu kek diyebilirsin dedi. Ve ben de Pırasalı Tuzlu Kek olarak adlandırdım. Evet evet en uygunu bu oldu.
Bu yazıyı yayına hazırlaya kadar, isminde bu şekilde karar verince birde pırasalı kek diye aradım ve buldum. Biraz geç oldu ama, olsun. 
Henüz hiç birine bakmadım. Varsa bir eksiği benimkide böyle olsun. 
Bana göre güzel de oldu zaten:)) Ben yine şımarmaya başladım, şımarık mıyım neyim?:))))
Sizleri muhteşem Pırasalı Tuzlu Kek tarifimle başbaşa bırakayım...






Pırasalı Kek Malzemeleri
1,5 bardak un
 1,5 bardak yoğurt
 Yarım su bardağı sıvıyağ
 3 yumurta
 600 g. pırasa
 1,5 tatlı kaşığı tuz
 1 çay kaşığı şeker
 1 paket kabartma tozu


Pırasalı Kek Yapılışı
Pırasalar ince ince, yaklaşık 5'er mm. kalınlığında kesilir.
Un, yoğurt, sıvıyağ, 3 yumurta, tuz, şeker ve kabartma tozu (pırasa hariç tüm malzeme) mikserle çırpılır. Tamamen karıştığında harcın içine kesilmiş pırasalar ilave edilir ve tahta kaşıkla karıştırılır.
Tepsi yağlanır ve 180 ˚C'de ısıtılmış fırında 45 dakika pişirilir.
Ve afiyetle yenir, yedirilir:))





9 Mayıs 2011

Vazo Yenileme

Bu bir şişeydi. Turşu satan dükkanların vitrinlerinde görüyorum. 
3 yıl önce tuttuğumuz evin mutfağında duruyordu. Yıkadım, temizledim. Sonra da beyaza boyadım, biraz doku oluştu dışında hoşumada gitmişti. Öyle kullanıyordum. Ta ki geçen gün değişik birşeyler yapmak isteyene kadar. Evdeki materyallerden birşeyler yapmaya başlamıştım. Boncuklarla süslüyordum ki, peçete dekupaj fikri oluştu. Peçete dekupaj hep duyardım da nasıl yapıldığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tiryaki Hobi'ye yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum. 
Hemen Bauhaus'a gidip malzemeleri aldık. Eşimin tehditlerinin üzerine eve gelir gelmez hemen işe başladım. (Birçok şeyi yarım bıraktığımı bildiğinden, "bunları hemen kullanacaksan ne ala, yoksa bir daha bulamazsın" deyince panikledim:) Gerçekten atabileceğini düşündüm aldıklarımızı:)) Aldığımız 3 renk boya, 1 kapatıcı, 3 peçete, dekupaj tutkalı, bi de sprey vernik. Fırça almadım, çünkü vardı. Canım sıkıldıkça boyarım biryerleri:))
Vazo için hemen işe koyuldum. Benim şişe zaten beyaz boyalı olduğu için kapatma işlemini geçtim. Dekupaj için satılan peçetelerden de almıştım 3 tane ama, ben bu vazoda evde olan peçetelerimden kullandım. Böyle birşey çıktı ortaya. Ben çok beğendim, çok güzel olduğu için değil, kendim yaptığım için. Umarım sizler de beğenirsiniz. 





8 Mayıs 2011

Anneler Günü -2011-


Canım annem, 
Anneler Günün Kutlu Olsun. 
Her günün mutlu ve huzurlu olsun.
Senin için Allah'tan sağlık ve sonsuz sabır (abim bizi bırakıp gitmeyecekti!!! 
O'nu çok özlüyorum. Sen nasıl dayanıyorsun annecim) diliyorum. 
Sen de eminim sadece bu kadarını istiyorsundur kendin için.
Benim mütevazı annem, benim bitanecik annem, yaşama sebebim annem, fedakar annem, cefakar annem, sonsuz iyiniyete sahip yegane insan, benim en şeker anneanne annem, benim en tatlı babaanne annem, benim en iyi hayat arkadaşı annem, benim en iyi teyze, benim en iyi hala, benim benim benim..... 
ve en önemlisi benim annem, iyiki varsın, iyiki benim annemsin.
Seni çok seviyorum annecim.


Kendi annem kadar kendime yakın hissetiğim kayınvalidem, 
ve
tüm annelerin
anneler gününü kutluyorum yürekten.

Kucak dolusu çiçekler tüm annelere... Sevgiyle ve sağlıkla kalın...